Arama

Osmanlı Uleması aynı hazirede

Çoklu organ yetmezliği nedeniyle geçtiğimiz gün yaşamını yitiren İstanbul âşığı tarihçi Semavi Eyice, hocaların hocası Halil İnalcık'ın Fatih Haziresi'ndeki kabrinin yanı başına defnedilecek. Ulemanın bir arada defnedildiği Fatih Haziresi, tarihimizin en büyük âlimlerinden birçoğunun da ebedi istirahatgâhı.

Osmanlı Uleması aynı hazirede

Bu zevkli kitabe ve süslü şahide altında dinlenen ise, yine Fatih'ten bir âlim zat; ama sıradan bir âlim değil. Osmanlı padişahlarının önemli bir geleneği olan "huzur dersleri"ne katılan biriymiş Osman Safiyyüddin Efendi ve padişah ile ilim meclisi kurabilecek mertebedeymiş. Soyu Ahıska'ya dayanan Gürcülerden.

Osmanlı Uleması aynı hazirede

Ahmed Amiş Efendi, bir mutasavvıf hatta tarikat şeyhi olmasına, imamlık payesi taşımasına rağmen Fatih Sultan Mehmed'in türbedarı olarak bilinegelmiş. Tuna'dan Kırım'a, oradan İstanbul'a uzanan zor bir hayat hikâyesini Osmanlı'nın sallantılar ve bunaltılarla dolu yıllarında Fatih türbedarlığı görevini icra ederken tamama erdirmiş. Türbenin diğer nöbetçileri gibi o da burada dinleniyor, elbette hanımı Rüveyde Hanım da beyinin yanına defnedilmiş. Bu hanım efendinin kitabesinde saliha kadınlardan olduğu yazılı.

Fatih Camii'nde ders veren Karinâbâdî Abdurrahman Efendi'den icazet alıp camideki muallimliği sürdüren diğer bir isim de Ahmed Asım Efendi. Babası ve dört kardeşi de dersiam olan bu âlim ailenin parlak bir ismi olmuş Ahmed Asım Efendi. Anadolu ve Rumeli kazaskerliği yapmış, Sultan Abdülaziz'in önünde huzur derslerine katılmış ve Fetvahane'de görev almış bu büyük âlimi ne yazık ki hakkıyla tanımıyoruz.

Osmanlı Uleması aynı hazirede

Silindir biçimde kitabesi nefis bir çerçeveyle müzeyyen Seyyid Hacı Hüseyin Ağa, Fetvahane'nin "kısmet-i askeriye" (askerî kişilerin terekelerinin taksimiyle ilgilenen birim) bölümünde görevli bir zat. Hem seyyid hem hacı.

  • 9
  • 16
FATİHA'NIN DOĞRULTTUĞU ŞEKİLDE YAŞAYAN İNSANLAR
FATİHA’NIN DOĞRULTTUĞU ŞEKİLDE YAŞAYAN İNSANLAR

Onun yanında medfun olan zat, aynı zamanda Sultan Abdülaziz'in harem ağalarından Galib Ağa'nın mezarıdır ki ecdadın bir Fatiha'ya verdiği değeri her seferinde ısrarla ve ricayla vurgulamalarının güzel ve tipik bir örneğini taşır kitabesi. Fatiha'nın doğrulttuğu şekilde yaşayan bu insanların tıpkı hayattayken olduğu gibi mezardayken de bir Fatiha için yapmayacakları pek az şey vardı anlaşılan:

"Hüve'l-Bâki/Bakub geçme ricâm budur ey Muhammed ümmeti/Mevtânın diriden hemen bir Fâtiha'dır minneti/Kabrimi ziyaret edin ey resulün ümmeti/Bize bir Fâtiha ihsân eden bulur cenneti/Devletlü necâbetlü Sultan/Abdülaziz Efendi hazretlerinin/Harem-i hümâyun ağalarından merhûm/Ve mağfuru'n-lehû Gâlib Ağa'nın/Rûhiçün el-Fâtiha."

  • 10
  • 16
Osmanlı Uleması aynı hazirede

1333'ün Ramazan ayı nihayetinde Rabbine kavuşan Muhammed Salim Efendi, kitabe tepesinden de anlayabileceğimiz gibi, bir hoca efendiymiş. Fatih Camii'nin icazetli hocalarından ve ulemanın ileri gelenlerindenmiş hem de. Medine-i Münevvere kadılığını da icra etmiş.

Çemberlitaş'taki Sultan II. Mahmud'un da defnedildiği hazirede bulunan heybetli mezarında İsrafil'in surunu bekleyen Ahmed Eyüb Paşa'nın oğlu Mahmud Kerim Bey de Fatih haziresindedir. İşe bakın ki "kumandan-ı meşhur"un sıfatları sanki mezar onunmuş gibi dört satır sürmüşken, mezarın sahibi kişinin yani oğlununkiler iki buçuk satırda bitivermiştir. Zekâsı ve cesaretiyle devletine zafer ve şanı çöküş devrinde bile tattıran Ahmed Eyüb Paşa'yı kaç kere duymuşuzdur? Sultan II. Abdülhamid'e yaverlik de eden bu mübarek zatın kendi gibi oğlu da "yaveran-ı şehriyarîden"dir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN