Osmanlı zamanında yaşanan depremler
Ülkemizin bulunduğu coğrafya, 1500'lü yıllardan itibaren farklı zamanlarda 7 ve üstü büyüklüğünde 25 depremle sarsıldı. Osmanlı zamanında yaşanan üç büyük depremde binlerce ev yıkılmış, yüzlerce kişi de vefat etmişti. "Küçük kıyamet" olarak adlandırılan bu depremlerin artçıları aylarca sürmüş, halk uzun süre çadırlarda yaşamıştı.
Giriş Tarihi: 29.09.2019
14:32
Güncelleme Tarihi: 09.02.2023
09:32
1894 DEPREMİ (10 TEMMUZ 1894)
🔹 Kaynaklarda "büyük hareket-i arz" olarak isimlendirilen bu deprem, Rumi 1310 yılına denk geldiği için halk arasında 1310 Zelzelesi olarak da anılmıştı.
🔹 Kayıtlara göre bu deprem, öğle vakti önce hafif bir sarsıntıyla başladı. Güneybatıdan kuzeydoğuya ve aşağıdan yukarıya olmak üzere bunu daha şiddetli sarsıntılar takip etti.
🔹 Deprem, Marmara Denizi'nde olağanüstü gelişmeler ortaya çıkarmış, deniz önce 200 metre geriye çekilmiş sonra da şiddetli dalgalar halinde karaya vurmuş kıyıdaki kayıklar, tekneler parçalanmıştı. Bu sırada İstanbul'da denizden bakanlar çöken binalardan yükselen toz bulutlarını dehşet içinde görmüşlerdi.
🔹 Depremin merkez üssü, İzmit körfezi boyunca Adapazarı'ndan Çatalca'ya uzanan hat üzerindeydi. Depremden en çok etkilenen alan, uzun ekseni 175 kilometre, kısa ekseni de Katırlı- Maltepe arasındaki 39 kilometrelik hat olmak üzere, bir elips içinde kalan bölgeydi.
Depremin acı bilançosu
🔹 Yüzlerce insanın yaşamını yitirmesi nedeniyle 1894 depremi, İstanbul'da birçok sivil, dini ve resmi binayı harap etmişti. Örneğin Kapalıçarşı , bir facia yerine dönmüştü.
🔹 Öğle vaktinin halk ve esnaf kalabalığı, çarşının sokaklarından dışarıya fırlamaya çalışmış; fakat sarsıntılardan dolayı kapılar kapanmış ve Kapalıçarşı'nın duvarları, içeride kalanların üzerine çökmüştü.
DEPREMDE ZARAR GÖREN TARİHİ YAPILAR
🔹 Bunun gibi Sirkeci de yerle bir olmuştu. Bitpazarı, Çadırcılar, Yağlıkçılar, Yeniçeriler Çarşısı, Bodrum ve Kellekese n hanları yıkılmıştı. Uzunçarşı, Tahtakale, Kutucular, Kantarcılar baştanbaşa harabeye dönmüştü.
🔹 Gedikpaşa, Kadırga, Kumkapı, Yenikapı, Langa ve Samatya 'da yüzlerce ev yıkılmış, Adalar'da da büyük tahribat olmuş, Ruhban Okulu başta olmak üzere Heybeliada'daki birçok bina hasar görmüştü.
🔹 Edirnekapı'daki Mihrimah ve Kariye camileri nin minareleri, Nuruosmaniye Camii'nin girişi çökmüş, şehirde depremle birlikte yer yer büyük yangınlar çıkmıştı.
Türkiye'deki fay hatları
SULTAN ABDÜLHAMİD İSTANBULLULARIN YARALARI SARDI
🔹 İstanbul halkı, kendilerini sokaklara zor atmış, herkes can korkusuyla geceyi dışarda geçirmişti. Dönemin sultanı Sultan II. Abdülhamid 'in öncülüğünde derhal depremin sonuçlarını mümkün mertebe giderilmek üzere harekete geçilmiş, Şehremini Rıdvan Paşa' nın başkanlığında komisyon kurularak, depremzedelere yardım çalışmaları başlatılmıştı.
🔹 Bundan sonra yıllar sürecek bu çalışmalarla hem İstanbulluların yaraları sarılmaya hem de şehrin hasar gören veya yerle bir olan birçok değerli yapısının imarına çalışılmıştı.
🔹 II. Abdülhamid 16 Temmuz 1894 tarihli iradesinde, depremden zarar görenler için kendi adına 1000 lira bağışladı. Bu deprem sonrasında II. Abdülhamid, biri Yıldız Sarayı bahçesi ne, diğeri İstanbul Rasathanesi 'ne konulmak üzere son sistem 2 sismograf alınmasına karar verdi.
🔹 Tahminlere göre, bu depremde 280 kişi öldü, 298 kişi de yaralandı. Osmanlı döneminde İstanbul'u etkileyen son büyük deprem 9 Ağustos 1912 'de Şarköy-Mürefte'de meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki depremdi.