Osmanlı’da basılan ilk kağıt paranın serüveni
Kâğıt paranın geçmişten günümüze uzun bir yolcuğu vardır. Osmanlı'da ilk kağıt para, iç borçlanma nedeniyle kullanıldı. Bitmeyen savaşlar neticesinde mali sıkıntılara çözüm olarak ortaya kondu. Sultan Abdülmecid döneminde "para yerine geçen kâğıt" anlamına gelen "Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere" adıyla bastırıldı. Peki, neden bazı paralar posta pullarının üzerine basıldı?
Giriş Tarihi: 30.11.2020
18:00
Güncelleme Tarihi: 01.03.2022
11:36
OSMANLI PARALARI NASIL BASILIYORDU?
Geniş bir coğrafyada oldukça fazla merkezde para darp eden imparatorluğun başlıca para darp merkezleri Bursa, Edirne, Amasya, Erzurum, Konya, İzmir, Serez, Sofya, Şam, Bağdat, Tiflis, Mısır, Tunus ve Cezayir'di.
📌 Fatih Sultan Mehmet döneminde ilk Osmanlı altını hicri 882 yılında İstanbul'da bastırıldı. 3,45 gram ağırlığında olan bu sikkeler Sultani olarak adlandırılırdı ve II. Mahmud dönemine kadar ağırlığı ve ayarı değişmeden korundu.
📌Fatih, ilk altın parayı bastırmasının yanı sıra 15 ayrı darphane kurup akçe bastırdı. Fatih Sultan Mehmed tarafından Beyazıt Camii civarında tesis ettirilen darphane, Türk Darphanesi'nin kuruluşuna başlangıç sayıldı.
Osmanlı darphanelerinde altın, gümüş ve bakır sikkelerin üretiminde kullanılan teknoloji, 17'nci yüzyılın sonlarına kadar oldukça basitti. Isıtılmış bir parça metal, iki kalıbın arasına yerleştiriliyor ve kalıba bir çekiçle vuruluyordu. Böylece alt ve üst kalıplar üzerindeki desenler, sikkenin iki tarafına da işlenmiş oluyordu.
Egemen güç olmanın sembolü: Osmanlı'da sikke
📌 Akçe, Osmanlı'nın esas para birimiydi. Akçe tabiri, "gümüşten gelen beyazlık" anlamında kullanılıyordu. Osmanlı'da mangır, para ve kuruş birimleri vardı. 8 büyük mangır, 1 akçe ediyordu. 3 akçe, 1 para değerinde iken, 40 para da 1 kuruşa eşit oluyordu.
📌 Alışverişlerde ufaklık ihtiyacını karşılamak için I. Murad döneminden itibaren bakır paralar basıldı. İki ebatta basılan bakır paraların büyüklerinin sekizi ve küçüklerinin yirmi dördü bir gümüş akçeye eşitti. Fakat hazineye yapılan ödemelerde bakır paralar kabul edilmemekteydi.
PARANIN DEĞERİNİN KORUNMASI İÇİN ALINAN ÖNLEMLER
📌 Paranın değerinin korunması için çeşitli önlemler alındı. İstanbul ve Mısır'da basılan Eşrefi altınlar ağırlık ve ayar bakımından birbirini tutmuyordu. Osmanlı paraları, İstanbul'da basıldıktan sonra Mısır'da eritilerek orada daha düşük ayarlı Mısır altını olarak dağıtılıyordu. Bu durumu engellemek için sikkelere bakır ve gümüş ilave ederek tuğra bastırıldı.
📌Osmanlı hazinesi, zamanla içerisine düştüğü sıkıntıyı hafifletmek için mali yapılanmalara başvursa da resmi paranın değer kaybetmesinin önüne geçilemedi. Akçenin yerini önce içinde % 70 gümüş, % 30 bakır bulunan para aldı. Daha sonra da bunun yerini kuruş ve nihayet lira almaya başladı.
Osmanlı sultanlarının 10 önemli sikkesi
SAVAŞLAR İÇ BORÇLANMAYA NEDEN OLDU
📌 Maliyenin sıkıştığı, devletin acil paraya ihtiyacı olduğu dönemlerde , saraydaki altın ve gümüş takımların darphaneye gönderilerek bunlardan para bastırılırdı. Savaş gibi olağanüstü hallerde, halktan bir defaya mahsus olmak üzere vergi alınırdı. Fakat 19. yüzyılda bu vergilerin alınmasına da imkân kalmayıp maliyenin darboğaza girmesiyle başka çareler arandı.
📌18. yüzyılda bitmeyen Rus harpleri beraberinde iç borçlanmayı da getirdi. Gümrük, maden, liman gibi hazine hisselere ayrılarak, kâr getiren tahviller gibi halka arz edildi. Fakat istenilen sonuç alınamadı.
Balkanların çehresini değiştiren savaş: 93 Harbi
OSMANLI’NIN İLK KÂĞIT PARASI
Osmanlı, kağıt parayla ilk kez 1840 yılında Sultan Abdülmecid döneminde tanıştı.
📌Bitmeyen savaşlar, devletin finansal darboğaza girmesine neden oldu. Mali sıkıntıları azaltmak amacıyla bürokratlar, kâğıt para fikrini ortaya attı. 1840 yılında "para yerine geçen kâğıt" anlamına gelen "Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere " adıyla bastırıldı. Fakat bugünkü kullanımından farklı olarak iç borçlanma aracı olarak kullanıldı, yani faizliydi.