Osmanlı'da devlet çarklarının nasıl işlediğini anlatan defterler: Mufassal ve icmal
Genel çaplı olması yanında ayrıntı ve düzen bakımından kendine has bir özellik taşıyan Osmanlı tahrir sistemi sayesinde bugün; imparatorluğun her bir köşesindeki sipahiyi, köylüyü, yollar üzerindeki derbentleri bekleyen, yol ya da köprü tamir eden veya kervansaraylara hizmet eden insanları, madencileri, yağcıları, tuzcular ve diğer türlü türlü görevler üstlenmiş çeşitli sınıflara mensup halkı ve nihayetinde üretilen mahsulleri, alınan vergileri, pazar ve gümrük yerlerini "tapu tahrir" defterleri sayesinde öğrenmek mümkündü.
Giriş Tarihi: 07.02.2019
16:07
MUFASSAL TAHRİR DEFTERLERİNİN ÖZELLİKLERİ
Mufassal avarız defterleri esas olarak yerleşim birimlerindeki haneleri kayda geçirir. Bazen bu haneler nefer, hane ve mücerret gibi kategoriler şeklinde zikredilir, fakat asıl olan, avarız vergisini ödeyebilen yetişkin hane sahibi erkekleri ve bazı hallerde dul kadınları kaydeder. Bunların arasında yaşlılık, fakirlik, avarız ödemeye yeterli toprağı bulunmama ve hastalık gibi sebeplerle haneye dahil olmayanlarla avarız yükümlülüklerini belirli hizmetler karşılığında yerine getirdiklerinden vergiden muaf tutulanlar da zikredilir.
Kanuni Sultan Süleyman devrine ait, Kerkük Livası mufassal tahrir defterinden bir yaprak
Mufassal defterlerinde bulunan bilgileri şöyle açıklamak mümkün:
"Bir sancakta yer alan kasaba ve köyler (karyeler), mezraalar, çiftlikler, pirinç arkları, değirmenler, çeşitli sınaî tesisler vb.; yerleşim birimlerinde yaşayan vergi mükellefi erkek nüfus (muaf kişiler ve gayri müslimlerle, meskûn yerlerde hâne sahibi dul kadınlar dahil), çoğu yerlerde reâyânın işlediği toprakların büyüklüğü (ekilebilir toprak miktarı), timar sistemi içerisinde bulunmayan avârız ve XVI. yüzyıldan itibaren cizye vb. vergiler hariç reâyâdan toplanan çift, bennâk, caba, mücerret, ispençe vergileri, öşürler, bâd-ı hevâ türü ârızî vergiler (cürüm ve cinayet, evlenme, müjdelik vb.); vergilendirilen koyun ve kovan sayısı."
Mufassal tahrir defterlerinin düzenlenmesinde zaman içerisinde birtakım değişiklikler meydana gelmişse de 16. yüzyılda klasikleşmiş biçimiyle bu defterlerin tertip tarzı şu şekilde tanımlanabilir: Defterin başında genellikle bir mukaddime ve sancak kanunnâmesi yer alır. Rum beylerbeyiliği gibi bazı eyaletlerde her sancağın ayrı bir kanunnâmesi olmadığından kanunnâme metni merkezî sancağın defterinin başında bulunur. 16. yüzyılın son çeyreğine ait son klasik tahrir defterlerinin başında ayrıntılı fihristler vardır. Bunların ardından merkez kazadan başlayarak sancağı oluşturan kaza ve nahiyeler sıralanır. Bir kazada önce eğer varsa merkez konumundaki ("nefs" diye anılan) şehir veya kasaba, yoksa yine merkez durumundaki bir köy yazılır. Şehir ve kasabaların mahalleleri, bu mahallelerde kayıtlı yetişkin erkeklerin adları ve baba adları, meslekleri belirtilir.
Tahrir defterlerinden yararlanılarak hazırlanmış bir araştırma; XVI.Yüzyil Larende (Karaman) Kazasında Yerleşme ve Nüfus
Yetişkin nüfus evli-bekâr (müzevvec-mücerret veya hâne-mücerret) ayırımına göre verilir. Mahallelerin yazımından sonra şehir/kasabanın geliri (hâsıl), bunu oluşturan unsurlar (genellikle pazar, boyahane, bozahane kapan, gümrük, liman şehirlerinde iskele vb. mukātaaları; bazı kasabalarda tarım üretiminden gelen öşür vb.). buradaki kuruluşlar, bağ, bahçe, zemin vb. sıralanır. Ardından kazadaki köylere geçilir.
Tahrir defterlerinden de istifadeyle hazırlanmış bir araştırma ; 16 Yüzyilda Harput (1518-1566)
Köyler bütün olarak yazılabildiği gibi geliri hisselere ayrılmış köyler hisseler halinde ayrı parçalar şeklinde kaydedilebilir (hisse-i evvel, hisse-i sânî vb.). Köyün adı, hâsılının nasıl tahsis edildiği (timar, zeâmet, has, vakıf, mülk vb.) belirtildikten sonra köydeki veya hissedeki yetişkin erkekler, baba adları ve konumları gösterilir (meselâ Ali veled-i Mehmed, çift). Gayrimüslimler genellikle hâne (müzevvec-mücerret) ayırımına göre yazılırken Müslümanlar tasarruflarındaki toprak miktarını (tam çift, nîm/yarım çift, ekinlü-bennâk, caba-bennâk vb.) ve medenî durumlarını (hâne, mücerret) belirten işaretlerle kaydedilir.