Arama

Osmanlı'da görülen hastalıklar ve tedavi yöntemleri

Hastalıklar toplumların baş etmek zorunda olduğu büyük sorunlardan biridir. Özellikle de salgın hastalıklar beraberinde binlerce ölüm ve sakatlık getirirdi. Bu hastalıklardan Osmanlı da nasibini alarak veba, cüzzam, çiçek gibi ciddi hastalıklarla yüz yüze gelmişti. Bu dönemde görülen hastalıklar önemli seyyahların seyahatnamelerine de yansımıştı. Peki, Osmanlı'da bu hastalıklara karşı uygulanan tedavi yöntemleri nelerdi? Sizler için seyahatnamelerde görülen Osmanlı'daki hastalıklar ve tedavi yöntemlerini derledik.

  • 16
  • 31
OSMANLI HANEDANININ HASTALIĞI
OSMANLI HANEDANININ HASTALIĞI

Osmanlı hanedanının hastalığı olarak da bilinen nikristen Evliya Çelebi hem I. Süleyman hem de IV. Murad'ı anlatırken bahseder. Evliya, çeşitli vesilelerle Kanuni Sultan Süleyman'ın da nikrîs rahatsızlığına değinmişti. Padişahın çok sayıda sefere çıkması sebebiyle nikrise yakalandığını söyleyen Evliya Çelebi, son seferinde padişahın özveri ve hamiyetine vurgu yapmak için, onun yaşlılığına ve nikris ağrılarına dikkat çekmişti. Nikris ağrılarından mustarip olan padişah, son seferinde ancak taht-ı revân ile yol alabilmişti.

Osmanlı döneminde insanlar ağrılı bir hastalık olan nikrisin tedavisi için ılıcalara yönelirdi. Nikris tedavisinde meşhur ılıcaların başında, Aydos ılıcası gelmeydi. Hatta Kanuni Sultan Süleyman'da buraya gittiği ve ılıcaya girdiği söylenir. Ilgın ılıcası, Niksar ılıcası da Osmanlı döneminde gut hastalığını tedavi için gidilen yerlerden biriydi.

  • 17
  • 31
CÜZZAM
CÜZZAM

Seyahatname'de en sıkça ismi geçen hastalıklardan biridir. Hansen basili adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığı sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok organı etkileyen ve bulaşıcı hastalık olarak bilinen bu hastalıkla ilgili Evliya önemli bilgiler verir.

  • 18
  • 31
OSMANLI’DA CÜZZAM HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİRDİ?
OSMANLI’DA CÜZZAM HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİRDİ?

Miskinhane denilen yerler, Osmanlı döneminde cüzzamlıların karantina altına alındıkları yerleri ifade ederdi. Endülüs, Selçuklu ve Osmanlı döneminde miskinhaneler şehir dışında oluşturulurdu. Cüzzam rahatsızlığına yakalananların tedavi edilmesi sürecinde Osmanlı'nın bu sürece en büyük katkısı, hastaların psikolojilerini de düşünmeleriyle oldu.

Osmanlı Devleti döneminde ilk olarak II. Murad tarafından Edirne'de yaptırılan Miskinhâne'nin 1627 yılına kadar faaliyetteydi. Daha sonra İstanbul, Bursa, Lefkoşa, Kandiye ve Sakız'da da yaptırılan cüzzamhanelerin içinde en önemlisi, İstanbul'da hizmet vereni idi.

  • 19
  • 31
OSMANLI ZARAFETİNİN YANSIMASI
OSMANLI ZARAFETİNİN YANSIMASI

Yavuz Sultan Selim döneminde 1514 yılında İstanbul'da yaptırılan 'Miskinler Tekkesi' aynı zamanda Osmanlı zarafetinin bir yansımasını da gösterir. Aynı zamanda karantina altına alınan cüzzam hastalarının ihtiyaçlarının karşılanması ve onlara en iyi şekilde bakılması amacıyla her türlü önlem de düşünülmüştü. Bu yerlere tekke adı verilmemesi hastaların psikolojik çöküntüye uğramalarını engellemişti.

Her gün akşamları çorba, pilâv ve et, haftada iki kere de zerde gönderilirdi. Tekkenin önünde bulunan sadaka taşına bırakılan yardımlar, hastalarca bölüşülür ve hep bir ağızdan, kendilerine yardım edenlere hayır dualar edilirdi.

  • 20
  • 31
EVLİYA ÇELEBİ'YE GÖRE CÜZZAMIN ŞİFA KAYNAĞI
EVLİYA ÇELEBİ’YE GÖRE CÜZZAMIN ŞİFA KAYNAĞI

Evliya Çelebi Afrika seyahati sırasında uğradığı Donkola şehri hakkında bilgi vererek buradaki ılıcaları över. Donkola'daki ılıcaların faydalarından bahsederken özellikle ılıcaların miskinlik hastalığı için de şifa kaynağı olduğuna vurgu yapar. "Cümle memâlik-i mahrûselerden ahâlî-i vilâyetler gelüp bunda germâblara girüp miskînlikden ve gayrı mahûf u muhâtara emrâzlardan halâs olup ana rahminden doğmuş gibi olur"

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN