Arama

Osmanlı'da Kurban Bayramı

İslam dinine özgü olan Kurban Bayramı, Osmanlı kültür hayatında önemli bir yer tutardı. Saray'da ve halk arasında özel törenler tertiplenirdi. Sarayda Padişah ile yapılan bayramlaşmaya Muayede Alayı ya da Resm-i Muayede adı verilirdi. Peki; Osmanlı zamanında Kurban Bayramı nasıl ifa edilirdi?

  • 5
  • 14
Padişahlar için özel koç yetiştirilirdi
Padişahlar için özel koç yetiştirilirdi

Devrin padişahı için "Saya Ocağı" adı verilen yerde koçlar yetiştirilirdi. Padişaha sunulacak kurbanların beslenmesi, yetiştirilmesi ve kesimleriyle saya neferleri ilgilenirdi. Padişah, Hırka-i Saadet Dairesi'nin kapısında hazır bekleyen yaklaşık 40 kurbanlığın bulunduğu yere gider ve kendisi için hususi olarak hazırlanan kurbanlardan birini seçerek büyük bir merasimle ilk kurbanı kendisi keserdi. Kesilen kurbanların birçoğu ilim talebelerinin istifade etmesi için medreselere dağıtılırdı. Kalan diğer kısımları da dul ve kimsesiz kadınlara, bekçilere, tulumbacılara ve diğer ihtiyaç sahibi kimselere dağıtılırdı.

  • 6
  • 14
Osmanlı'da kurban bayramı
Osmanlı’da kurban bayramı

Padişah tarafından bayramdan önce tembihnâmeler yayınlanırdı. Bu tembihnâmelerle birlikte konaklarda, evlerde ve saraylarda büyük bir temizlik başlardı. Tembihnâmeler toplumun ahlakını bozacak davranışlardan kaçınılması, vazifelilerin alması gereken tedbirler, sokakların temizlenmesi gibi maddeler ihtiva ederdi. Kısaca insanlar ikaz edilir, maddi ve mânevî temizliğe yönlendirilirdi. Bayram gecesinde mahalle bekçileri sabaha karşı davullarını bir ahenk içerisinde tokmaklarken mâni söylerlerdi.

"Bu sabahın yazına,

Kalkın Hakk'ın niyazına,

Abdest alın ey komşular!

Bayram, sabah namazına."

  • 7
  • 14
Osmanlı'da kurban bayramı
Osmanlı’da kurban bayramı

Bayram gecesinde mahalle bekçileri sabaha karşı davullarını çalarak mani söylerdi. Bu mani şu şekildeydi; "Bu sabahın yazına, Kalkın Hakk'ın niyazına, Abdest alın ey komşular! Bayram, sabah namazına.'' "Bayram namazının yaklaşmasıyla birlikte büyükler, bayramlıklarını giyerek ve yanlarına çocuklarını alarak en yakındaki camiye giderdi. Padişahın davetlisi olan görevliler ve memurlar ise görevlerine göre resmi kıyafetlerini giyer, önce saraya giderlerdi. Bayram tebrik törenleri 19. yy'ın ortalarına kadar Topkapı Sarayı'nda, 1867 yılından itibaren de Dolmabahçe Sarayı'nın orta kısmındaki Büyük Muayede Salonu'nda yapılırdı. Sultan Abdülhamit dönemindeki iki bayram töreni ise Yıldız Sarayı'nda yapılmıştır. Bayram namazına gidilecek camiyi padişah seçerdi. Bu tercihi de genellikle Ayasofya ya da Sultanahmet olurdu. Padişahların, bayramın birinci günü sabah namazını Hırka-i Saadet Dairesi'nde kılmaları adetti. Bayram namazından sonra da mutlaka mezarlık ziyaretleri yapılırdı.

  • 8
  • 14
Hayvana eziyet yoktu
Hayvana eziyet yoktu

Osmanlı'da kurbanlıklar kimi zaman bir yıl önceden alınırdı. Kurbanlıklar, alındıktan sonra boyanır ve itinayla beslenirdi. Kurbana eziyet görüntülerini Osmanlı'da asla yoktu. Hatta kurbanlık hayvanın yularından çekmek bile suç sayılırdı. Ayrıca kurbanların dişi olmamasına, gözlerinin sağlam, boynuzlarının kırık veya organlarının eksik bulunmamasına dikkat edilirdi.

  • 9
  • 14
Çocuklara Arife çiceği denirdi
Çocuklara Arife çiceği denirdi

Bayram boyunca caddelerde, mahallelerde bir sürü "Arife Çiçeği" yani çocuklar olurdu. Çocuklara "Arife Çiçekleri" denilmesinin nedeni bayram gününü beklemeden Arife gününden bayramlık kıyafetlerini giyip dışarı çıkmalarıdır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN