Osmanlı'da müneccimler: Padişahın öleceğini bilince öldürüldü!
Osmanlı'da dördüncü Murad'ın ölümünden, günümüzde Ankara'nın başkent olacağına dair kehanetleri olan iki ünlü müneccim Kâhin Müştak Baba ile Müneccimbaşı Hüseyin Efendi, kendi idamlarını da bilmişlerdi. İşte Osmanlı'nın Nostradamus'u olarak anılan müneccimler hakkında bilinmeyenler...
Giriş Tarihi: 22.01.2018
12:10
Güncelleme Tarihi: 22.01.2018
12:32
İki büyük kehaneti sayesinde şöhret kapıları açılan Hüseyin Efendi Dördüncü Mehmed'in öleceğini söyledi bu nedenle de canından oldu. Medrese eğitimini tamamladıktan sonra sarayda müneccimlik yapan Hüseyin efendi, Dördüncü Murad tarafından sınava tabii tutulmuş bu sınavı geçerek takdir gördü.
1640 yılında hazıladığı ahkam takvimiyle Dördüncü Murad'ın öleceğini ve tahta bir başka padişahın geçeceğini söyledi. Dördüncü Murad'ın o sene bitmeden ölmesi üzerine Hüseyin Efendi'nin kehaneti tuttu. 1650 yılı için çıkardığı takvim Hüseyin Efendi'nin sonu oldu. Yıldızların hareketinde "vefat-ı Mehmed" ifadesinin bulunduğu hükmünü çıkardı ve o sene içerisinde Dördüncü Mehmed'in öleceğini, yerini bir başkasının alacağını söyledi.
Hüseyin Efendi'nin şöhreti nedeniyle ona cephe almış kişiler bu kehanetin tutmaması üzerine Dördüncü Mehmed'i etkileyerek Hüseyin Efendi'nin zindana atılmasına neden oldu. İstanbul'un dışına sürgün cezasından kaçan Hüseyin Efendi Silahdâr Kâtibi Sarhoş İsmail Ağa'nın İstinye'deki yalısında saklandı ve Dördüncü Mehmed'in annesi Tarhan Sultan'amektuplar göndererek affını rica etti.
Hüseyin Efendi'nin mektuplarından haberdar olan düşmanlarının onun öldürülmesi için Dördüncü Mehmed'den izin aldığı sırada Hüseyin Efendi kendi ölümünü de tahmin etti. Saklandığı yerde kendi doğum tarihi üzerinde bazı hesaplar yapan Hüseyin Efendi saklandığı yerden bir kayıkla kaçmaya çalıştı. Hüseyin Efendi'nin kendi ölümü kehaneti doğru çıkmış saraymuhafızları tarafından Rumelihisarında yakalandı. Yakalandığı anda boğularak öldürülen Hüseyin Efendi'nin tüm serveti devlet hazinesine aktarıldı.
1750 yılında Bitlis'te doğan Müştak Baba medresede okuduğu sıralarda tasavvufa merak saldı ve Kadirî tarikatine girdi. Zamanının kuvvetli bir şairi olan Müştak Baba "her harfin bir sayı değeri taşıması ve bu sayıların gelecekten haber almakta kullanılması" temeline dayanan "Ebced" sistemini kullanarak bir kehanette bulundu.