Osmanlı'da Ramazan Bayramı
Altı yüz yıllık bir maziye sahip olan Osmanlı Devleti, kültür ve gelenek yönünden büyük bir birikim ve medeniyete sahiptir. Bir İslam devleti olması nedeniyle dini gün ve gecelerin özel olarak ihya edildiği Osmanlı ülkesinde, bayram günleri bambaşka bir öneme sahipti. İşte Osmanlı'da Ramazan bayramı...
Giriş Tarihi: 21.04.2023
10:30
Güncelleme Tarihi: 21.04.2023
11:42
🔷 Daha sonraki dönemlerde padişahın bayram namazını Ayasofya, Sultan Ahmet gibi camilerde kıldığı görülür. Padişah, bayram namazı kılacağı camiyi seçer ve ona bir bayram alayı eşlik ederdi.
🔷 Bayram alayından sonra padişah saraya dönerek, Has Oda önüne konulan tahtına oturur ve saray nedimleri, musâhipleri birbirinden güzel nüktelerle padişahı eğlendirirdi.
Avrupa'yı ziyaret eden ilk padişah: Sultan Abdülaziz
🔷 İlerleyen dönemlerde bazı padişahlar halka açık bir şekilde bayramı kutlamaya başladı. Herkesin katılabildiği eğlenceler, şenlikler düzenlendi. Halk, bayram geceleri panayırlarda geç saatlere kadar eğlenirdi.
🔷 Örneğin Sultan Abdülaziz 'in 25-28 Nisan 1866 tarihlerinde düzenlettirdiği şenlikler... 1866 yılındaki kurban bayramında yapılan bu şenlik gösterileri öğleden sonra başlar. Haliç'te, Galata Köprüsü ve Sarayburnu'nda düzenlenen gösterilerde İstanbul esnafı çeşitli hünerler göstermiş, orta oyuncuları, usta hayalbâzlar ve meddahlar çeşitli semtlerde halkı eğlendirmişlerdir.
🔷 Osmanlı'da bayram günü halk tarafında ise bayram namazının ardından kalabalık aile kahvaltıları yapılırdı. Tüm aile efradının toplandığı kahvaltılar büyük bir şenlik havasında geçerdi.
🔷 Misafir ziyaretlerinde, ev sahibi konuğuna önce şeker ardından da sade kahve ikram ederdi. Ramazan bayramının vazgeçilmezi şeker idi. Bu sebeple "şeker bayramı" olarak da adlandırılır.
Osmanlı'nın asırlık bayram adetleri
🔷 Arife günü ikindi vaktinden itibaren hem Ramazan hem de Kurban Bayramı'nın son gününe kadar top atışları yapılırdı. Genellikle tersaneden ateşlenen top atışları bayrama has bir gelenekti.
🔷 Bayram günleri Sultan Ahmet Meydanı'nda panayır kurulurdu. Halk bu panayır sayesinde padişahı uzaktan da olsa görme şansı bulurdu.
🔷 Panayırda; oyuncakçılar, şerbetçiler, yiyecek tezgâhları bulunurdu. Vatandaşlar buraya gelerek hem eğlenir hem de karınlarını doyururdu.
Bilinmeyen yönleriyle Sultan Ahmet Camii ve Külliyesi
🔷 Sultan II. Abdülhamid döneminde ve XX. yüzyılın başlarında bayramlar daha sade bir biçimde kutlanmakla birlikte aynı usul devam etmiştir.
🔷 Bayram, arefe günü top atışlarıyla başlar ve bayramın son gününün ikindisinde atılan topla sona ererdi. Ramazan gecelerinde olduğu gibi Ramazan bayramını müjdeleyen davul sesleri hem çocukları hem büyükleri sevindirirdi.
🔷 Büyükler ve küçükler sabah erkenden bayramlık elbiselerini giyerler ve yakınlarında bulunan bir camide bayram namazını kılmaya giderlerdi.
🔷 Namazdan sonra camide yapılan bayramlaşmayı eve dönünce aile fertlerinin bayramlaşması takip ederdi. Akabinde şehrin tam merkezinde yer alan mezarlıklara giderek kabir ziyaretleri yapılırdı.
Osmanlı'da Ramazan geceleri