Osmanlı'nın asırlık bayram adetleri
Osmanlı toplumunda farklı adetlerle karşılanan ve tören coşkusuyla yaşanıp uğurlanan bayramlara 15 gün önceden hazırlanıldığını biliyor muydunuz? Sizler için Osmanlı dönemindeki bayram adetlerini derledik.
Giriş Tarihi: 02.06.2019
13:51
Güncelleme Tarihi: 03.06.2019
11:37
Arife günü ikindinden itibaren hem Ramazan hem de Kurban Bayramı'nın son gününe kadar top atışları yapılırdı. Toplar genellikle tersaneden ateşlenirdi.
Bayram günleri Sultanahmet Meydanı'nda panayır kurulurdu. Halk bu panayır sayesinde padişahı uzaktan da olsa görme şansı buluyordu. Panayırda; oyuncakçılar, şerbetçiler, yiyecek tezgâhları bulunurdu. Panayırda herkesin pişen yemeklerden yiyebilmesi için maddi durumu iyi olanlar söz konusu ürünlerin paralarını kendi ceplerinden karşılardı.
Sarayda bayram kutlamaları sabah namazıyla başlardı. Sabah namazının ardından bayramlaşmalar başlardı. Ardından bayram namazı kılınırdı. Bayram namazının ardındansa saray çalışanlarına hediyeler dağıtılırdı.
Fâtih Sultan Mehmed tarafından kanunlaştırılan saraydaki bayramlaşmanın belli usul ve kaideleri vardı. Padişah bayram sabahı sabah namazını sarayda Hırka-i Saâdet Dairesi'nde kılardı. Hırka-i Saâdet kapısı önüne bir kafes konulur, içeriye de taht kurulurdu. Padişah oturduktan sonra orada hazır bulunan imam ve hatipler birer aşr-ı şerif okurlardı. Bundan sonra hazinedarbaşı bunlara hediye ile câizelerini verir, arkasından mehter çalmaya başlardı. Mehter çalarken oradakiler, "Ve hemîşe bunun emsâli eyyâma erişmek nimeti müyesser ola!" diye alkış tutarlardı. Duacı çavuşlar da hep bir ağızdan duaya başlarlardı.
HALKA AÇIK BÜYÜK ŞENLİKLER
Bazı bayramlarda padişahlar halka açık büyük şenlikler düzenlettirmişlerdir. Bu bayram şenliklerinden yakın tarihte yapılan biri, Sultan Abdülaziz'in 25-28 Nisan 1866 tarihlerinde düzenlettirdiği şenliktir. 1866 yılındaki kurban bayramında yapılan bu şenlik gösterileri öğleden sonra başlamıştır. Haliç'te, Galata Köprüsü ve Sarayburnu'nda düzenlenen gösterilerde İstanbul esnafı çeşitli hünerler göstermiş, orta oyuncuları, usta hayalbâzlar ve meddahlar çeşitli semtlerde halkı eğlendirmişlerdir. Bu şenlik programında özellikle güreşçiler önemli yer tutmuştur.
Bütün Osmanlı şenliklerinde seyirciler yarım ay düzeninde oturur, padişahın otağı da bu yarım ayın tam merkezinde olurdu. Padişahın yanında sadrazam, defterdar ve vezirlerin otağı ya da çadırları bulunurdu. Otağların önüne gösterilerin rahatça seyredilebilmesi için üstleri renk renk kumaşlarla kaplı sedirler konulurdu. Padişah otağının sol yanında ziyafet çadırı, sultanların kahvecileri, baltacılar, şehzade hocalarının çadırları yer alırdı. Bunlardan sonra Dârüssaâde ağasının, onun yanıbaşında da hazinedarın çadırları kurulurdu. Vâlide sultan ile haseki sultanın ve öteki saraylı kadınların gösterileri seyretmeleri için de kafesli küçük bir köşk yapılırdı.
KANDİLLER, MAHYALAR VE FİŞEKLER
Bayramlarda öğleden önce bayramlaşma, ikram, pîşkeşlerin dağıtılması ve yemekle geçer, öğleden sonra da gösteriler yapılırdı. Büyük törenlerde geceleri de kandiller, mahyalar ve fişeklerle donanma düzenlenirdi. Öğleden sonraki gösterilerde çeşitli hünerler (canbaz, zûrbâz, kûzebâz, gözbağcı vb.), esnaf oyunları, dramatik oyunlar, sportif oyunlar yer alırdı. Ayrıntıda değişse de genel çizgileri içinde aynı sırayı takip eden şenlik programı kısaca şöyle özetlenebilir: Kabul merasimi, ziyafet, kahve sohbeti, dinlenme, gösteriler, akşam yemeği, donanma.
BAYRAM ŞENLİKLERİNDE MEHTER TAKIMI
Bayram şenliklerinde mehter takımı da önemli yerini almıştı. XIX. yüzyılın ilk yarısında Yeniçeri Ocağı'nın ilgasından sonra kurulan saray orkestrası mehterin yerine geçti. 1829 yılında Donizetti'nin yönettiği bir orkestra davetlilere, yabancıları hayrete düşürecek ustalıkta çalmıştı. Bu yıllarda klasik Türk müziğinin yanı sıra klasik Batı müziği de bu gibi eğlencelerde bir hayli yer tutmaya başlamıştı. Güreşten ve spordan zevk alan Sultan Abdülaziz'in sarayında kurban bayramına rastlayan 28 Nisan 1866 gecesi düzenlenen bir kabul töreninde saray orkestrası, konuk diplomatlar ve sarayın ileri gelenleri salona girerken La Traviata'dan, II. Travatore'den parçalar çalıyordu.