Osmanlı’nın Balkanlar'da yaşayan 10 eseri
Osmanlı'nın kuruluş ve kökleşmesinin büyük bir kısmı Balkanlar'da gerçekleşti. Osmanlı Devleti beş asır boyunca Balkanlarda hüküm sürdü, büyük bir miras bıraktı. Bir dönem Osmanlı hakimiyeti içerisinde yer alan Balkan şehirlerinin çoğunluğu, her türlü tahribata rağmen hala Osmanlı kimliğinden izler barındırmaya devam eder. Balkanlar'da Osmanlı mirasını yaşatan bu izlerden 10 eseri derledik.
Giriş Tarihi: 06.09.2019
15:57
Güncelleme Tarihi: 06.09.2021
09:52
Mostar Köprüsü, Bosna Hersek
Köprünün iki tarafında bulunan iki küçük kale de Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırıldı. Yine köprünün sol tarafına II. Selim döneminde bir de minaresiz mescid inşa edildi. 1878 yılına kadar müezzinler ezanı köprünün ortasında okudu. Köprü Osmanlı zamanından itibaren gençlerin nehre atlayarak cesaretlerini gösterdikleri bir mekan oldu. Daha sonra bu adet spor haline geldi. Seyyahların ve araştırmacıların ilgisini çekti. Evliya Çelebi o güne kadar on altı ülke gezdiğini fakat böyle yüksek bir köprü görmediğini yazdı.
Üsküp Taş Köprü, Makedonya
Asırlardır Makedonya'nın başkenti Üsküp'ün ortasından geçen Vardar Nehri'nin iki yakasını birleştiren Taşköprü , Osmanlı'nın Üsküp'teki sembol eserlerinin başında geliyor. Fatih Sultan Mehmed Köprüsü olarak da bilinen Taşköprü, Üsküp'teki en önemli ve nadide Osmanlı eserlerinden biri. Sultan II. Murad döneminde yapımına başlanan ve Fatih Sultan Mehmed döneminde tamamlanan köprü, şehrin sembolü olarak gösteriliyor. Asırlardır Üsküplüleri kavuşturan Taşköprü, aynı zamanda Üsküp'ün modern şehir merkezi ile tarihi Türk Çarşısı'nı birbirine bağlıyor. Üsküp Belediyesinin armasında da yer edinen Taşköprü, dini ya da etnik kökeni farklı olan Makedonya halkları tarafından da benimsemiş durumda.
Üsküp Taş Köprü, Makedonya
Makedonya'da şehrin merkezinde inşa edilen heykeller, tarihi görünümlü devasa binalar ve köprüler Taşköprü'yü de etkiledi. Taşköprü'ye yakın mesafede inşa edilen iki yeni köprü ile adeta tarihi Taşköprü'nün ihtişamı gölgelenmek istendi ancak Osmanlı eseri, buna rağmen şehri ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Köprüde çatlaklar oluştu Bu arada, son dönemde köprü üzerinde ortaya çıkan çatlaklar tedirginliğe neden oldu. Asırlarca ayakta kalan köprüde oluşan çatlaklar, yeni bir restorasyona ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. 12 ayaklı ve 220 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğindeki köprünün Fatih Sultan Mehmed döneminde 1451-1469 yılları arasında inşa edildiği, birçok deprem ve savaşlarda zarar gördüğü biliniyor.
Belgrad Bayraklı Camii, Sırbistan
Bayraklı Camii , Osmanlı devrinde bugün Sırbistan'ın başkenti olan Belgrad'da inşa edilen camidir. Cami 1575 yılı civarında Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapıldı. Bayraklı Cami'nin kim tarafından inşa edildiği tam olarak bilinmemekte. Bu konuda araştırmacıların çeşitli görüşleri bulunmaktadır. Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde adına rastlanmayan bu caminin o devirde başka bir ad ile tanınması muhtemeldir. Bayraklı Cami tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup basit bir mimariye sahiptir. Her bir kenarı dıştan 12,80 m. olan bir kare biçimindedir. Üzeri 10,20 m. çapında bir kubbe ile örtülüdür. Rumeli camilerinde biraz yüksek olan sekizgen biçimli kasnak son tamirde mimari üslûbuna çok aykırı düşecek biçimde aşırı yükseltilmiştir.
Belgrad Bayraklı Camii, Sırbistan
Caminin son cemaat yeri tamamen kaldırılmış, bütün pencerelere Türk mimarisinde benzeri olmayan şebekeler takılmış, alt sıra pencereler dikdörtgen olması gerekirken sivri kemerli yapılmış ve esas cümle kapısına çok ters düşen yuvarlak kemerli bir kapı açılmıştır. Yeni inşa edilen şadırvan ise hem çirkin hem de kullanışsızdır. Cami 1930'dan sonra ibadetler dışında reîsülulemâlık tevcihi gibi önemli dinî toplantıların yapıldığı bir merkez olma özelliğini de kazanmıştır.
Osmanlı döneminde 273 kadar caminin bulunduğu Belgrad'da ibadete açık tek cami olarak kalan Bayraklı Camii altı asırlık geçmişiyle tarihe meydan okuyor. Yıllar içinde defalarca tahrip edilip tekrar onarılan caminin inşa yılı ise 1575 olarak biliniyor. Müslüman toplumların ibadetlerini gerçekleştirdiği cami aynı zamanda birlik ve beraberlik amacıyla kaynaşma merkezi özelliği taşıyor. 1946 yılında Sırbistan'ın Kültür Mirası Listesi'ne eklenerek koruma altına alınan cami, Belgrad'a giden turistlerin de ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor.