Osmanlı'nın en önemli silahşoru; Matrakçı Nasuh
16'ıncı yüzyılda yaşamış bir Osmanlı dahisi olan Matrakçı Nasuh, matematik, tarih, coğrafya, kartografi, topografya, silahşorluk, hat gibi bilim ve sanat alanlarında çalışmalar yapmış çok yönlü bir bilim adamıydı. Matrak oyunun mucidi olan Matrakçı Nasuh'a silahşorlukta gösterdiği üstünlükten dolayı Kanuni Sultan Süleyman tarafından berat verildi. Sizler için Osmanlı'nın en önemli dahilerinden biri olan Matrakçı Nasuh'un ilim dünyasına katkılarını derledik.
Giriş Tarihi: 18.12.2019
16:13
Güncelleme Tarihi: 18.12.2019
16:41
MATRAK OYUNU NASIL OYNANIR?
Matrak kelime anlamı olarak değnek, sopa anlamına gelir. Matrakçı ise bu sopalarla talim öğreten anlamındadır.
Matrak oyunu, yeniçeri ve sipahilere kılıç-kalkan eğitimi öğretmek amacı oynanırdı.
Matraklar genellikle şimşir ağacından yapılır ve cilalanırdı. Rakipler, ellerinde matrak alıp meydana çıkıp çarpışırdı. Bu oyunda amaç rakibinin başına vurabilmekti.
Bir savaş oyunu olan matrakta IV. Murat'ın çok iyi olduğunu söyleyen Evliya Çelebi şunları aktarır: "Her oyunda zamanının tek adamı, Sâm' (İranlı bir pehlivan) eş bir padişah idi. Matrakbazlıkta son derece ustaydı. Karşısına hiç kimse çıkamazdı. Her usta oyuncunun bir zayıf tarafını bulur ve öyle bir darbe indirirdi ki, matrak kafasına tak diye inerdi. Matrak oyunu yüz yetmiş çeşit idi. Padişah, bunlardan yalnız yetmiş kadarını bilirdi. Ama tatbikine muktedirdi ."
Matrakçı Nasuh, 1529 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın şehzadeler için yaptığı sünnet töreninde At Meydanı'nda iki tane yürür hisar yaptı. Oluşturduğu bu hisarların beş kulesi ve dört kapısı vardı. Ayrıca hisarlara toplar ve tüfekler koydu.
Nasuh'un kâğıttan yaptığı iki hisarda çeşitli savaş müsabakalarını tertip etti. Bu gösterisinden sonra "silah üstadı " unvanını aldı. Burada yaptığı yürüyen hisarın tasvirini Tufet el-Guzat adlı eserinde gösteren Nasuh aynı eserde silahşorluğa dair bilgi ve deneyimlerini de kaleme aldı.
MİNYATÜR SANATINA YENİ SOLUK KAZANDIRDI
Osmanlı minyatür sanatına yeni soluk kazandıran Nasuh'un oluşturduğu eserlerde şehrin detayları, resme bakanların rahatça görebileceği şekilde tasvir edildi. Onun oluşturduğu bu minyatürler, Sultan Süleyman dönemindeki şehrin halini tek nüsha olarak gösterir.
Kanuni Sultan Süleyman'ın buyruğu üzerine Matrakçı Nasuh, Muhammed b. Cerîr el-Taberî'nin İslam tarihine ilişkin 'Tarih el-Rüsûl ve el-Mülûk' adlı meşhur eserini Türkçeye çevirdi. Bu eser İslam erken tarihi, Emevi ve Abbasi hanedanlığını ele alır.
Matrakçı Nasuh, eserin kaldığı yerden devam ederek Selçuklu ve Osmanlı'nın 1551'e kadar gelen tarihini ekledi. Mecmau't-tevârîh adıyla yeni bir hüviyet kazandırdığı eser üç ciltten oluşur.
DİVANİ YAZI HATTINI İCAT ETTİ
Matrakçı Nasuh, talik yazı hattını daha kolay okunur hale getirmek için Osmanlı bürolarında düzenlenen divani hattının mucididir. Aynı zamanda iyi bir nakkaş olan Nasuh, Tuhfetü'l-guzât, Mecmû-ı Menâzil adlı eserlerinde bunların güzel örneklerini verdi.