Osmanlı'nın eşsiz mimarları
Üç kıtaya hükmeden Osmanlı, aynı zamanda mimari sahada da mührünü vurdu. Mimar Sinan'dan Kemaleddin Bey'e kadar dünyanın dört bir yanına eşsiz eserler bıraktılar. Asırlara meydan okuyan yapıtlar meydana getiren Osmanlı'daki bu mimarlar kimdi? İşte sizler için Osmanlı'nın eşsiz mimarlarını derledik.
Giriş Tarihi: 25.03.2019
18:22
Güncelleme Tarihi: 30.05.2020
12:45
MİMAR SİNAN’IN MİRASINI DEVAM ETTİRDİ
Osmanlı'daki Türk mimarisinin Mimar Sinan'la başlayıp gelişen klasik dönemini onun gelenekleriyle devam ettiren mimardı. Eserleri onun Türk klasik üslubun bazı yeniliklerle sürdürülen bir usta mimar olduğunu gösterir.
MİMAR SEDEFKÂR MEHMED AĞA
Kanûnî Sultan Süleyman zamanında 970 (1562-63) yılında Rumeli'den devşirme olarak getirilen Mimar Sedefkar Mehmed Ağa, mimar başı olmadan önce 8 yıl su nazırı olarak görev yaptı. Mimar Sinan'ın yetiştirdiği mimarlardan biri olan Mehmed Ağa, pek çok esere imzasını attı.
İnşa ettiği eserlerin başında Sultanahmet Cami gelir. Sultanahmet Cami'nin inşasından sonra Sultan I. Ahmed tarafından kendisine vezirlik makamı verildi.
SEDEFKÂR MEHMED AĞA’NIN DİĞER ESERLERİ
Kâbe'nin tamiratı, Üsküdar ve Samsun / Ladik'te Sultan I. Ahmed camileri, Beylerbeyi'nde İstavroz Mescidi, Üsküdar'da Kavak Sarayı Mescidi, Güngören'de (Vidos) Sultan II. Osman Camii, Sultan III. Mehmed Türbesi, Eyüp Sultan Türbesi önüne ilâve ve Sultan I. Ahmed Sebili, Alemdar, Tophane, Haydarpaşa, Üsküdar, Haliç'te eski Tersane Sarayı'nda ve Çatalca-Çorlu arasında eski Kınık kasabasında Sultan I. Ahmed çeşmeleri, Galata'da Sultan II. Osman Çeşmesi, İbrâhim Paşa Sarayı'nda tamirat, İstavroz Sarayı'nda ilâveler, Tersane Sarayı'nda Has Oda Kasrı, Beşiktaş'ta ve Topkapı Sarayı'nda Sultan I. Ahmed kasırları, Topkapı Sarayı ve Edirne Sarayı'nda imar faaliyetleri, Edirne'de Ekmekçizâde Ahmed Paşa Köprüsü ve Kervansarayı, Uzunköprü'de Sultan II. Murad Camii ve Köprüsü'nün tamiri, İstanbul Zindankapı dışında kendi adına bir çeşme, Arnavutluk / İlbasan'da kendi adına cami, hamam ve çeşmeler onun eserleridir.
Yumuşak huylu, alçakgönüllü, dinine bağlı ve akıllı bir kişi olan Mimar Sedefkar Mehmed Ağa, üstünlüklerini gizler onlarla övünmezdi. Devrin bilginleri, şeyhleri, sultanları ve vezirleriyle sohbet etmeyi severdi.
Daha 12 yaşındayken babasıyla birlikte Rusya ve Avusturya seferlerine katılan Mehmet Tahir Ağa, 1760 yılında Hacı Ahmed Ağa'nın vekili sıfatıyla başmimarlık görevinde bulundu. 1788 yılında Sultan I. Abdülhamid döneminde Avusturya seferi sırasında Fethülislam civarında bir köprünün nazırlığını yürüttü. Sultan III. Mustafa dönemindeki büyük depremden sonra başlatılan büyük imar faaliyetlerinde görev yaptı.