Osmanlı'nın ihtişamlı saltanat geleneği: Kılıç alayı
Osmanlı'nın saltanat geleneği kılıç töreni, tarihi kaynaklarda "taklid-i seyf, takallüd-i şemşir" olarak da geçerdi. Bu adetin kesin tarihi belli olmasa da Peygamber Efendimizin savaşlarda kılıç kuşandığı bilinirdi. Kılıç alayı, Osmanlı'nın en ihtişamlı saltanat geleneğiydi. Yeni hükümdarın halk içine ilk çıkışı, kılıç kuşanma münasebetiyle tertiplenen alayla olurdu. Avrupa'daki taç giyme töreni, Osmanlı'daki kılıç kuşanmaya denk gelirdi. İstanbul'un fethinden sonra kılıç kuşanma merasimi, Peygamberimizin mihmandarı Eyüp Sultan'ın türbesinde icra edilirdi. Peki, kılıç merasimi nasıl icra edilirdi? Padişahlara kim kılıç kuşatırdı?
Giriş Tarihi: 03.06.2020
14:24
Güncelleme Tarihi: 01.09.2021
09:31
KILIÇ ALAYI NEREDEN GEÇERDİ?
Padişah sabah namazını kıldıktan sonra, alayın hazır olduğu uygun saatte kendisine haber verilirdi. Eyüp'e kara yoluyla gidecekse alayla Bâbüssâde'den çıkıp, askerlerin arasından yoluna devam eder, Fatih'in türbesini ziyaret ettikten sonra Eyüp'e inerdi. Deniz yoluyla gidecekse Harem-i Hümayûn'un Perde Kapısı'ndan çıkıp, atla sahildeki Sinan Paşa köşküne iner, buradan dümenini bostancıbaşının tuttuğu üç fenerli saltanat kayığıyla Eyüp'e geçerdi.
18 maddede cülus töreni hakkında bilinmesi gerekenler
EYYÜP SULTAN’IN TÜRBESİNDE KILIÇ KUŞANILIRDI
İstanbul'un fethinden sonra kılıç kuşanma merasimi, Eyyüp Sultan'da semte adını veren Peygamberimizin mihmandarı Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyüb el-Ensârî'nin türbesinde icra edilirdi.
Eyyüp Sultan, Muaviye döneminde katıldığı İstanbul muhasarasında vefat etti ve zamanda kabri kayboldu. İstanbul'un fethi sırasında Akşemseddin tarafından kabrinin bulunması üzerine Fatih Sultan Mehmet üzerine türbe ve yanına da cami yaptırdı.
Peygamber mihmandarı: Ebu Eyyûb El-Ensari
SULTANLARIN KILIÇ KUŞANMA MERASİMİ
Kılıç alayının hareketi sırasında "buçukçu" denilen görevlilerin yeni padişah adına kesilmiş çil akçeleri etrafa saçmaları tören gereğindendi.
Alayla yola çıkan sultan, ilk olarak yemek için, hazırlıklarını akşamdan tamamlayan bir konağa götürülürdü. Biraz dinlenip yemeğini yedikten sonra padişah atına biner ve devlet erkânın refakatiyle türbeye gelirdi. Şeyhülislam dua okuduktan sonra padişah iki rekat namaz kılardı. Namazdan sonra kendisine kılıcı hürmetle öperdi. Ardından vazifelendirilen kişi beline kılıcı kuşatırdı. Merasim sonunda kurbanlar kesilir, fakir fukaraya sadakalar dağıtılırdı.
PADİŞAHLARIN KUŞANDIKLARI KILIÇLAR
Padişahlar, Peygamberimizin, Hazreti Ömer'in, Halid bin Velid'in, Osman Gazi'nin, Yavuz Sultan Selim'in kılıçlarını kuşanırlardı. IV. Murad, Peygamberimizin ve Yavuz Sultan Selim'in kılıçlarını kuşanmıştı.
Kılıç kuşatma görevi her zaman aynı makamda olmadı. Bazı dönemlerde Peygamberimizin soyundan gelenlerin temsilcisi olan nakşibüleşraf, şeyhülislam veya Mevlânâ soyundan gelen çelebi efendinin kılıç kuşatabilirdi.
Yıldırım Bayezid ve II. Murad'a Bursa'da Emir Sultan kılıç kuşatmıştı. 16. yüzyılın sonlarından itibaren Eyüp'te kılıç alayları yapılmaya başlandı. Edirne'de tahta çıkan II. Mustafa ve II. Ahmed ise Eski Camii'de kılıç kuşandı. Cülûsun on beşinci günü yeni padişahın Mukaddes Emanetler Dairesi'ne gitmesi ve kayıt defterlerini gözden geçirmesi de âdetti.