Arama

Osmanlı'nın ilk karantina merkezleri

Dünyada bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu yıllarda Osmanlı Devleti, topraklarını kara ve deniz yoluyla gelecek hastalıklardan korumak için çeşitli karantina merkezleri kurdu. İnsana ve insan sağlığına son derece önem veren Osmanlı, salgın hastalıklarının imparatorluk topraklarında yayılma ihtimaline karşı tedbirini aldı. Karantina uygulamalarının ilk örneklerini ise Tuzla ve Urla'da inşa ettirdiği tahaffuzhaneler oluşturuyordu. Peki, Osmanlı'da uygulanan 14 günlük kural neydi? Salgın hastalıkların yayılması nasıl engellendi?

1831 yılındaki kolera salgınından sonra, II. Mahmud'un emriyle karantina için ilk defa Meclis-i Tahaffuz toplanarak 1838 yılında göreve başladı.

Bu hastalıkların önlenmesinde tahaffuzhanelerin önemli yararları görüldü. Bu uygulama ile hastalığın görüldüğü yerler kontrol altına alınarak bölgeye giriş ve çıkışlar denetim altında tutulmakta ve hastalığın yayılması önlenmeye çalışılıyordu.

BULAŞICI HASTALIKLARLA İLGİLİ AYET VE HADİSLER

  • 4
  • 16
Karantina uygulamasının ilk örneği
Karantina uygulamasının ilk örneği

Arapça kökenli olan tahaffuz kelimesi, "korunma" anlamına gelir. Türk Dil Kurumunda ise "sefer sırasında, yolcu ve çalışanların arasında bulaşıcı hastalık görülen gemilerin karantina sürelerini geçirmeleri, gerekli sağlık önlemlerinin alınması ve hastaların iyileştirilmeleri için büyük limanlara yakın kıyılara kurulmuş sağlık kuruluşu" anlamına gelir.

Karantina uygulamalarının Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde bilinen ilk örnekleri Tuzla ve Urla'da yer alıyor.

  • 5
  • 16
Osmanlı'nın ilk karantina merkezi; Tuzla Tahaffuzhanesi
Osmanlı’nın ilk karantina merkezi; Tuzla Tahaffuzhanesi

19. yüzyılda bütün dünyayı etkileyen kolera, veba, tifo, tifüs, çiçek, sarıhumma, lekeli humma gibi salgın hastalıkların yayılmasını önlemek için Osmanlı döneminde Tuzla'da ve İzmir Urla'da karantina işlevi görecek iki tahaffuzhane (karantina merkezi) kuruldu. 1823 yılında ise ilk karantina bölgeleri kuruldu.

Sultan Abdülhamid döneminde, 1892'de Tuzla Tahaffuzhanesi tamamlanarak hizmete girdi. Tebhirhane binası, kadın ve erkekler için ayrı ayrı düzenlenmiş iki hastahane, revir, yönetim ve karakol binaları ile konaklama amacıyla kullanılan barakalar yer alırdı.

  • 6
  • 16
Hastalık belirtisi göstermeyenler İstanbul'a girebiliyordu
Hastalık belirtisi göstermeyenler İstanbul’a girebiliyordu

Tuzla Tahaffuzhanesi, Yunanistan'dan ve Bulgaristan'dan göç eden Osmanlı halkının ilk ayak bastığı yerdi. Lozan mübadillerinin değişim kararı neticesinde gelen vatandaşlarımızın sağlık sorunları burada çözüldü ve sağlıklı olanlar buradan Anadolu'ya yerleştirildi.

O dönemde sadece hastalık belirtisi göstermeyen kişilerin İstanbul'a giriş yapmasına izin veriliyordu.

  • 7
  • 16
14 günlük karantinadan sonra izin veriliyordu
14 günlük karantinadan sonra izin veriliyordu

Eğer hastalık belirtisi söz konusu ise 14 gün karantina süresi sonunda, hastalığın görülmemesi ya da geçmesi durumunda tekrar İstanbul'a giriş yapmalarına izin veriliyordu. Tuzla Tahaffuzhanesi, bu dönemde hastane olarak işlev yapan merkezlerden biriydi.

Tuzla Tahaffuzhanesi, 1890'dan 1935'e kadar hizmet verdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN