Arama

Osmanlı'nın ilk müderrisi Davud-i Kayseri

Büyük ilim tarihimize adını altın harflerle yazdırmaya hak kazanmış ulema öncüsü Davud-i Kayseri, "dünya bilinmeden ahiret anlaşılmaz" esasına bağlıydı ve gösterişten uzak bir tutumla ömür sürdürdü. Osmanlı'nın ilk müderrisi ve ilk düşünürlerinden bir tanesiydi. Vahdet-i vücud nazariyesini felsefî mahiyette yorumlayan ve savunan ilk sufi müellifti. Bütün tabiat olaylarını enerji ve enerji değişimiyle açıklayan fizik ve felsefe doktrini enerjetizmi, Batı'da bu görüşün kurucusu olan Wilhelm Ostwald'dan altı yüzyıl önce Davud-i Kayseri temellendirmişti. İşte, bilimden tasavvufa eğitimden felsefeye birçok alanda kendini göstermiş büyük alim…

  • 13
  • 33

Dâvud-i Kayserî Hoca, hem kitap yazıyor hem de o yazdıklarını her derste ayrı naklediyordu. Geçmişi unutmadan en güzel şekilde (öğrencileri düşündürerek onlara kendi medeniyetlerini duyurarak) açıklamalarla öğretmeye uğraşıyordu.

  • 14
  • 33
ÇAĞDAŞLARI DA BÜYÜK İSİMLERDİ
ÇAĞDAŞLARI DA BÜYÜK İSİMLERDİ

Kaynaklarda Şeyh Edebâli, Yûnus Emre, Geyikli Baba ve Hacı Bektâş-ı Velî'nin çağdaşı olarak gösterilir. Kaynakların çoğunda 751'de (1350) İznik'te vefat ettiği bildirilirse de kendisinden bahseden bazı eserlerde 745 (1344) gibi farklı tarihler de verilmiştir. Mezarının İznik'te Çandarlı Halil Paşa Camii'nin karşısında bugün Çınardibi denilen yerde olduğu rivayet edilmektedir. Dâvûd-i Kayserî'nin vefatından sonra yerine öğrencisi Tâceddin Geredevî tayin edilmiştir.

  • 15
  • 33
DİNİ VE AKLİ İLİMLERDE İYİ BİR EĞİTİM GÖRDÜ
DİNİ VE AKLİ İLİMLERDE İYİ BİR EĞİTİM GÖRDÜ

Osmanlı Devleti'nin ilk müderrisi ve ilk düşünürlerinden biri olan Dâvûd-i Kayserî'nin eserlerinden dinî ve aklî ilimlerde iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. Dinî ilimlerden bilhassa fıkıh ve hadis sahalarında derin bilgiye sahipti. Ancak daha ziyade tasavvuf, kelâm ve felsefe alanlarındaki dirayetiyle öne plana çıktı.

  • 16
  • 33

Zâhirî ilimlerle tasavvufu kendinde birleştiren Dâvûd-i Kayserî özellikle İbnü'l-Fârız, İbnü'l-Arabî ve Abdürrezzâk el-Kâşânî gibi büyük sûfîlerin geliştirip sistemleştirdikleri vahdet-i vücûd nazariyesini benimsemişti.

  • 17
  • 33
FİLOZOFLARI TENKİT EDEBİLECEK KADAR FELSEFE BİLİYORDU
FİLOZOFLARI TENKİT EDEBİLECEK KADAR FELSEFE BİLİYORDU

Ayrıca Aristo gibi Yunan filozoflarıyla Ebü'l-Berekât el-Bağdâdî gibi İslâm filozoflarını tenkit edebilecek seviyede felsefe bilgisine sahipti. Vahdet-i vücûd nazariyesini felsefî mahiyette yorumlayan ve savunan ilk sûfî müelliftir. Bu görüş, onun eserleri sayesinde Anadolu'nun dışında özellikle İran'da yayılma imkânı bulmuştur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN