Osmanlı'nın kaybolan mescitleri
Üç kıtada asırlar boyu hükmeden Osmanlı, Türk-İslam sanatını geliştirerek tüm dünyada şaheserler meydana getirdi. Bir yerleşim yeri oluştururken insanların ibadet edebilmesi için mescitler, çocukların eğitimi için sıbyan mektepleri, hamamlar, çeşmeler inşa etti. Fakat ne yazık ki, şehirleri süsleyen bazı eserler, anlaşılması güç, şehrin tarihine değer vermeyen görüşlerle gereksiz yere ortadan kaldırıldı. Peki, Osmanlı'nın mescitleri neden yıktırıldı?
Giriş Tarihi: 16.02.2020
15:04
Güncelleme Tarihi: 16.02.2021
11:17
📌 Unkapanı Semti'nde, Atatürk Köprüsü'nün bitimindeki meydanda bulunmaktaydı. Ayvansarayi, mescidin banisinin Mustafa Paşa olduğunu, minberinin ise Kazasker Mahmud Efendi tarafından koydurulduğunu yazdı.
📌 Ayrıca Mustafa Paşa'nın başka camiler ve medreseler de yaptırdığını, mezarının da Eyüp'te damadı meşhur şeyhülislam Hoca Sadeddin Efendi zaviyesinde olduğu belirtilir. Hadika gazetesinde mescidin üzerinde bulunan bir kitabe de aynen yazıldı.
HAYIRSEVERLER TARAFINDAN İHYA EDİLDİ
Barekallah bu mabed-i paki Kılup itmam bani-i Ekrem Şeyhzade Efendi hazretleri kim Yani ol mahz-i cud ayn-ı himem Hatemü'l- enbiyaya vakf idecek Oldı tarihi "mescid-i hatem "
Buna göre Papazoğlu Mescidi, 1735-1736 tarihinde adı verilmeyerek sadece Şehzade Efendi olarak kaydedilen bir şahıs tarafından ihya edildi.
📌 Papazoğlu Mustafa Paşa, Osmanlı vezirlerinden olup 1552-1553 tarihinde vefat etti. Mescit 1848 tarihinde mühendishane öğrencileri tarafından çizilen, gerçekten de çok önemli bir boşluğu dolduran, İstiklal Camileri haritasında Papaszade Cami olarak işaretlendi. 1913-1914'de çizilen Alman Mavileri'nde de aynı adla anılıp, Hoca Yakup Efendi Sokağı'nın kenarında çizildi.
📌 1941 yılına kadar ayakta duran mescidin Pervititch Sigorta Haritaları'nda, adı verilmeksizin harap bir eser olarak işaretlendi. Bu onun yıkılmadan çok önce de tamire muhtaç olduğunu gösterir.
BULVAR YAPIMI SIRASINDA YIKTIRILDI
📌 Mescit yıkıldıktan hemen sonra bölgeyle ilgili bir dizi yazı yayınlayan İsmail Hakkı Konyalı'nın tespitlerine göre, kesme taş ve tuğla ile yapılan caminin kıble tarafında dört, sağında iki, solunda ise beş penceresi vardı. Minaresi solda olan caminin yine solunda han ve dükkânlar vardı. İhmalden dolayı çatısı çöken binanın durumu gayet kötüydü.
📌 Semavi Eyice, konuyla ilgili makalesinde, cephenin yukarı kısmında iki dizili kirpi saçak uzandığını, üstünün de alaturka kiremit ile örtülü olduğunu söyler. Eyice, mescidin mimari tarzındaki bazı farklılıkların küçük ve mütevazı olan bu eserin görünüşünü değişik kıldığını, eseri monotonluktan kurtardığını belirtir.
Nevi'i şahsına münhasır eser 1941 yılında Atatürk Bulvarı'nın yapımı sırasında yıktırıldı.