Osmanlı’nın kayıp eseri: Sarraf İskender Paşa Mescidi
Kur'an-ı Kerim'de namazın emredilmesinin hemen ardından cami ve mescitler adeta İslam'ın simgesi olarak tezahür eder. Müslümanların hayatını idame ettiği coğrafyalarda bu ibadethanelerin oldukça yaygın bir şekilde inşa edildiği görülür. Bilhassa Osmanlı Devleti, cami mimarisine hat safhada önem verir. Görenleri büyüleyen eserlere imza atsa da ne yazık ki bu süreçte birtakım yapıların yalnızca ismi günümüze ulaşır. Sarraf İskender Paşa Mescidi de bugün sadece adını bildiğimiz bir mescit olarak kayıtlarda yer alır.
Giriş Tarihi: 06.10.2023
15:05
Güncelleme Tarihi: 06.10.2024
08:57
◾ Köklü bir tarihe sahip Fatih, İstanbul'un camileri denince ilk akla gelen ilçedir. Hemen her sokağında muhteşem yapılarıyla ziyaretçilerini karşılayan ilçe, dünyaca ünlü birçok camiyi sınırları içinde barındırır.
◾ İstanbul'un orijinalliğini koruyan en eski selatin camisi Beyazid Camii, devasa külliyesiyle Fatih Camii, tüm ihtişamıyla gözleri kamaştıran Süleymaniye Camii bunlardan birkaçıdır. Ancak ne yazık ki Fatih'te günümüze ulaşamamış birçok cami mevcuttur.
Londra'daki kayıp Osmanlı Camii
Bab-ı Ali Caddesi’nde kayıp bir mescit
◾ Bugün yayıncılığın merkezi sayılan Cağaloğlu'nda bulunan Bab-ı Ali Caddesi, adını Osmanlı Dönemi'nde sadrazamların ikamet ettiği Bab-ı Ali Sarayı'ndan alır. Bab-ı Ali , yüce kapı anlamına gelen bir tamlamadır.
◾ Bab-ı Ali Caddesi üzerinde bulunan Cezeri Kasım Paşa Cami'nin yakınında günümüze ulaşamayan bir mescit olduğu rivayet edilir. Sarraf İskender Mescidi veya Mehmed Ağa Mescidi isimleriyle kayıtlara geçen bu cami hakkında pek fazla bilgiye rastlanmaz.
Sarraf İskender Paşa Mescidi
◾ Tarihi kaynaklarda Sarraf İskender Mescidi, Sarraf İskender Camii, Sarraf İskender Çelebi Mescidi, Kara İskender Mescidi ve Mehmed Ağa Mescidi olmak üzere birkaç farklı isimle anılır. 18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin edilir. Başlangıçta mektep olarak hizmet verir.
◾ 1862 yılında meydana gelen Hocapaşa yangınında büyük zarar gören yapının restorasyonu esnasında üzerine mescit inşa edilmiş olması muhtemeldir. Mescit inşaatının Sarraf İskender Paşa veya Mehmed Ağa tarafından yürütüldüğü düşünülür. Birtakım rivayetlerde ise mescit, en başından beri mektep ile mevcuttur ve yangın sonrası yerle bir olur. Bunun üzerine herhangi bir yenilenme çalışması da görülmez.
◾ 1826 yılının Ağustos ayında meydana gelen Hocapaşa Hariki, İstanbul tarihinde meydana gelen en büyük yangınlardır. 36 saat boyunca kontrol altına alınamayan yangın, Hocapaşa Mahallesi'nde başladığı için bu isimle anılır.
◾ Yangın, Vak'a-yı Hayriye'nin peşi sıra patlak verir. Dolayısıyla yeniçeriler ve tulumbacılar o esnada yangına kontrollü bir müdahale yapamazlar. Rüzgârların da etkisiyle çevreye yayılan bu yangın ciddi hasara sebebiyet verir.
Harik ne demek? Arapça kökenlidir. Yakan, yakıcı, yangın anlamlarına gelir.
◾ Sarraf İskender Mescidi de dahil olmak üzere İstanbul'un birçok cami ve mescidi ile ilgili bilgiye Hüseyin Ayvansarayi'nin Hadikatü'l-cevami' adlı eserinden ulaşılır. Ayvansaraylı Hafız Hüseyin Efendi ömrü boyunca çeşitli alanlarda eserler telif eder.
◾ Vefeyat, Mecmua-i Tevarih, Eş'arname-i Müstezad, Aşık Ömer Divanı onun eserlerinden bazılarıdır. Hadikatü'l-cevami' ona popüleritesini kazandıran asıl eserdir.
İstanbul'un kaybolan hazineleri