Osmanlı'nın kültürel kimliğini yansıtan ihtişamlı saray törenleri
Osmanlı'daki saray törenleri devletin kültürünü, kimliğini ve zarafetini yansıtırdı. Merasimler belirli usul ve kaidelere göre yapılır, oldukça teferruatlı protokol kuralları uygulanırdı. Bu törenler, devletin büyüklüğü ve ihtişamını gösterirdi. Öyle ki pek çok Avrupalı seyyah eserlerinde, Osmanlı'nın merasimlerinden hayranlıkla bahsederdi. Gelin, Osmanlı'nın kültürel kimliğini yansıtan ihtişamlı saray törenlerine daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 06.07.2021
17:43
Güncelleme Tarihi: 07.07.2023
13:38
Sesli dinlemek için tıklayınız.
📌 Yeni hükümdarla birlikte şehzadeler, vezirler ve diğer devlet erkânı tabutun olduğu yere gelirdi. Burada Ayasofya kürsü şeyhinin yaptığı duaya iştirak ederlerdi.
📌Vefat eden padişahın cenazesi, musalla taşına konduktan sonra cenaze namazı, şeyhülislam tarafından kıldırılırdı. Namaz sırasında herhangi bir protokol uygulanmazdı.
📌 Üzerinde birkaç parça Kâbe örtüsü, yusufî sarık ve siyah sorguç yer alan tabut kaldırılırdı. Herkes divanî elbiseleriyle ata biner ve dervişler, askerler, vezirler ve diğer devlet büyükleri eşliğinde alay ile mimar ağanın hazırladığı türbeye götürülürdü.
📌Tahttaki sultan vefat edince, ölüm haberi veziriazam tarafından derhal ulaklar vasıtasıyla sancaklardaki şehzâdelere ulaştırılırdı. Şehzade, Üsküdar'a geldiğinde devlet ricali tarafından kadırga ve kayıklarla karşılanırdı.
📌 Yeni hükümdar, kadırgaya binerek Üsküdar'dan Eminönü'ne geçerken Tophane'den toplar atılmaya başlardı. Burada atına binen yeni padişah binlerce asker ve saray görevlisi eşliğinde alayla Topkapı Sarayı'na intikal ederdi.
(x) 🔎 Biliyor muydunuz? (x) Yeni hükümdar, cülusu sırasında son kez tıraş olur ve sakal bırakırdı. Bu duruma Osmanlı tarihinde "tesrih-i lihye" denirdi.
📌 Padişahın alayı yol alırken askerler alkış tutup, dualar ederdi. Alkış çavuşları törenlerde "Aleyke Avnullah. Uğurun açık olsun, ikbalin efzun. Padişahım ömrü devletinle bin yaşa. Maşallah, mağrur olma padişahım senden büyük Allah var " diye bağırırlardı.
📌 Saraydaki merasimin dışında şehirde tellallar dolaştırılırdı. Belirli mahalleden toplar atılarak yeni padişahın cülus haberi İstanbul halkına duyurulurdu. Memleketin diğer bölgelerine de bu hususta fermanlar gönderilirdi. İlerleyen dönemlerde telgrafın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte cülus bildiriminde bu araçtan istifade edildi.
📌Selefinin naaşını gören yeni padişahın bir koluna harem ağası, Hırka-i Şerif Dairesi'ne girerken de şehzâdenin diğer koluna silahdar ağa girerdi. Burada âdet üzere ilk biat gerçekleştirilir, önce sadrazam ve şeyhülislâm sonra da harem ağası ve bazı saray ağaları yeni padişaha biat ederlerdi.
📌 İlk biatten sonra genel biatın hazırlıkları başlardı. Teşrifatçıbaşı, Osmanlı'nın protokolde baş görevlisiydi. Teşrifatçıbaşı tarafından cülus merasiminde hazır bulunacaklar saraya davet edilir ardından bir davetiye de yeni padişaha gönderilirdi.
(x)📚 Fikriyat sözlük
(x) Biat : Bağlılık sözü, bir kimsenin yönetimini, egemenliğini tanıma
📌Yeni hükümdarın tahtı, Topkapı Sarayı'nın üçüncü kapısı Bâbüssaâde'nin önüne kurulurdu. Teşrifatçı herkesi mevkilerine uygun olarak tertip ederdi. Sarayın Bâbüssaâde kapısında görevli olan bâbüssaâde ağaları, Hırka-i Şerif Dairesi'ndeki padişaha hazırlıkların tamamlandığını haber verirdi.
📌Hazırlıklar tamamlandıktan sonra harem ağası padişahın bir koluna girer, diğer koluna da önceki yıllarda bâbüssaâde ağası sonraları ise silahdar ağa girer ve bu şekilde tahtın önüne gelirlerdi. Meydandakileri her iki tarafına dönerek selamlayan padişah, tahtına otururdu.
(x) Nakibüleşraf nedir? Nakibüleşraf hakkında bilinmesi gerekenler
📌Hırka-i Saâdet Dairesi'nde sadrazam ve şeyhülislâm yeni padişaha biat ederdi. Tören alanında ilk önce Peygamber Efendimizin soyundan gelenlerle ilgilenen teşkilatın sorumlusu nakibüleşraf biat ederdi. Sonrasında herkes teşrifattaki sırasına göre gelip biat ederlerdi.
Ardından Kırım hanzâdesi, rikâb-ı hümâyun ağaları ve kapıcıbaşı ağaları biat ederlerdi. Kubbealtı'nda bekleyen şeyhülislâmın gelip dua etmesinden sonra sadrazam ve öteki vezirler, kazaskerler, diğer devlet ileri gelenleri, ocak ağaları biat ederek tebriklerini sunarlardı. En son teşrifatçının biat etmesiyle tören sona ererdi.
📌 Tahta çıkan hükümdarlar askere ve devlet ricaline bir defaya mahsus olmak üzere cülus bahşişi dağıtır ve maaşlarına zam yaparlardı. Padişah, cülustan sonra kendi adına mühr-i hümayun denilen mührü kazıtırdı. Bu mührün biri saltanat değişikliğiyle görevden alınan eski sadrazama veya hükümdarın tayin ettiği yeni sadrazama verilirdi.
Osmanlı da ilk cülus bahşişini Yıldırım Bayezid döneminde verildi ve bu âdet Fâtih Sultan Mehmet veya oğlu II. Bayezid zamanında kanun haline getirildi. Tahta çıkan padişahın, "Kullarımın bahşiş ve terakkîleri makbulümdür, verilsin " demesi, ardından başçavuşun ölen padişaha ve yeniçerilere dua etmesi, çavuşların da "âmin" demeleri ve bütün bu sözleri askerin işitmesi âdetti.