Arama
Osmanlı'nın nefes aldıran mesire alanları
Geçmiş dönemlerde insanlar, günlük hayatın çeşitli yorgunluklarından kurtulmak için yollar aramışlardır. Osmanlı toplumunda bu ihtiyaç mesire alanlarıyla giderilmişti. Bu nefes aldıran alanlar, halk tarafından özellikle bahar ve yaz aylarında yoğun bir şekilde ziyaret edilirdi. Gündelik hayatının beğenilen ve kolay gerçekleşebilen bu gezileri, hem halk, hem padişah ve çevresi tarafından sevilirdi. Çamlıca, Kağıthane, Fenerbahçe, Kavacık, Sadabad ve Beykoz gibi mesire alanları Osmanlı halkının nefes aldığı alanlardı. İşte Osmanlı'nın mesire alanlarına ait az bilinen fotoğraflar...
Bu alanda nişancılık eğitimleri de yapılır, atışta isabet ve başarı gösterenler padişah tarafından armağan edilen elmaslı hançerler, samur kürkler ve altınlarla ödüllendirilirdi.
İstanbul'a gelen İngiliz kadın şair ve gezgin Julia Pardoe İstanbul'daki mesire alanlarını şöyle anlatmıştı: "Uzun ve güneşli bir yaz gününün Kağıthane'den başka dünyanın hiçbir yerinde daha güzel geçebileceğini sanmıyorum. Tabiatla baş başa olmak kadar hiçbir şey Türklerin benliğini ortaya koyamazdı."
Geçmiş dönemlerde de insanlar, sürekli olarak yapmakta oldukları işlerin veya günlük hayatın çeşitli yorgunluklarının kurtulmak için yollar aramışlardır.
