Arama

Osmanlı'nın Ramazan geleneği cerre çıkma nedir?

Osmanlı'nın Ramazan geleneklerinden biri de cerre çıkmaktı. Medrese talebeleri, üç aylarda dini hizmetlerde bulunmak için kasaba ve köylere gider, burada halkı irşad ederdi. Halk ve ilim ehli arasında gönül bağı oluşmasını sağlayan cer faaliyetleri sayesinde imparatorluğun en ücra köşesine kadar dini, ilmi gelişmeler götürülürdü. Peki, cerre nasıl çıkılırdı?

  • 4
  • 13
OSMANLI'NIN RAMAZAN ADETİ CERRE ÇIKMA NEDİR?
OSMANLI’NIN RAMAZAN ADETİ CERRE ÇIKMA NEDİR?

Cer, sözlükte "çekmek, kendine doğru çekmek, celp etmek" anlamına gelir. Osmanlı döneminde medrese talebelerinin üç aylarda dini hizmetlerde bulunmak ve halkı aydınlatmak için kasaba ve köylere gitmelerini ifade eder.

Osmanlı'nın ilk dönemlerinden beri görülen bu uygulama, medrese eğitiminin bir parçasıydı ve öğrenciler için bir staj dönemiydi.

Osmanlı'da Ramazan gelenekleri

  • 5
  • 13
MEDRESE TALEBELERİNİN STAJ DÖNEMİ
MEDRESE TALEBELERİNİN STAJ DÖNEMİ

Osmanlı Devleti'nde medreseler, orta ve yüksek düzeyde tahsilin verildiği kurumlardı. Öğrenciler, medreselerdeki dokuz aylık eğitimine üç aylarda ara verirdi. Bu dönemde seçilen talebeler hem bilgilerini pekiştirmek hem de dinî konularda halkı aydınlatmak için imparatorluğun farklı bölgelerine gönderilirdi. Bu gönderme olayına "cerre çıkmak" denirdi. Medrese öğrencileri için cerre çıkmak bir nevi staj görevini üstlenirdi.

Talebelerin yol masraflarını da vakıflar üstlenirdi.

Osmanlı döneminde öğrenciler

  • 6
  • 13
TALEBELER NEDEN CERRE ÇIKARDI?
TALEBELER NEDEN CERRE ÇIKARDI?

Osmanlı döneminde eğitime büyüm önem verilirdi. Cerre çıkmak da bu duruma örnek teşkil eder. Payitaht dışında taşradaki medreselerin de aktif olması, medreselerin tamiri ve yenilerinin inşası İstanbul'a gidemeyen talebelerin tahsiline yardım edilmesi, eğitimin yaygınlaşması için bu uygulama başlatılmıştı. Medreselerinde ders okutmak isteyen emekli âlimlere ve taşradaki şeyhlere bu hizmetleri takdir görülüp maddi yardımda desteklenmişti.

Emekli alimlerin dışında taşraya giden müftü ve imamlarda ayrıca mükafatlandırılırdı. 1897 yılında İzmit sancağına bağlı Kandıra kazası müftülüğüne tayin olunan Hacı İsmail Efendi, ahalinin yardımı ile yapılan medresede talebe okutup, İslami ilimleri yaymaya başlayınca Babıali tarafından sultanın hususi iradesi ile kendisine beş yüz kuruş ilave maaş tahsis etti.

Miftahu's-Saâde'ye göre hoca ve talebe

  • 7
  • 13
HALK İRŞAD EDİLİRDİ
HALK İRŞAD EDİLİRDİ

Taşraya giden softa da denilen öğrenciler köy ve kasabalara gider, vaazlar verip sohbet meclislerinde bulunurlardı. Bu köy ve kasabalardaki imamların üç ay dinlenmesine ve medresede eğitim gören talebelerin bilgilerini kullanarak pratik yapmasını sağlıyordu. Böylece talebeler halkı irşad ederken yeni tecrübe kazanırdı. Bölge halkı da farklı bir kişiden yeni bilgi edinme fırsatı bulurdu.

Cerr faaliyetleri ile en ücradaki taşraya kadar dini, ilmi gelişmeler halkın ayağına götürülürdü. Bu sayede imparatorluğun dört bir köşesinde eğitim faaliyeti yaygınlaşırdı.

Enderun nedir, ne zaman kuruldu?

  • 8
  • 13
HALK İLE İLİM EHLİ ARASINDA GÖNÜL BAĞI OLUŞURDU
HALK İLE İLİM EHLİ ARASINDA GÖNÜL BAĞI OLUŞURDU

Recep, Şaban ve Ramazan olarak adlandırılan üç aylarda medreseler tatil edilirdi. Bu tatil döneminde talebeler, memleketlerine değil, halkı irşad etmesi için imparatorluğun muhtelif yerlerine gönderilirdi. Halka eğitim veren medrese talebeleri bunun karşılığında halkın gönüllü olarak verdiği cerr adı verilen yardım alırdı. Bu sayede yeni dönemde eğitim masraflarını karşılamış olurdu. Öyle ki maddi durumu kötü olan bazı medrese talebeleri, üç aylarda dışında cer müddetinde kazandığı parayla geçinirdi. Akçanın yanında, buğday, bulgur, helva gibi erzak ve elbise gibi şeyler de verildiği olurdu.

Bu yardımlar "cer akçesi" ve "zekat akçesi" olarak anılırdı. Bu durum halk ve ilim ehli arasında samimi diyalogların oluşmasını sağladı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN