Osmanlı’nın Recai Efendi Sıbyan Mektebi, günümüzün ‘mini’ Kütüphanesi
Recai Efendi Kütüphanesi, oldukça küçük mimarisiyle tarihi Vefa semtinin dikkat çeken yapıları arasında yer alır. İstanbul'un en sevimli kütüphanelerinden biri sayılabilecek Recai Efendi'nin tarihine ve geçmişten günümüze nasıl kullanıldığına dair bilgileri siz Fikriyat okurları için derledik.
Giriş Tarihi: 19.12.2019
18:14
Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
09:29
Binanın birinci katında mermer söveli (tüm pencere sistemini çevreleyen ve destekleyen çerçeve, başlık) pencereleri olan dershaneye yer verilir. Giriş kapısından sonra karşılaşılan koridorun sağında tonozlu bir sebil odası ve bunun içerisinde de bir çeşme vardır.
Giriş kapısındaki ve sebildeki yazılar devrin ünlü hattatı Yesari Mahmut Efendi'ye aittir. Bu dönemlerde mimari açıdan beğenilen sebillerin üzerine "Maşâa'llâh " yazma geleneği başlar. Recâî Mehmed Efendi Mektebi ve Sebili'nin kapısının sol üstünde de celî sülüs ile yazılı "Maşâa'llâh " bulunmaktadır.
Sıbyan mektebinde üst kat yalnızca dershaneye ayrılmıştır. Günümüzde de çalışma alanları yalnızca üst kattaki küçük odada gerçekleştirilir.
Binanın cephe düzeni alt kattaki sebile göre ayarlanmıştır.
Çocuk kütüphanesi de oldu
Yapılan birtakım araştırmalara göre, 1923-1928 yıllarında hazırlanan Mekatib-i Vakfiye Cetveli'nde Defterdar Recai Efend i Mektebi başlığıyla geçen yapının o yıllarda arsa olarak kayıtlara geçmiş olduğu bilinse de çocuk kütüphanesi olarak kullanıldığı da kaydedilmiştir.
Sıbyan mektebinin sürekli değişen kaderi
Önce sıbyan mektebi ardından kütüphane olan Recai Efendi, Encümen arşivinin 1940'lı yıllara ait kayıtlarında geçtiğine göre, sebil kısmı lojman olarak, mektep kısımları ise yapının yanında yer alan fabrikanın atölyesi olarak kullanılmıştır. Sıbyan mektebi ve sebilin uzun süre imalathane ve depo olarak kullanıldığı da söylenilir. 1970 yılında Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Müdürlüğü'ne bağlı olarak "Recai Efendi Çocuk Kütüphanesi" olarak yeniden açılmış olsa da 1984 yılında bu güzel yapı ne yazık ki kaderine terk edilir. 2000 yılında ise İlim Yayma Vakfı'na üç yıllık bir süre için teslim edilen sıbyan mektebi, sözleşmenin feshinin ardından yeniden kaderine terkedilme sürecine maruz bırakılır. 2009 yılında ise Eminönü Belediyesi ile İlim Yayma Vakfı ortak olarak yapının restorasyonunu gerçekleştirir. Restorasyonu biten yapı, kütüphane olarak hizmet verilmesi şartıyla İlim Yayma Vakfı'na tahsis edilir.
Eski sıbyan mektebinin günümüzdeki hali
Osmanlı'da Recai Efendi Sıbyan Mektebi olarak adlandırılan yapı, günümüzde İlim Yayma Cemiyeti'ne tahsis edilen Recai Efendi Kütüphanesi adıyla geçmektedir. Kütüphane sabah 8'den akşam 8'e kadar hizmet vermektedir. Kütüphanedeki eserler daha ziyade lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin faydalanabileceği türden olsa da, civarda oturan lise öğrencileri de buraya yoğun ilgi göstermektedirler. Fakat kütüphane oldukça küçük olduğu için kapasitesi yaklaşık 20-25 kişiliktir bu sebeple ne yazık ki fazla öğrenciye ev sahipliği yapamaz.
Kütüphanede bulunan eserler
Kaynaklardaki bilgiler, kütüphanenin sebil kısmında Osmanlıca ve Arapça olmak üzere bine yakın eser, Sıbyan Mektebi koleksiyonunda ise on bine yakın eser bulunur. Bu eserlerin büyük bir kısmının ise Türk şehir tarihçiliği ile ilgili eserlerin oluşturduğu aktarılır. Bilhassa İstanbul ile ilgili yapılmış çalışmalar ağırlıktadır.
Vakfın çıkardığı ilk kitap
Şehrin ortasındaki bu tarihi yapı ile ilgili maalesef ki çok fazla kaynak bulunmamaktadır. İlim Yayma Vakfı, konuyla ilgili kaynak olabilecek Recai Mehmet Efendi Sıbyan Mektebi, Sebili ve Çeşmesi isimli kitabı 2013'te yayımlamıştır. Sıbyan mektepleri tarihiyle ilgili istatistiki veriler ile zengin fotoğraf arşivinin yer aldığı kitap, İstanbul semt tarihi araştırmacıları ve kültür tarihi okumayı sevenler için kaynak eser olma niteliğini taşımaktadır.