Osmanlı'nın sanatkar padişahları
Altı asır süren Osmanlı İmparatorluğu, son dünya düzeniydi. Ertuğrul Gazi ve Osman Gazi'nin diktiği çınar; dünyada adaletin, huzurun sembollerinden biri haline geldi. Üç kıtaya hükmeden cihan imparatorluğu olan Osmanlı padişahlarıysa küçük yaşlardan itibaren özenle yetiştiriliyor devlet idaresinin yanında muhakkak bir veya birkaç sanatın ustası oluyordu. Kimi bestekar, kimi şair kimiyse marangozdu. İşte sizler için başarılı devlet yönetiminin yanında sanatkarlığıyla öne çıkan padişahlar…
Giriş Tarihi: 22.04.2019
09:52
Güncelleme Tarihi: 22.04.2019
10:45
ŞAİR KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
46 yıllık saltanatıyla dünyanın en büyük padişahlarından olan Kanuni Sultan Süleyman'ın binlerce şiiri bulunuyor. Divan edebiyatının en parlak döneminin yaşandığı 16. yüzyılda hüküm süren kendisi de şiirler yazan Kanuni, 'Muhibbî' ve 'Muhib' takma adlarını kullandı. Arapça ve Farsçaya hâkim olan Kanuni'nin hacimli bir Türkçe divanının yanında Farsça şiirlerinin bulunduğu bir divanı da olduğu bilinir. Türkçe divanında 4100'ü aşkın şiir bulunur. Türk edebiyatının önemli şairlerinden olan Kanuni'nin divanının yirmi civarında eş yazması nüshası bulunur. Bu divan nüshalarından biri de bizzat kendi el yazısıyla yazıldı.
KANUNİ’NİN TAKİP ETTİĞİ ŞAİRLER
Dönemindeki büyük şairleri ve bu konudaki gelişmeleri takip ederek şiir yazma kabiliyetini geliştiren Kanuni, divan edebiyatındaki bütün şiirleri baştan sona okur kimi şiirlere de benzerleriyle karşılık verirdi. Nesimi, Cem Sultan, Necati, Ahmed Paşa, Figani, Fuzuli, Taşlıcalı Yahya ve Baki Kanuni'nin takip ettiği şairler arasındaydı.
Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi/ olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi beytinde olduğu gibi dillerden düşmeyen hikmetli beyitler söyleyen Kanuni'ye göre şiirin gerçek bir şiir olabilmesi için önce şairin temiz bir kalbe sahip olması gerekir. Ondan sonra okuyanların şeker gibi lezzet bulmaları şarttır. Şairin her sözünde renkli ve nazik manalar bulunmalıdır.
27 Temmuz 1612'de İstanbul'da doğan IV. Murad, I. Ahmed ile Mahpeyker (Kösem) Sultan'ın oğluydu. m10 Eylül 1623'te tahta çıkan IV. Murad, 20 yaşına geldikten sonra idareyi eline alarak önce İstanbul'da devlet idaresi, sipahi ve yeniçerilerden kendisine sorun çıkaranları ortadan kaldırdı.
Osmanlı padişahları arasında farklı karakteriyle öne çıkan IV. Murad, iradesi ve hafızası kuvvetli, gözü hiçbir şeyden yılmayan biri olarak bilinirdi. Tebdili kıyafet gezerek her şeyi yakından görüp anlamaya çalışan IV. Murad, devletin iç ve dış durumunu düzeltti.
Askerin başında savaşa katılan Osmanlı padişahları arasında yer alan Sultan Murad, uzun boylu, geniş omuzlu, heybetli bir kişi olarak tanınır. Çok kuvvetli olduğu, devrin meşhur pehlivanlarıyla güreştiği ifade edilen IV. Murad'ın 200 okkalık gürz kullandığı, kılıç, ok, harbe ve benzeri silahları kullanmakta mahirdi.