Arama

Osmanlı'nın ulaşım serüveni

Ulaşımın idari, askeri ve ticari sahalarda büyük ehemmiyet taşıdığının farkında olan Osmanlılar kara, deniz ve demiryolu ulaşımından faydalanabilmek için birçok proje üretmiş ve sırası geldikçe bunları hayata geçirmiştir. Peki, Osmanlı'da toplu taşımacılığa yönelik ilk modern adım hangi taşımacılık türüyle atıldı? Şehir hayatını kolaylaştıran toplu taşıma araçlarından olan tünellerle ne zaman tanıştık?

  • 15
  • 22
TOPLU TAŞIMACILIĞA YÖNELİK İLK MODERN ADIM
TOPLU TAŞIMACILIĞA YÖNELİK İLK MODERN ADIM

Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi Takvim-i Vekayi'de yer alan 1850 tarihli ve 436 numaralı Bakanlar Kurulu mazbatasında, "Şirket-i Hayriye"nin kurulması ve bu şirket için 7 vapur satın alınması talep edilir. Bu vapurlardan biri Üsküdar-Eminönü, diğeri İstanbul-Beykoz, ikisi Anadolu yakasında ve İstanbul'dan Sarıyer'e, üçü ise Rumeli yönüne çalışacaktır.

  • 16
  • 22

Savaş yıllarında Şirket-i Hayriyye ve dolayısıyla şirket çalışanları zor bir dönem geçirdi. 1913'te taşıdığı yolcuların sayısı 18.613.453'e ulaşan şirket bir yandan masrafların ve özellikle kömür fiyatlarının artması, diğer yandan hükümetin vapurların bir kısmına el koyması yüzünden sefer sayısını azaltmak mecburiyetinde kaldı. Bir ara yolcu vapuru sayısı altıya kadar düştü.

  • 17
  • 22

Cumhuriyet'in ilânından sonra Ankara'nın başşehir olması üzerine memurların Ankara'ya gitmesi, tramvay ve otobüs gibi nakil vasıtalarının gelişmesi, başta Rumlar olmak üzere gayri müslimlerin ülkeden ayrılması neticesinde şehrin nüfusunun azalması şirketin gelirlerini olumsuz yönde etkiledi. Bütün bunlara II. Dünya Savaşı'nın piyasalarda ve ülke içinde yol açtığı sıkıntılar eklenince şirketin devam etmesi hayli zorlaştı.

Şirket yöneticileri, imtiyaz süresi 1953'te sona erecek olmasına rağmen 1943'te şirketin devlet tarafından satın alınması için hükümete başvurdu ve 20 Ekim 1944'te şirketin 2.550.000 lira karşılığında hükümetçe satın alınmasına karar verildi. Hükümetin bu kararı 24 Ocak 1945 tarih ve 4697 sayılı kanunla onaylandı. Doksan beş yıla yaklaşan bir faaliyet hayatından sonra Şirket-i Hayriyye bütün mal varlığıyla birlikte Devlet Denizyolları ve Limanları Umum Müdürlüğü'ne devredildi.

  • 18
  • 22
HİCAZ DEMİRYOLU'NUN İNŞA FİKRİ NASIL OLUŞTU?
HİCAZ DEMİRYOLU’NUN İNŞA FİKRİ NASIL OLUŞTU?

Hicaz Demiryolu'nun inşa fikrinin oluşumu 1864'te Alman asıllı Amerikalı bir mühendis olan Dr. Charles F. Zimpel'in Kızıldeniz ile Şam'ı birleştirecek bir demiryolu hattının inşası için Osmanlı Devleti'ne teklifte bulunmasıyla başladı. Ancak bu proje devletin o dönem içinde bulunduğu iktisadi ve siyasi sıkıntıların da etkisiyle tatbike konma şansı bulamadı.

Sultan Abdülaziz'in saltanatı sırasında İstanbul'dan Medine'ye kadar uzanacak bir demiryolu yapılması teklifi gündeme gelmişse de dönemin şartlarından dolayı bu düşünceyi de uygulamaya koyma şansı bulunamadı.

  • 19
  • 22
SULTAN ABDÜLHAMİD'İN DÜŞLEDİĞİ PROJE
SULTAN ABDÜLHAMİD’İN DÜŞLEDİĞİ PROJE

Abdülhamid'in yıllarca düşlediği bir projesi vardı. Bu proje, İslâm âlemini birbirine bağlayacak olan ve hayalleri zorlayan Hicaz Demiryolu projesiydi. Abdülhamid'in mukaddes toprakları ziyaret etmek isteyen Müslümanları tehlikelerden korumak ve en önemlisi de Hac yolculuğunu kolaylaştırmak için hazırlattığı Hicaz Demiryolu Projesi, bütün devlet erkânı ve ihtisas sahibi insanlar tarafından gerçekleştirilmesi imkânsız bir rüya gibi algılandı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN