Osmanlı'nın ulaşım serüveni
Ulaşımın idari, askeri ve ticari sahalarda büyük ehemmiyet taşıdığının farkında olan Osmanlılar kara, deniz ve demiryolu ulaşımından faydalanabilmek için birçok proje üretmiş ve sırası geldikçe bunları hayata geçirmiştir. Peki, Osmanlı'da toplu taşımacılığa yönelik ilk modern adım hangi taşımacılık türüyle atıldı? Şehir hayatını kolaylaştıran toplu taşıma araçlarından olan tünellerle ne zaman tanıştık?
Giriş Tarihi: 05.03.2020
13:46
Güncelleme Tarihi: 05.03.2020
14:16
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İMKÂNSIZ RÜYA OLARAK GÖRÜLDÜ
II. Abdülhamid Han'ın, Arap Yarımadasında Osmanlı'nın siyasî hâkimiyetini pekiştirmek, mukaddes toprakları ziyaret etmek isteyen Müslümanları tehlikelerden korumak ve en önemlisi de Hac yolculuğunu kolaylaştırmak için hazırlattığı Hicaz Demiryolu Projesi, bütün devlet erkânı ve ihtisas sahibi insanlar tarafından gerçekleştirilmesi imkânsız bir rüya gibi algılandı.
TÜM İSLAM DÜNYASI DEMİRYOLUNUN YAPIMINDA BİRLEŞTİ
Sultan II. Abdülhamid'in İstanbul ile Medine-Mekke'yi bağlayacak bir demiryolunu yapmak istemesinin birçok nedeni vardı. Bunlardan biri İstanbul ile Hicaz topraklarının birleştirilmesi manevi bir önem t aşıyordu. Bir diğeri ise bu topraklarda çıkan isyanlara hızlı müdahale edebilmek de demiryolu ile mümkün olacaktı.
Sultan Abdülhamid'in ilk yaptığı bağışla düzenlenen kampanyadan gelen paralarla inşa edilen Hicaz Demiryolu, İslam dünyasının büyük fedakârlıklarıyla tamamlanmıştı.
Yapılması düşünülen demiryolunun bütçesini o günün uzmanları 4 milyon lira olarak hesapladı. Bu rakam devlet bütçesinin beşte biri ediyordu. Sultan Abdülhamid, proje için ilk bağışı şahsi mal varlığından yaparak büyük bir kampanya başlattı.
Ardından devlet erkânı ve üst düzey yetkililer bağış yaptı. İslâm dünyasınca yapılan bu yardımların tek elde toplanması için, "Hicaz Şimendifer Hattı İanesi" kuruldu. Kampanya, sadece Osmanlı topraklarında değil, tüm İslam dünyasında büyük ilgi gördü ve insanlar fedakârca bağış yaptı.