İstanbul'da ilk sistematik oyuncak üretimi Eyüp semtinde 17. yüzyılda başlar. Endüstri öncesi üretim pratikleriyle uyumlu olarak, yani çoğunlukla zanaatkarlar tarafından, basit araç gereçlerle ve geleneksel biçimlerin tekrarlanması üzerinden yaklaşık 300 yıl boyunca etkinlik gösteren bu sistemde geleneksel oyuncaklar, büyük oranda çevredeki malzemelerin yeniden kullanımı ile üretilir ve satılır.
Evliya Çelebi, 17. yüzyılın ortalarında Eyüp Oyuncakçılar Çarşısı'nda 100 kadar dükkanın ve 105 kadar oyuncakçının olduğunu bildirir. Oyuncakçılar, mimarbaşına bağlı olarak çalışan bir loncadır. Evliya Çelebi, 1637'de Bağdat Seferi'nden önce yapılan geçit töreninden şöyle bahseder: "Eyüp oyuncakçıları, kamış borular, fırıldaklar, def dümbelek, kemençe, sıçan ve kuşlarla, gözle görülmedik oyuncaklarla geçerler. Bunların alayında ak sakallı, gözleri sürmeli çelebilerin suratı traşlı, kellepuşlu [başlıklı], ayağı nalınlı, bazısı avrat kılıklı, avrat takkeli, avrat kılıklı müsekkel [çocuk kılıklı] adamların ellerine düzme dadıları, anne ve babalara yapışıp alayda geçerken avrat takkeli koca çelebi "A dadı! Ben bu oyuncağı isterim ya da istemem" diye, kimisi ağlayarak ellerinde teberleri [küçük baltaları], dümbelekleri çalarak geçerler. Tuhaf esnaf mukallitleridir [taklitçileridir]."