Özgürlük Anıtı Osmanlı'nın mıydı?🗽
New York denildiğinde hiç şüphesiz her birimizin aklına ilk olarak Özgürlük Heykeli gelir. 1880'li yıllarda inşa edilen, şehrin ve ülkenin sembolü haline gelen bu heykel, geçmişte Osmanlı toprağı olan Mısır için yapılmıştı. Yapımı için gerekli olan ücretin bizzat Abdülaziz tarafından ödendiği Özgürlük Heykeli aslında Osmanlı'nın mıydı?
Giriş Tarihi: 28.10.2019
13:43
Güncelleme Tarihi: 28.10.2019
14:01
"MÜSLÜMAN ÜLKEDE BU HEYKEL HOŞNUTSUZLUK YARATIR"
Dikileceği yerde monte edilecek şekilde parçalar halinde hazırlanan heykel birkaç sene sonra tamamlanmış, kanalın Akdeniz'e açıldığı yerde birkaç hafta içerisinde yerleştirilebilecek hale getirilmiş ve Marsilya'dan bir gemi ile Mısır'a nakledilmesinin hazırlıklarına bile girişilmişti.
Ancak, Said Paşa'dan sonra Mısır'ın başına geçen İsmail Paşa, Müslüman bir memlekette böylesine büyük bir heykelin dikilmesinin halk arasında hoşnutsuzluk yaratacağını düşündü ve mühendis Ferdinand de Lesseps'e, heykelin Mısır'a getirilmemesi talimatını verdi.
Heykelin tacında bulunan yedi diken, dünyanın yedi okyanusunu ve kıtasını sembolize etmekte ve evrensel özgürlük temasını vurgulamaktadır.
Mühendisin Paşa'yı ikna çabaları neticesiz kaldı. Süveyş Kanalı 1869 Kasım'ında dünyanın dört bir tarafından gelen davetlilerin katıldığı büyük ama "heykelsiz" törenlerle açıldı. Bartholdi'nin eseri ise, Mısır'da bu yaşananlardan sonra Paris'te bir depoya kondu.
O yıllarda dünyanın bir başka tarafında, Fransa ile Amerika Birleşik Devletleri arasında büyük bir muhabbet yaşanıyor ve taraflar birbirlerine jest üstüne jest yapıyorlardı.
Anıt her yıl 3.2 milyon insan tarafından ziyaret edilmektedir.
Paris'te kurulan Fransız-Amerikan dostluk grubunun lideri olan Edouard Rene Lefebvre de Laboulaye , Fransız Hükümeti'ni Amerikalıların Fransa'nın dostluğunu daima hatırlamaları için bir hediye gönderilmesi konusunda ikna etti ve hediyenin devasa bir heykel olması kararlaştırıldı.
Heykel bir elinde hukuku simgeleyen bir kitap tutacak, diğer elinde de "dünyayı aydınlatan özgürlüğün sembolü" olan bir meşale taşıyacaktı.
Sipariş yine aynı heykeltıraşa, Frederic Auguste Bartholdi'ye verildi. Bartholdi'nin eseri zaten hazırdı, senelerden beri bir depoda beklemedeydi ve tek eksiği üst kısmında, yani elleriyle kollarında ve yüzünde bazı değişiklikler yapılmasıydı.