Padişah çiftliklerinin fotoğraflı tarihi
Sanayi İnkılabı sonrasında Osmanlı Devleti'nde her alanda olduğu gibi hayvancılık ve tarım alanında da devlet desteğiyle verimi artırıcı çalışmalar yapıldı. Sarayın at ihtiyacını karşılamak üzere kurulan Çiftlikat-ı Hümayun'lar da bu çalışmalara verilebilecek önemli bir örnekti.
Giriş Tarihi: 11.07.2018
17:54
Güncelleme Tarihi: 11.07.2018
18:02
Osmanlı Devleti'nde sanayileşme faaliyetleri , Osmanlı'nın en fazla harcama yaptığı, en çok önem verdiği askeri alanda başlamıştır. Sanayileşme alanındaki ilk önemli gelişme ise II. Mahmud döneminde Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasıyla kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusunun elbise ihtiyacını karşılamak amacıyla Feshane'nin kurulmasıdır. Osmanlı Devleti'nde 1500-1800 yılları arasında uygulanan iaşecilik (provizyonizm), fiskalizm ve gelenekçilik şeklinde sıralanabilecek ekonomi politikaları tüketicinin ihtiyaçlarını gözettiğinden Osmanlı Devleti'nde büyük sermaye birikimlerine sahip zengin bir müteşebbis zümre oluşmamıştır.
Bundan dolayı 19. yüzyılda yapılan sanayileşme çalışmalarında Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi özel teşebbüsün etkin olmadığı, yatırımların daha çok devlet eliyle gerçekleştirildiği görülmektedir. Tanzimat'tan sonraki süreçte, Osmanlı bürokrasisi tarafından Hazine-i Hassa'nın mali desteğiyle birçok devlet fabrikası kurulmuştur. Bunlar arasında Zeytinburnu Demir Fabrikası, İzmit Çuka Fabrikası, İslimye Çuka Fabrikası, Hereke Kumaş Fabrikası, Veli Efendi Basma-Kumaş Fabrikası gibi kuruluşlar yer almaktadır.
Bu fabrikalar faaliyete geçtikten sonra, fabrikalarda imal edilecek ürünlerin hammaddelerinin de yurtiçinde üretilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Bunlardan Feshane, İslimye Çuka Fabrikası ve İzmit Çuka Fabrikası'nın ihtiyaç duyduğu hammaddeyi karşılamak amacıyla, çok kaliteli yüne ve yüksek verime sahip olan merinos koyunları ithal edilerek ülkenin değişik yerlerinde yetiştirilmeye çalışılmıştır. Bu iş için seçilen en önemli yerlerden biri de Hazine-i Hassa'ya bağlı çiftliklerden Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu olmuştur. Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu, merinos koyunu yetiştirilmesinde ve bu koyunların damızlık olarak Anadolu ve Rumeli'de değişik çiftliklere dağıtılmasında önemli bir rol üstlenmiştir.
ANADOLU'NUN EN DEĞERLİ ATLARININ YETİŞTİRİLDİĞİ BÖLGE
Osmanlı haraları içinde ilk örnek olan Çifteler Çiftlikat-ı Hümayunu'nun , Selçuklulardan itibaren Anadolu'nun en değerli atlarının yetiştirildiği bir bölge olan Eskişehir'de kurulmuş olması şaşırtıcı değildir. Ancak 1815 tarihli bu ilk yapı bulunduğu arazinin konumu ve bataklık olması dolayısıyla bırakılmıştır.
Günümüzde oldukça harap halde bulunan bu yapı yerine neredeyse yüzyıl sonra 1914 yılında günümüzde Anadolu Tarım işletmesi olarak kullanılan yapı topluluğu inşa edilmiştir. Anadolu Tarım işletmeleri yapıları ilk hara binası ile karşılattırıldığında benzer cephe özellikleri dikkati çekmektedir. Cephelerde Son Dönem Osmanlı mimarisi nde karşımıza çıkan batı mimarisi kökenli bir eklektizm görülmektedir. Hem ilk hara binasında hem de günümüzde Anadolu Tarım işletmesi yapılarının cephe özelliklerinde 18. yüzyıldan itibaren Osmanlı mimarisinde etkili olan neo-klasik cephe anlayışının ağırlıklı olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu özellik ilk hara binasının basık kemerli girişinin üçgen bir alınlıkla sonlandırılmasıyla daha da belirginleştirilmiştir.