Sahabelere ev sahipliği yapan Yeraltı Camii hakkında 10 bilgi
Sultanahmet, Ayasofya, Nuruosmaniye gibi görkemli kubbeleri ve minareleriyle boğazı süsleyen camiler, İstanbul'un siluetini oluşturur. Fakat içlerinden bir tanesi var ki oldukça sade görünümüne rağmen inci gibi içerisinde hazine barındırır. Yeraltı Camii, 2 sahabe ve bir tabiine ev sahipliği yapıyor. Bizans döneminde zindan olarak kullanılan cami, İstanbul'un en çok ziyaret edilen mekanlarından birisidir. Sizler için, içerisinde sahabeleri barındıran Yeraltı Camii hakkında 10 bilgiyi derledik.
Giriş Tarihi: 07.12.2020
10:55
Güncelleme Tarihi: 29.10.2022
14:15
Sesli dinlemek için tıklayınız.
🔸İstanbul'u kuşatan ilk İslam ordusunda şehit düşen sahabelerin burada gömüldüğü ve kapısına kurşun dökülerek kapatıldığı rivayet edilir. Bu sahabeler arasında Amr bin As ve Veyh bin Hüşeyre, tabiin isimleri arasında anılan Süfyân bin Uyeyne'nin kabirlerinin olduğu düşünülür.
🔸 Mesleme bin Abdülmelik komutasındaki İslam ordusu, İstanbul'u kuşatmak için birçok sahabe ve tabiinle beraber İstanbul'a geldi. Müslümanlar, Galata çevresine konuşlandı. Fakat kuşatma oldukça zor geçiyordu. Bizans'ın eline düşen Müslüman askerler tahammülü zor işkencelere maruz kalıyorlardı.
*Tabiin : Sahabeyi gören Müslüman
İstanbul Fatih'ten önce kaç kez kuşatıldı?
🔸 Zor geçen çatışmaların ardından Süfyan bin Uyeyne, kuşatmayı kaldırıp geri çekilirken Bizanslılara esir düştü. Kastellion Kulesi'nin zindanına hapsedilip, aç susuz bırakıldı.
🔸Gördüğü işkenceler neticesinde şehit düşen Süfyan bin Uyeyne , mahzene defnedildi ve kabrinin bulunduğu kapı kurşunlanarak kapatıldı.
Savaş kurbanı Emevi şaheseri Halep Ulu Camii
🔸 Semavi Eyice'nin Evliya Çelebi'den aktardığına göre 17. yüzyılda sahabelerin kabirleri keşfedilince IV. Murad, burada bir cami inşa etmek istese de gerçekleştiremedi.
🔸 Sonraki yıllarda Köse Bahir Mustafa Paşa, bu mahzeni camiye çevirdi. Depremden sonra minaresinin yıkılmasının üzerine Sultan Mahmud tarafından yeniden yapıldı.
İstanbul'da boğazın incisi 10 yalı camii
🔸 Cami gün ışığını sadece deniz tarafındaki duvarında açılmış pencerelerden alır. Yaklaşık 2 bin 100 metrekarelik dikdörtgen planlı caminin içindeki 54 adet kalın paye, yapının üstünü örten tonozları taşır.
🔸 Prof. Uğur Derman, kitabelerin üzerine tuğra yerleştirme geleneğinin tam olarak ne zaman başladığı bilinmediğini, fakat İstanbul'da kitabe üstünde görülen en eski tuğranın Yeraltı Cami'ndeki Sultan I. Mahmud'a ait olduğunu ifade eder.
Prof. Uğur Derman'ın Fikriyat'taki yazılarını okumak için tıklayın
🔸Yeraltı Camii, Kemeraltı Caddesi'yle aynı seviyededir ve üstünde Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü olarak kullanılan iki katlı büyük bir ahşap yapı bulunur. Ana giriş kapısının solunda yer alan pencerenin önüne mihrap, son açıklığa ise küçük ve alçak, ahşap bir minber yerleştirilmiştir.
🔸 Cami içerinde Süfyan Bin Üveyne ve Vehb Bin Hüseyre kabirleri, Amr Bin As'ın da makamları bulunuyor.