Arama

Sahabelere ev sahipliği yapan Yeraltı Camii hakkında 10 bilgi

Sultanahmet, Ayasofya, Nuruosmaniye gibi görkemli kubbeleri ve minareleriyle boğazı süsleyen camiler, İstanbul'un siluetini oluşturur. Fakat içlerinden bir tanesi var ki oldukça sade görünümüne rağmen inci gibi içerisinde hazine barındırır. Yeraltı Camii, 2 sahabe ve bir tabiine ev sahipliği yapıyor. Bizans döneminde zindan olarak kullanılan cami, İstanbul'un en çok ziyaret edilen mekanlarından birisidir. Sizler için, içerisinde sahabeleri barındıran Yeraltı Camii hakkında 10 bilgiyi derledik.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

🔸Mahzenin camiye çevrilmesiyle ilgili ilginç rivayetler bulunur. I. Mahmud döneminde insanlar, Üsküdar'dan mahzenin bulunduğu bölgeye manevi bir köprü ile akın akın geldiğine dair rüyalar görmeye başladı. Durum sultana bildirilmesiyle dönemin önemli bütün âlimleri toplandı. I. Mahmud, rüyaları tabir ettirip araştırma yaptırmasının neticesinde sahabelerin kabirleri bulunundu.

🔸 Bu tarihten sonra sultan, mahzenin üstündeki yazlık köşkünü, sahabelere duyduğu hürmetten dolayı terk etti. "Artık buraya cami yakışır " diyerek mahzeni camiye çevirdi.

Vefatından ders alınması gereken padişah: I.Mahmut

  • 10
  • 10

🔸 Peygamber Efendimiz, "Ashabım gökteki yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız hidayeti bulursunuz" der. İstanbul'da Yeraltı Camii'ndeki gizli hazine değerindeki sahabeler kimdi, gelin daha yakından bakalım 👇

Süfyan Bin Uyeyne: Tabiinden olan Süfyan bin Uyeyne'nin hafızası çok kuvvetliydi. 4 yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberledi. Küçük yaşlardan itibaren hadis meclislerine katılmaya başladı. Öncelikle ileri yaşlardaki muhaddislerden faydalanmaya çalışarak onların rivayetlerinin kaybolmasını önledi. Hadis rivayetinde, İmam Mâlik ile birlikte en güvenilir kimse kabul edildi. 7 binden fazla hadis rivayet eden Süfyan bin Uyeyne, İmam Şâfiî'ye ders verdi. İmam-ı Şafii onun için "Hz. Süfyân'ın, Allah'tan korkmasının çok olması, her an Allah ile meşgul olduğunun delilidir. Allah bana, hadis-i şerif ilmini Süfyân bin Uyeyne'den nasip etti" der. İstanbul'un Mesleme tarafından kuşatılması sırasında Süfyân bin Uyeyne'nin orduda bulunduğu, şehid düştükten sonra buraya gömülüp kabrinin gizlendiği nakledilir. Fakat bazı tarihi kaynaklarda 25 Şubat 814 Mekke'de vefat ettiği ve Harem-i Şerif'e 1 kilometre mesafedeki Hacûn bölgesinde defnedildiği belirtilir.

Amr bin As: Araplar arasında meşhur olan dört dâhiden biri kabul edilir. Son derece cesur, iyi bir hatip olan sahabe, Mısır'ın fatihiydi. Müslüman olduktan sonra ise Hz. Ebubekir döneminde güneydoğu Filistin'i, Hz. Ömer zamanında da Filistin'in tamamını fethetti. Hz. Ömer kendisi için "Amr dünyada kaldıkça hep idareci olmalıdır" derdi. Kırk civarında hadis rivayet etti.

Vehb bin Hüşeyre: İslam ordusunun ilk İstanbul kuşatması sırasında şehrin önünde şehit düştüğü rivayet edilir. Diğer sahabe ve tabiinler gibi o da Peygamber Efendimizin "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur" hadis-i şerifine erişebilmek için gazaya katıldı. Hayatı hakkında oldukça az bilgi bulunan sahabenin makamının ya da kabrinin burada olduğuna inanılır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN