Arama
Savaşçının vazgeçilmezi "miğfer"
Tarihte bütün milletlerin kullandığı bir savaş giysisinden bahsedeceğiz bugün; savaşların vazgeçilmezi miğferden... Günümüzde dahi kullanılan bu savaşçı malzemesi, emniyetin ve güvenliğin en önemli halkasıydı. Zira başa gelecek bir darbe, savaşçının hayatı için büyük tehlike arz ederdi. Bu olmazsa olmaz savaşçı giysisinin tarihteki önemini araştırdık.
🔹 İslam tarihinin en önemli olaylarından olan Uhud Savaşı önemli hadiselerle doludur. Peygamber Efendimiz (SAV) Uhud Savaşı için hazırlanırken sahabeden bazıları savaşa girmekten vazgeçilmesini talep eder. Ancak Hz. Peygamber (SAV) şu cevabı verir:
"Bir peygamber zırhını giydikten sonra harb etmeden onu çıkarmaz!" (Vâkıdî, I, 214; İbn-i Sa'd, II, 38)
🔹 630 yılında Müslüman orduları müşriklerden Mekke'yi teslim alıp şehre girdiği sırada, Hz. Peygamberin (SAV) başında miğferin bulunduğu bilinir.
Uhud Savaşı: Müslümanlar için ibret dolu olay
🔹 Pek çok savaşın ortak amaçlarından biri olan ganimet, şehri veya bölgeyi ele geçirmenin yanı sıra askerler için en büyük cezbedici unsurdan da biridir. Kazanan orduyu ihya eder.
🔹 Bir askerin zırhı, kılıcı ve miğferi kazanan kişi için hem para hem de yeni bir askeri donanım anlamına gelir.
🔹 Özellikle bronz savaş malzemeleri ganimet olarak alınırdı. Çünkü bronz eritilerek başka bir malzemenin yapımında yeniden kullanılabilir.
🔹 Türklerin miğferlerinin kendilerine özgü tipleri olduğu görülür. Her yüzyılda değişen bu miğfer tipleri, İslam ile birlikte yenilikler kazanır.
🔹 Türklerin Orta Asya'da demiri bulup işlemesine kadar uzanan bu savaş malzemesinin yapımı kolay ve sürekli olur. Zira madencilikte iyi bir seviyeye ulaşan Türklerin, aynı zamanda silah ve zırh ustaları da vardır.
🔹 Türk kelimesinin ise "tulga"dan (miğfer) geldiği, Türklerin Altaylar'da tulga şeklindeki altın dağda demircilik yapmasından dolayı bu adı aldığı söylenir.
Osmanlı uç beyinin türbesinden eski Orta Asya Türk motifleri çıktı
🔹 En eski koruyucu silâh buluntuları M.Ö IV. ve III. yüzyıllara tarihlenen Pazırık kazılarında ele geçmiştir. Bulunan eserlerde Göktürk süvarilerinin, Osmanlı zırhlı süvarilerine benzediği dikkat çeker.
🔹 Türkler Avrupa'ya göç ederek boylar vasıtasıyla kültür varlıklarını da taşır. Arkeolojik kazılarda savaş aletleri yani miğfer görülür. Bulgaristan ve Macaristan dolaylarında görülen bu malzemelerden bazıları Macar Ulusal Müzesi'nde sergilenir.
🔹 Miğferler tarihsel süreç içerisinde malzeme değişikliğine uğramış ve yeni keşiflerle değişim geçirmiştir. Savaşçının vazgeçilmezi miğferin üç tipte olduğu görülür.
Birinci tip peçelikli miğferler iken; ikinci tip siperlikli miğferlerdi.
Üçüncü tip ise zırh külahlı olan miğferdi.
🔹 Peçelikli miğferler omuzlara kadar inen bir örtü şeklinde çelik halkalarla örgülü tipidir. Bu tip miğferlerin, tepesinde sivri külahı olanları da görülür.