Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü Haçlı işgalinden nasıl kurtardı?
Haçlılara karşı verdiği mücadeleyle tüm İslam âleminin gönlünde taht kurmuş bir isim, Selahaddin Eyyubi. Miraç mucizesinin yıl dönümünde Kudüs'ü 88 yıl boyunca süren Haçlı işgalinden kurtardı. Selahaddin Eyyubi, Ortadoğu'da büyük bir "İslam birliği" kurmuş ve bu birlik, 1517'de Yavuz Sultan Selim'e devrolmuştu… Kudüs'ün Haçlı işgalinden kurtuluşuna ve Selahaddin Eyyubi'ye dair bilinmeyenleri sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 04.03.2019
11:28
Güncelleme Tarihi: 02.10.2021
09:37
MISIR’IN HÂKİMİYETİ SELAHADDİN’İN ELİNDE
Selâhaddin Eyyubi, Mısır'a hâkim olunca kendisine ve Türklere karşı direnen Fâtımî çevreleriyle, onları destekleyen Haçlılar ve Bizanslılarla mücadeleye girişti .
Saray ağası Cevher'in liderliğindeki Fâtımî muhalifleri Selâhaddin'i iktidardan düşürmek için Haçlılarla temasa geçtiler. Bunu öğrenen Selâhaddin Eyyubi, Cevher'i ortadan kaldırdı. Bunun üzerine Fâtımî taraftarları Ağustos 1169'da isyan ettiler.
Selâhaddin Eyyubi, bu isyanı kısa sürede bastırdı .
Ardından Haçlılar ve Bizanslılar Dimyat'ı kuşattılarsa da başarı elde edemediler. Mısır'a tam anlamıyla hâkim olan Selâhaddin Eyyubi, orduyu yeniden teşkilâtlandırdı.
Sünnî medreseleri ve yeni kurumlar açtı. Fâtımî bürokrasisini kademeli olarak tasfiye etti. Nihayet Nûreddin Zengî'den gelen emir üzerine 1171'de Fâtımî hilâfetine son verdi.
HAÇLI KRALLIĞINA KARŞI KUDÜS YOLUNDA
1170, 1171 ve 1173 yıllarında Selâhaddin Eyyubi, Kudüs Haçlı Krallığı'na karşı seferlere çıktı . Eyle'yi zapt etti, iki defa Kerek bölgesine sefer yaptı.
Ağabeyi Turan Şah kumandasında önce Nûbe'ye, ardından Hicaz ve Yemen'e seferler düzenledi. Nûbe seferi geçici bir istilâ oldu, ancak Yemen ve Hicaz seferi kalıcı sonuçlar verdi, bu yerler devletin birer eyaleti haline geldi.
Aynı yıl Şerefeddin Karakuş kumandasında Berka'ya sefer yapıldı. Berka ve Trablusgarp seferleri daha sonraki yıllarda devam etti. Libya ile Tunus'un bir kısmı Selâhaddin Eyyubi'ye bağlandı. Libya'daki hâkimiyet 1212 yılında Şerefeddin Karakuş'un Veddan'da öldürülmesiyle son buldu.
SELAHADDİN’İN YOKLUĞUNDA İKTİDAR MÜCADELESİ
Nûreddin Mahmud Zengî ölünce 1174'te yerine 11 yaşındaki oğlu el-Melikü's-Sâlih İsmâil geçti.
Selâhaddin Eyyubi, el-Melikü's-Sâlih'e bağlı kaldı ve onun adına hutbe okuttu, para bastırdı. El-Melikü's-Sâlih devleti idare edecek yaşta olmadığından devlet işlerini yürütecek bir nâib veya atabeye ihtiyaç vardı.
Bu işe en lâyık kişi olan Selâhaddin Eyyubi'nin Mısır'da bulunmasını fırsat bilen Nûreddin'in kumandanları, Haçlı tehlikesine rağmen el-Melikü's-Sâlih'in atabeyliğini ele geçirmek için birbirleriyle mücadeleye giriştiler.
Nihayet Musul ve Halep'teki kumandanların ittifakıyla Musul'dan Halep'e gelen Sâdeddin Gümüştegin, el-Melikü's-Sâlih'in atabeyi oldu ve onu Dımaşk'tan alıp Halep'e götürdü. Sâdeddin Gümüştegin ve taraftarlarından çekinen Şemseddin b. Mukaddem'in emrindeki kumandanlar Selâhaddin Eyyubi'yi Dımaşk'a davet ettiler.
KUDÜS’Ü HAÇLI İŞGALİNDEN KURTARMAK İSTİYORDU
Bu sırada Yukarı Mısır'da çıkan Kenzüddevle isyanı ve Normanların İskenderiye çıkartması ile meşgul olan Selâhaddin Eyyubi, isyanı bastırıp Norman donanmasını yenilgiye uğrattıktan sonra Dımaşk'a gitmek için hazırlık yaptı.
12 Ekim 1174'te, 700 süvarinin başında Kahire'den Dımaşk'a hareket eden Selâhaddin Eyyubi'nin başlıca iki hedefi vardı : Nûreddin'in kurduğu devletin dağılmasını önlemek, Haçlıların elinde olan Kudüs'ü ve diğer toprakları kurtarmak.
Dımaşk'ta taraftarlarınca coşkuyla karşılandı. Busrâ ve Havran kendisine katıldı. Ardından Ba'lebek, Humus, Hama şehirlerini de hâkimiyeti altına aldı. Halep-Musul ittifakı Haçlıların ve Haşhaşilerin desteğiyle ona karşı direnişe geçti.
Musul-Halep kuvvetlerini 1176'da yenilgiye uğrattı, Halep'in etrafındaki bazı kaleleri aldı. Kendisiyle dost geçinmesi şartıyla Halep ve civarındaki birkaç önemli kaleyi el-Melikü's-Sâlih İsmâil'e bıraktı. Bu arada sultanlığı Abbâsî halifesi tarafından tanındı, Suriye ve Mısır'daki hâkimiyeti onaylandı.
SURİYE’DEKİ HÂKİMİYETİ TEHDİT ALTINDAYDI
Selâhaddin Eyyubi, Ağustos 1176'da Halep-Musul kuvvetleriyle anlaştıktan sonra Haşhaşîlerin merkezi Mısyâf Kalesi'ni kuşatıp topraklarını yağmaladı.
Haşhaşîler bu olayın ardından onunla iyi geçinmeye söz verdiler ve bir daha Selâhaddin Eyyubi ile Haşhaşîler arasında olay çıkmadı. O da Haçlılarla savaşmaya imkân buldu.
Bu arada Musul Atabeyi II. Seyfeddin Gazi öldü, yerine 1180 yılında kardeşi İzzeddin Mes'ûd b. Mevdûd geçti. Ardından Halep'teki el-Melikü's-Sâlih de öldü. Selâhaddin, 1181 yılında yapılan antlaşma ile Halep'i kaydıhayat şartıyla el-Melikü's-Sâlih'e bırakmıştı. El-Melikü's-Sâlih ölünce Halep'in Selâhaddin Eyyubi'nin hâkimiyetine girmesi gerekiyordu.
El-Melikü's-Sâlih'in vefatı sırasında Selâhaddin'in Mısır'da bulunmasını fırsat bilen Musul Atabeyi İzzeddin Mes'ûd'un Halep'in idaresine el koyması iki taraf arasındaki ihtilâfı yeniden alevlendirdi ve Selâhaddin Eyyubi'nin Suriye'deki hâkimiyeti tehdit altına girdi.