Arama

Seyyahların dilinden Ayasofya

Seyahatnameler, tarihe dair önemli bilgiler edindiğimiz eserlerdir. Tarih boyunca pek çok ünlü seyyah, İstanbul'a gelmiş ve bu şehrin güzellikleri, eserleri, efsaneleri hakkında birçok bilgiyi kaleme almışlardır. İstanbul'u gören ve şehir hakkında kayıt tutan ilk kişi Müslüman seyyah Harun İbn Yahya'dır. Orta Çağ'ın en büyük seyyahı İbn Battuta, Türk ve dünya tarihinin en büyük gezgini Evliya Çelebi de Ayasofya'yı anlatan seyyahlardan bazılarıdır ve bu mabedin o günkü durumuna, tarihine ışık tutmuşlardır. Peki, Ayasofya Bizans döneminde nasıl görünüyordu? Fetih'ten önce Ayasofya'nın durumu nasıldı? Evliya Çelebi'nin Ayasofya hakkında kaleme aldığı rivayetlerde hangi bilgiler yer alıyordu?

  • 13
  • 16
AYASOFYA'NIN CAMİ OLMASI
AYASOFYA’NIN CAMİ OLMASI

Sultan 2. Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethinden sonra Ayasofya'da ilk cuma namazını kıldığına da değinen Evliya Çelebi, seyahatnamesinde şunları kaydetmiştir: "Gazi Mehmet Han, bu eski mabedi pisliklerden, putlardan temizletip öd ve amberler yakıp, cami içinde mihrap, minber, mahfil ve minare ile o cennet görünüşlü makamı ibretle temaşa edilecek cennet-ül firdevs gibi cami haline getirdi.

Evvela cuma gününde bütün gaziler hazır olup salalar okunup, müezzinler "innallahe ve melaiketehu" ayetini hazin bir sesle okumaya başlayınca Akşemseddin Hazretleri, Sultan Mehmet'in koluna girip büyük bir saygı ile minbere çıkarıp yüksek sesle "Âlemlerin Rabb'ine hamdolsun." deyince büyük gazilere bir hal olup bir sevinç feryadı koptu."

  • 14
  • 16
FETHİN ARDINDAN FATİH NEREDE NAMAZ KILMIŞTI?
FETHİN ARDINDAN FATİH NEREDE NAMAZ KILMIŞTI?

"O Cuma Ayasofya'nın yer altında saklı olan ruhbanlar, İslamlık şerefiyle şereflenen çok yaşlı olan birinin adını da Baba Mehmet koydular. Baba Mehmet, "Mihrabın sağındaki karanlık yer, Hz. Süleyman'a mensup olan eski mabettir" deyince Sultan Mehmet, orada uğurlu sayarak iki rekat hacet namazı kıldı. Yer altında saklı hazineler tersane bahçesiyle Hazine-i Hümayun'a taşındı."

  • 15
  • 16
‘GÖKYÜZÜNE BAŞ UZATMIŞ MUAZZAM BİNA’
‘GÖKYÜZÜNE BAŞ UZATMIŞ MUAZZAM BİNA’

Ayasofya'nın yerini "İstanbul şehrinin doğu kısımları sonunda, Ahırkapı denizine bin adım ve kuzeyinde ve Sarayburnu'na bin adım uzak bir yüksek tepe üzerinde gökyüzüne baş uzatmış kagir bir muazzam bina" şeklinde tarif eden Evliya Çelebi, Ayasofya'nın kubbesine benzer bir kubbe yapılmadığını vurgulamıştır.

Evliya Çelebi seyahatnamesinde şunları anlatmıştır: "Ortada kubbenin dört bir tarafı çepeçevre billur, Necef taşları ve pencerelerle süslenmiştir. Bu kubbe camlarından başka dış ve içlerinde olan pencerelerin tamamı 1070'tir. Bu kubbelerin hepsinin içinde süsleme ve nakış üstadı kaplama, altınlı ve mineden resimlerle tuhaf ve acayip şekiller ve büyüleyici bir suretle melekler ve başka insanlar resimleri yapmıştır ki, dikkat gözüyle seyredenlerin hayretlerinden parmakları ağızlarında kalır. Bu şekillerden başka büyük kubbenin dört büyük ayağının üst kısımlarında dört köşede birer melaike resmi vardır."

  • 16
  • 16
EVLİYA ÇELEBİ MELEK TASVİRLERİ HAKKINDA NE YAZMIŞTI?
EVLİYA ÇELEBİ MELEK TASVİRLERİ HAKKINDA NE YAZMIŞTI?

Evliya Çelebi, İstanbul'un tılsımlarını sayarken de Ayasofya'daki bu tasvirlere şöyle değinmiştir:

"14. tılsım Ayasofya'nın güneyinde 4 beyaz mermer üzerine Azrail, İsrafil, Mikail ve Cebrail tasvirleriydi. Bunlar 4 tarafa dönük olarak konulmuşlardı. Yılda bir kere Cebrail suretindeki kanat çırpıp bağırırsa doğu tarafında bolluk olur derlerdi. İsrafil suretindeki bağırırsa batı tarafta kıtlığa ve pahalılığa delalet ederdi. Mikail suretindeki bağırırsa kuzey taraftan bir büyük kahraman çıkar, Azrail suretindeki bağırırsa bütün âlemde veba çıkar diye itikat ederlerdi. Peygamberimiz zamanında olan büyük zelzele bunları baş aşağı etmiş."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN