Sultan Abdülhamid'e atılan çirkin iftira!
Sultan II. Abdülhamid, tahttan indirildikten sonra hakkında, en önemli hadis-i şerif kaynaklarından biri olarak kabul edilen Sahih-i Buhari'yi yaktırdığı iftirası atıldı. Ancak Abdülhamid ne kitap yaktırmış ne de yırtmıştı . Aksine gösterdiği ilmi titizlik ve gayret sayesinde Sahih-i Buhari'nin temel müracaat metni olan Yunini'nin çalışmasını, bizzat kendi emriyle yayınlatmıştı.
Giriş Tarihi: 20.11.2019
09:27
Güncelleme Tarihi: 20.11.2019
11:09
Yıldız Sarayı'nda muhteşem kütüphane
Molla Gürânî'ye ait el-Kevserü'l-cârî ilâ riyâzi ehâdîsi'l-Buhârî adlı eserin ilk iki sayfası (Murad Molla Ktp., nr. 514)
Sultan Abdülhamid Han, devlet idareciliğinin yanı sıra, ilmi gelişmelere de meraklı bir Osmanlı sultanıydı. Sultanın en önemli özelliği, bibliyofili ve bibliyomani arasındaki ince çizgide yürüyen bir kitapsever olmasıydı. Bu nedenle Yıldız Sarayı'nda muhteşem bir kütüphane oluşturdu. 33 yıl boyunca birçok zahmetle toplanan birbirinden kıymetli eserler, önce 31 Mart Vakası'nda, ardından 28 Şubat sürecinde yağma edildi ve çöpe atıldı!
Abdülhamid ne kitap yaktırmış ne de yırtmıştı!
Abdürrahîm el-Abbâsî'ye ait Feyzü'l-bârî fî şerhi garîbi Sahîhi'l-Buhârî adlı eserin ilk iki sayfası (Âtıf Efendi Ktp., nr. 529)
Abdülhamid ne kitap yaktırmış ne de yırtmıştı . Aksine en muteber hadis kitabı olan Sahihi Buhari'yi kendi emriyle yayınlatmıştı. Elmalılı Hamdi Efendi'nin kaleme alıp Şeyhülislam Mehmed Ziyaeddin Efendi'nin imzaladığı hal fetvasında öne sürülen "Şer-i kitapların yasaklanması ve yakılması, tebaanın öldürülmesi, hazinenin israf edilmesi" gibi konular tümüyle iftiradan ibaretti . Çünkü Sultan II. Abdülhamid, kendisine bu iftiraları atanlardan daha dindardı. Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinden beri artan borçların ödenmesi kendi döneminde olduğu halde, israfla itham edilmişti.
Buhârî'nin el-Câmiʿu's-sahîh'inin Yûsufefendizâde tarafından yazılan Necâhu'l-kkārî li-Sahîhi'l-Buhârî adlı şerhinin ilk iki sayfası (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 685)
Yaklaşık 33 yıl boyunca Osmanlı'yı yöneten Abdülhamid, 10 Şubat 1918'de Beylerbeyi Sarayı'nda vefat etti. O fetvayı kaleme alan Elmalılı Hamdi Yazır , daha sonraları "Hayatımda yaptığım en büyük hata, Sultan Abdülhamid'in hal'ine karışmamdır." şeklinde pişmanlığını dile getirmiş; tarih bu hadiseyi "azim bir hata-yı siyasi" ve "af olunmaz bir hata ve silinmez bir leke" olarak kaydetmiştir.
Naaşı ile bir imparatorluğun da toprağa gömüldüğü gün: Abdülhamid'in vefatı
Sultan Abdülhamid'in ilmi faaliyetleri
Abdülhamid , muhteşem bir kütüphane oluşturduğu gibi hükümdarlığı sırasında kitap yayınını ve yabancı eserlerin tercüme edilmesini teşvik etti. Vakıf kütüphanelerinin ıslahı, kataloglarının hazırlanması, düzenli hizmet vermelerinin sağlaması konusunda büyük bir çaba gösteren Abdülhamid, o dönem yeni kurulmaya başlanılan yüksekokullarda, hastane ve müze gibi kurumlarda çoğunluğu yabancı dilde eserlerden oluşan kütüphaneler kurdu ve Yıldız Sarayı'nda zengin bir koleksiyon oluşturdu.
Abdülhamid'in belge niteliğindeki koleksiyonu Fransa'da
Halka açık ilk kütüphane onun döneminde açıldı
Halka açık ilk kütüphane olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi onun döneminde açılmıştır. İlk toplu katalog, matbaa açmanın ve kitap telifinin devletçe desteklenmesi yine onun zamanında gerçekleştirilmiştir. Balkan şehirlerindeki kütüphanelerde mevcut kitapların İstanbul'a getirilmesi için de önemli teşebbüslerde bulunmuştur. Abdülhamid'in çeşitli yerlerde dağınık bir halde bulunan on bin civarındaki kadı sicilini şeyhülislâmlığa bağlı bir sicillât (resmi vesikaların kaydedildiği kütükler) arşivinde toplaması ve bu kuruma bağlı bir kütüphane tesis etmesi (1894) bu dönemde kütüphanecilik alanında yapılan önemli düzenlemelerden biridir.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi tarihçesi