Sultan Abdülhamid’in arşivinden fotoğraflarla saat kuleleri
İcadıyla insanlara büyük kolaylık sağlayan saat, küçülüp ceplere girmeden önce kent meydanlarında herkesin görebileceği büyüklükte ve yükseklikte bulunurdu. Batı'da yapılmaya başlansa da Doğu'da sanat eseri haline gelen bu tarihi yapılar, şehirlerin en dikkat çeken mimari eserleriydi. II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yıl dönümünde valilere saat kulesi yapılmasıyla ilgili ferman gönderilmesiyle Anadolu'nun içlerine kadar yayıldı. Sizler için Sultan Abdülhamid'in arşivinden asırlara tanıklık eden saat kulelerinin fotoğraflarını derledik.
Giriş Tarihi: 26.12.2020
18:42
Güncelleme Tarihi: 29.06.2021
19:33
Balıkesir Saat Kulesi
1829 yılında Giritli Mehmet Paşa tarafından şehre kazandırılan Balıkesir Saat Kulesi, İstanbul'daki Galata Kulesi'nin benzer olarak silindir şeklinde yaptırıldı.
Balıkesir Saat Kulesi
1897 yılındaki deprem nedeniyle yıkılınca, 1901 yılında bugünkü haliyle yeniden yaptırıldı. Dört yöne de saat konulan kule, kesme taş ile yapılıp kabartma işçiliklerle de süslendi.
Osman Gazi türbesinin bahçesindeki saat kulesi
Bursa'da Tophane Parkı içinde yer alan saat kulesi; ilk olarak Sultan Abdülaziz döneminde yaptırıldı. Ancak 1900'lü yıllara kadar, bilinmeyen bir tarihte yıkıldı.
1904'te yapımına tekrar başlandı ve 31 Ağustos 1905'te tamamlanarak II. Abdülhamid'in tahta çıkışı şerefine 31 Ağustos 1906 günü Vali Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle hizmete sokuldu.
Yozgat Saat Kulesi
Tevfikzade Ahmet Bey'in belediye başkanlığında 1908 yılında Şakir Usta tarafından yapılan Yozgat Saat Kulesi, şehir merkezinde yer alır. Heybetli ve asırlık saat kulesi, zemin kat ve çanların bulunduğu kısımlarla 7 kattan oluşur. Kesme taşlarla inşa edilen saat kulesinde, ilk katın cephelerine yerleştirilmiş 4 saat yer alır.
Amasya Saat Kulesi
Hükumet Konağı'nın hemen yanında, köprünün kuzey başında bulunan saat kulesi, 1865 yılında Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından yaptırıldı.
Zamanı göstermesinin yanı sıra saat kulesinin Amasyalılar için ayrı bir anlamı vardır. Kulenin kuşaktan kuşağa bir kıssa gibi anlatılan hikayesi şöyledir:
"Anadolu'nun işgali sırasında Merzifon'a yerleşen İngiliz birlikleri Amasya'da karışıklıklar çıkartmak ve halkı tahrik etmek için birtakım kışkırtma eylemlerine girişmişlerdir. Merzifon'dan gelen iki İngiliz subayı Mondros Mütarekesi'nin 4. maddesini gerekçe göstererek Amasya cezaevindeki bütün mahkûmların serbest bırakılmasını isterler. Ancak başta Mutasarrıf Sırrı Bey olmak üzere hapishane müdürü ve komiser İsmail Efendi İngilizlerin isteklerine boyun eğmez ve işgalcilerin Amasya'yı hemen terk etmeleri istenir. Bu isteği yerine getirmekten başka çare bulamayan İngilizler şehri terk ederler. Ancak ertesi gün başlarında İngiliz temsilcisi Solter'le birlikte tekrar Amasya'ya gelirler. Bu defa geliş sebepleri farklıdır: Mutasarrıf Sırrı Bey'i tutuklamak. Bu arada bir grup işgalci kuvvetleri, saat kulesinin kapısını kırarak içeri girer ve tepedeki Türk bayrağını indirip, İngiliz bayrağını çeker. Bu olay Amasya'da büyük bir tepkiye yol açar. Meydana toplanan kalabalık tam isyanın eşiğindeyken şehrin ileri gelenlerinden Müftü Hacı Tevfik Efendi, Kadı Ali Himmet Efendi, Hoca Bahaeddin Efendi ve Vaiz Abdurrahman Kâmil Efendiler meydana yetişerek halkı sakinleştirirler. Şehir halkı, Amasya'da kargaşa çıkarmak isteyen İngilizlerin bu oyununa gelmekten kurtulmuştur ama hepsi çok üzüntülüdür. Gözyaşlarını tutamayan Kadı Ali Himmet Efendi'nin üzüntü ve öfkeyle "Allah büyüktür, bizim gibi asil bir milletin memleketinde yabancı bayrağı dalgalanamaz." diye sesini yükselttiği sırada hiç beklenmeyecek bir uğultu yükselir. Aniden çıkan fırtına herkesin korkuyla yere yığılmasına neden olur. Kısa süren bu fırtına, saat kulesinin tepesinde dalgalanan İngiltere bayrağını param parça ederek savurup atmıştır. Ayağa kalktığında olan biteni gören Amasya halkını büyük bir mutluluk sarmıştır. Gördükleri bu inanılmaz olay karşısında korkan İngiliz askerleri geri çekilerek Hükümet Konağı'na zorlukla sığınırlar. Halk ise kuleden indirilen Türk bayrağını besmele ve tekbir sesleriyle tekrar yerine çeker. "