Sultan Abdülhamid'in hayran bırakan hayvan sevgisi
Osmanlı İmparatorluğu'nun bunalımlı bir döneminde tahta çıkan II. Abdülhamid, hayvanlara özel ilgi göstermişti. Öyle ki Yıldız Sarayı'nı hayvan cinslerinin çokluğu itibariyle dünyanın ender bahçelerinden biri haline dönüştürmüştü. Peki, Sultan Abdülhamid'in dünyada yankı uyandıran hayvanları nelerdi? Sultan'ın özel koleksiyonu neleri kapsıyordu? Londra'dan özel olarak ne istemişti? İşte sizler için Sultan II. Abdülhamid'in hayvan merakı hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 25.04.2019
09:03
Güncelleme Tarihi: 04.06.2020
15:47
Kapalı mekânlardan sonra bu bahçelerde hayvanların bulunduğu en önemli yerler şüphesiz havuzlardı. Başta Hamid Havuzu olmakla birlikte, Çadır Kasrı önündeki havuzda, Malta Kasrı altındaki havuzda çeşitli ördek, kuğu, kaz, telli turnalar, saz tavukları ve angut gibi su kuşları bulunuyordu. Çadır Kasrı'nın bulunduğu tepeden sahildeki Mecidiye Kapısı'na kadar uzanan doğal boğaz içerisine yapılan ve Dere Havuzu olarak adlandırılan geniş sahada da birçok su kuşu doğal ortamlarında yaşamaktaydı.
SULTAN’IN HAYRETLER UYANDIRAN BAHÇESİ
Doğa harikasına dönüşen Yıldız bahçelerindeki hayvanların kontrol ve tedavisi için Fransa'dan getirilen hayvanat bahçesi uzmanı D. Joumbar bahçeyi tanımlarken "Parkta hiçbir nebatat bahçesinde emsali görülmemiş surette mevcut olan göller ve akarsular üzerlerinde siyah ve beyaz ve sorguçlu kuğular, Mısır kazları ve her cins kazlar, ördekler, yelkovanlar ve sair kuşlar gördüm. Bu hayvanların ve durdukları mevkilerin gönülleri çelen manzarası ilk anda beni hayret ettirdi. Kuşların sağlıkları istenildiği gibidir. Çünkü beslenecekleri birçok şey haricinde hasta olanlar için gerekli kum ve kurt gibi doğal ve kuru gıdaları bulabilecekleri, benim de bazı zaman içinde kaybolduğum geniş bir parka sahiptirler." ifadelerini kullanmıştı.
SARAYDAKİ HAYVANLAR NEREDEN TEMİN EDİLİYORDU?
Sultan Abdülhamid, Japonya'dan Amerika kıtasına kadar dünyanın her yerinden saray kuşluklarına toplatmış olduğu hayvanların tür ve sayıları oldukça fazlaydı. Saltanatının ilk yıllarında şehzadeliğinden kalma güvercin merakı ve çeşitli cins güvercinlerin toplanması üzerinde yoğunlaşan Padişah, son dönemlerinde vahşi ve büyük hayvanlarla bilhassa köpek ırklarının temini için çaba harcamıştı. Hindistan, Endonezya ve Güney Asya bölgelerinden daha çok kuş türleri, Arslan ve kaplan gibi vahşi hayvanla Yemen Bölgesi'nden temin edilirdi. Arslan ve kaplan gibi vahşi hayvanların temin edildiği diğer yerler Basra, Bağdat gibi Ortadoğu coğrafyası olmuştu.
Sultan II. Abdülhamid'e hediye eden Habeşistan Kralı II. Menelik, 1900 yılında da birer aslan ve kaplan yavrusunu II. Abdülhamid'e göndermişti. Kral saraya bir çift de zebra göndermişti. Afrika kıtasında hayvan temin edilen bir diğer bölge Trablusgarb'tı.
Sultan II. Abdülhamid, saltanatının son döneminde özellikle köpek cinslerini toplatmaya gayret göstermişti. Çini fabrikası arkasında bir köpeklik inşa ettiren Sultan, yanından ayırmadığı ve Şadiye Sultan'ın anlatımıyla bir Cuma selamlığı sırasında II. Abdülhamid'in karşısına çıktıktan sonra saraya aldırılan Cherie isimli fox köpeği haricinde farklı maksatlarla köpek türleri aldırmıştı. Sultan Abdülhamid'in satın alınmasını talep ettiği özel cinsler, Londra'da bugün hala faaliyetini sürdüren tanınmış köpek kulübü The Kennel Club'dan temin ediliyordu.