Sultan II. Abdülhamid döneminde eğitim veren 5 yüksekokul
Sultan II. Abdülhamid, buhranlı bir dönemde tahta çıksa da Osmanlı Devleti'nin yükselmesi için eğitim, bilim, sanat, sanayi ve teknoloji alanlarında pek çok atılımda bulunmuş bir padişah. Kurumlarda modernleşmeyi sağlayan, sayısız eser yaptıran Abdülhamid, eğitime büyük önem verirdi. İhya ettiği yüksekokullar ile modern eğitimin temellerini attı. Sultan II. Abdülhamid döneminde eğitim veren 5 yüksekokulu derledik.
Giriş Tarihi: 27.08.2020
10:40
Mühendishane-i Berri Hümayun'un ilk komutanı topçuluk tarihinde ün yapmış biri olan Abdullah Ramiz Paşa'dır. 1796'da Üçüncü Selim zamânında Mühendishâneye 40 talebe alındı. Görülen dersler arasında; cebir, trigonometri (ilm-i müsellesât), hendese, mekânik, atıcılık, hey'et (astronomi), harp târihi, coğrafya ve istihkâmcılık dersleri bulunmaktaydı.
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (Tıbbiye Mektebi)
Osmanlı Devleti'nde modern anlamda tıp eğitimi 19. yüzyıl başlarında, Tersane Tıbbiyesi (1805) ve Tıphane (Tabiphane-1806) ile verilmeye başlandı. Orduya gerekli olan hekimleri ve cerrahları yetiştirmek üzere, Sultan II. Mahmud'un emriyle, Tıphane-i Âmire ve Cerrahhane-i Âmire (Mekteb-i Tıbbiye) açılmış, 1839 yılında ise bu iki okul birleştirildi.
17 Şubat 1839 tarihinde Galatasaray'da, Mekteb-i Tıbbiye-i Aliye-i Şahane adı altında, askeri hekim yetiştirmek üzere modern bir askeri tıbbiye mektebi kuruldu. Bu tarih, Osmanlı Devleti'nde medrese tipi eğitimden, modern tıp eğitimine geçişin başladığı tarih olarak kabul edilir.
II. Abdülhamid döneminde 1894 yılında yapımına başlanan, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane adıyla 6 Kasım 1903 tarihinde açılışı gerçekleştirilen mektepte, 1909 yılına kadar tıp eğitimi sürdürüldü. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, 1903-1909 yılları arasında Askeri Tıp Mektebi iken bu tarihten sonra sivil tıp mektebi olarak da hizmet verdi.
Bünyesinde cerrahhane de barındıran Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, botanik bahçesi ve tıbbi bitkileri ile eczacı yetiştirilmesine de katkıda bulundu. Sultan II. Abdülhamid döneminde iyi hekim yetişmesi için modern bir tıp okulunun gerektiği ve mevcut tıp okulunun yerleşiminin okul olarak kullanıma uygun olmadığının tespit edilmesi üzerine Haydarpaşa'da yeni bir tıp okulu inşaatına başlandı (1895).