Sultan II. Bayezid’in hatları
Sultan II. Bayezid, Osmanlı tarihinde iz bırakan hükümdarlardan biriydi. Babası Fatih Sultan Mehmet'in ölümünün ardından kardeşi Cem Sultan ile uzun yıllar sürecek bir taht mücadelesine girmiş; devletlerarası bir mahiyete bürünen bu mücadelenin galibi II. Bayezid olmuştu. İyi bir tahsil gören Sultan II. Bayezid, güzel sanatlara ilgi duymuş; şehzadelik döneminde hüsn-i hat dersleri almıştı. Peki, Sultan II. Bayezid Osmanlı'da hüsn-i hat ekolünün oluşmasını nasıl sağladı? Sultan II. Bayezid'in hat sanatındaki maharetine dair bilinmeyenleri derledik.
Giriş Tarihi: 26.12.2019
16:37
Güncelleme Tarihi: 26.12.2019
17:03
II. BAYEZİD NASIL TAHTA GEÇTİ?
Vezîriâzam Karamânî Mehmed Paşa'nın Cem'e taraftar olduğu, buna karşılık İstanbul muhafızı İshak Paşa ile Bayezid'in damatları Anadolu Beylerbeyi Sinan ve yeniçeri ağası Kasım'ın Bayezid'i istedikleri bilinmektedir. Fâtih öldüğünde kapıcılardan Keklik Mustafa Bayezid'e gönderilirken Cem'e de haber yollanmıştı.
Ancak Cem'e giden ulağın yolu kesilmiş, İstanbul'da baş gösteren karışıklıklarda Karamânî Mehmed Paşa öldürülmüş ve yeniçeriler sokaklarda Bayezid lehine nümayişe başlamışlardı. İshak Paşa bir an önce gelmesi için Bayezid'e davetnameler gönderirken onun İstanbul'da bulunan oğlu Korkut'u babasına vekâleten tahta oturtmuştu.
CEM SULTANLA MÜCADELESİ DEVLETLERARASI HALE GELDİ
Babasının vefatını 7 Mayıs'ta öğrenen Bayezid 4 bin atlı ile yola çıkarak 21 Mayıs'ta Üsküdar'a ulaştı. Kadırga ile İstanbul'a geçip babasının cenaze merasimine katıldıktan sonra Topkapı Sarayı'na girdi.
22 Mayıs 1481'de toplanan Dîvân-ı Hümâyun, Şehzade Korkut'un saltanatı babasına bıraktığını ilân etti. Fakat kendisini saltanata daha lâyık gören Cem'in silahlı mücadeleye girişmesi kanlı bir iç savaşa, arkasından da devletlerarası bir probleme yol açtı.
Sultan III. Ahmet'in hatları
HALKINI REFAH İÇİNDE GÖRMEYİ İSTEDİ
Cem olayı Bayezid'i çok dikkatli ve barışçı bir siyaset takip etmeye sürükledi. Bununla birlikte o gerektiğinde savaştan da çekinmemiş, böylece Osmanlı topraklarına yeni yerler katılmıştı.
Bayezid sükûneti seven, memleketi mâmur, halkı refah içinde görmek isteyen bir padişah olmakla beraber bu emeline ulaşamadı. Bunun birçok sebebi arasında kendisinin giderek hoşgörüden uzaklaşmasının ve yönetimi ehil olmayan kişilere bırakmasının da payı vardır.
II. BAYEZİD MELANKOLİK BİR YAPIYA SAHİPTİ
Ortadan uzun boylu, yağız çehreli, elâ gözlü, geniş göğüslü olan Bayezid yumuşak, hatta melankolik bir tabiata sahipti. Gençliğinde serbest bir hayat sürdüğü halde padişahlığında ibadete ve hayır işlerine yönelmişti.
Bu sebeple de Bâyezîd-i Velî diye anılır olmuştu. Mecbur olmadıkça savaştan uzak kalmaya dikkat etmiş, "nizâm-ı memleket" için İstanbul'dan ayrılmamayı tercih etmişti.
Sultan Abdülmecid'in hatları
ŞEHZADELİĞİNDEN İTİBAREN İLİMDE KENDİNİ YETİŞTİRDİ
Şehzadeliğinden beri etrafına ünlü bilginleri toplamış ve kendisini yetiştirmeye çalışmıştı.
Aynı zamanda şair olan ve şiirlerinde Adlî mahlasını kullanan Bayezid'in çoğunluğunu (125 kadar) gazellerin meydana getirdiği küçük hacimli divanı basılmıştır (İstanbul 1308).