Sultan III. Selim'in Mescid-i Nebevi'deki naatı
Peygamber Efendimiz bir hadisinde "Beytimle yahut kabrimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir" buyurmuştur. Peki, Sultan III. Selim'in Mescid-i Nebevi'de, Peygamberimizin işaret ettiği alanda bulunan 12 sütunu mermer kaplattığını biliyor muydunuz? Ya da Peygamberimiz için yazdığı naat-ı şerifin bu sütunları süslediğini? Fikriyat olarak o naatı sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 22.05.2019
13:46
Güncelleme Tarihi: 22.05.2022
10:03
III. SELİM’İN BEYİTLERİ 12 SÜTUNA NAKŞOLUNDU
Efendimizin (sav) kabri ile minberi arasındaki 12 sütun, Sultan III. Selim'in emriyle mermerle kaplanmış ve üzerine Sultan III. Selim'in beyitleri sülüs hatla nakşolunmuştur.
Mescid'i Nebevi'de Peygamberimizin kabri ile minberi arasındaki sütunlara kabartma olarak nakşedilen ve altın varakla renklendirilen Nat-ı Şerif'in günümüz Türkçesi ile beraber metni şöyledir:
Günümüz Türkçesi:
Ey kendisine gerçek ilahî vahyin indirildiği Yüce Peygamber, selam sana! Vahiy meleği Cibrîl-i Emîn sana candan âşık olmuştur.
Yeryüzü O'nun, üzerinde bulunmasından dolayı, kendisini gökyüzünden üstün görmekte yerden göğe kadar haklıdır.
Senin devletinin binası gönüllerde, ne kadar sağlam bir şekilde kurutmuştur!
Selim Han'ın elinden tut, ona yardım et ki, İslam dini ve ülkesi de sapasağlam yaşasın ve kudretli olsun.
Günümüz Türkçesi:
Ey cömertlik diyarının yüce sultanı! Şah Selim senin kölen olmakla iftihar eder.
Arşın direkleri gibi sapasağlam olan şerîatın esaslarına sımsıkı yapışarak, onları yüce bilir.
Ey lütfü herkesi kaplayan! Ben senin sadık kölenim, bana iki cihanda ihsanını bezlet.
Ey Nebî! Sana yüz bin salavat ve her bir salavat ile yüzbin selam olsun!
Ey İslam bahçesinin gülü olan Yüce Resul! Her nefeste sana binlerce selam olsun!
Senin Ravzana sütûn olan mermerlere, yakutlar nasıl özenmesin!
Padişah üçüncü Selîm'e ne mutlu ki, o da ancak bu hizmeti ile bir değer kazanabildi.
Küçüklere lütuf, büyüklerin âdeti ola gelmiştir. Ey en güzel yaradılmış olan büyük Peygamber, sen de ona kerem eyle!
Günümüz Türkçesi:
Peygamber Efendimizin bu bahçesi (kabri) ne kadar güzeldir! Cennetin gül bahçeleri ondan geride kalır.
Buradaki sütunları Tuba ağacı görseydi, kendi küçüklüğünü anlardı.
Sultan Mustafa oğlu Selim Han'a bu hizmetin nasib olması onun için ne güzel bir devlettir!
Aman ya Resulallah! Sen de ona dünyada himmetinle yardım ve ahirette şefaat eyle! Şefaat...