Sultanahmet'in tarihi geçmişine yolculuk
Sultanahmet Meydanı İstanbul'un en önemli meydanlarından biridir. Bizans devrinde Hipodrom, Osmanlı döneminde At Meydanı olarak bilinen Roma sirki de Meydanın içerisindedir.Tarihin tozlu raflarından çıkan önemli fotoğraflarla, Sultanahmet'in geçmişine yolculuk yapıyoruz.
Giriş Tarihi: 14.03.2019
12:46
Güncelleme Tarihi: 14.03.2019
13:00
Hadikatül Maarif Hususi Mektebi'nin kız talebeleri, İstanbul, 1890'lar
Eğitim-öğretim Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasını engellemek için bir çare olarak görüldü ve devlet adamları kız çocuklarının eğitimi üzerinde önemle durdu. Tanzimat Dönemi'nde açılmaya başlayan kız okullarının sayısı II. Abdülhamid döneminde daha da arttı.
Bu dönemde taşraya yayılan kız rüşdiyelerinin sayısı ile birlikte, orta öğretimin ilk düzeyinde okuma imkânı bulan kızların sayısında artış; Darülmuallimât'ın ders programlarında ve öğrenci sayılarında da gelişmeler görüldü. Kadın eğitimi konusunda ilk adımı atanlardan birisi ise öğretmen okullarının kurucusu olan Kemâl Efendi'dir.
Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde kızlar için açılan okulların sayısının artması ile beraber bu okullarda okutulması amacıyla ders kitapları da basıldı. Maarif Nezareti'nin kızlara mahsus yayımlamış olduğu Kıraat kitabında mektep bir cihan evi olarak görülür.
Çocuk, ilk terbiyeyi anasının kucağında alır mektepte ikmal eder, denilir. Eğitimin kızların hayatındaki önemi şu bilgilerle dile getirilir: "Ana ve baba bir kızı dünyaya getirir; mekteb o kızın kalb ve akıl gözünü açarak yaradanını, dünyasını, vatanını, ailesini, nefsini hâsılı her şeyi ona gösterir. Onu fazîlet ve marifet sahibi eder. Mekteb görmemiş bir kız câhil kalır ve câhilin amâdan farkı yoktur."
Ali Rıza'nın "İlm-i Ahlak " adlı eserinde ise mektep, faziletli ilimlerin bir arada bulunduğu bir yer olarak görülmüştür. Buraya devam edenlerin haylazlık ve fena huylardan uzak kaldıkları dile getirilmiştir. Mektep, muntazam ve her türlü zarardan uzak ağaçlar arasında saklanan güzel bir kuş yuvasına benzetilmiştir.