Suya aksini yansıtan 3 İstanbul camisi
Dolmabahçe Sarayı'nın hemen yanında yer aldığı için sarayın devamı olarak düşünülen ve "Dolmabahçe Camii" olarak bilinen caminin asıl adını biliyor musunuz? Peki ya, Boğaziçi'nin hemen girişinde zarif mimarisiyle bizleri karşılayan Ortaköy Camii'nin kim tarafından yaptırıldığını? Veya iyi bir hat sanatkarı olan Sultan Abdülmecid'in nakşettiği kelime-i tevhidin hangi caminin minberinde yer aldığını? Allah'ın bize mescid kıldığı yeryüzünde, kimi camiler var ki denize açılan pencereleriyle, suyun üzerine düşürdükleri yansımalarıyla adeta göz kamaştırıyorlar. Suya aksini yansıtan 3 İstanbul camisini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 15.04.2019
09:20
Güncelleme Tarihi: 15.04.2019
09:26
ASIRLARDIR BOĞAZİÇİ’NİN GİRİŞİNİ SÜSLER
1969'da ibadete açılan cami 1984 yılındaki yangında çok fazla hasar görmüş ve tekrar restore edilmiştir.
Geçirdiği deprem ve yangınlar sonucunda Ortaköy Camii'nin özgün parçaları büyük ölçüde yenilenip değiştirilse de, Boğaziçi girişindeki eşsiz konumuyla İstanbul'un mimari mirasının yapıtaşlarından biri olmayı sürdürmektedir.
Cami, son olarak 2011 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyona alınmış, 2014 yılında da ibadete açılmıştır.
ŞEMSİ PAŞA – KUŞKONMAZ CAMİİ
Üsküdar ilçesinde, sahilde, Şemsi Paşa Caddesi üzerindedir. 1580'de Vezir Şemsi Ahmed Paşa tarafından yaptırılan bu eser, Mimar Sinan'ın inşa ettiği en küçük külliyedir.
Cami medrese ve türbeden meydana gelen yapı Kuşkonmaz Camii olarak da bilinir.
AVLUNUN BİR KAPISI DENİZ TARAFINA AÇILIR
İki kapısı olan cami avlusunun bir kapısı deniz tarafına, diğeri ise park yönüne açılır. Kesme taştan harpuştalı olarak yapılan bu kapıların üzerinde kitabe yoktur.
Avlu duvarlarında, klasik demir parmaklıklı pencereler bulunur. Camiye park tarafındaki kapıdan girildiğinde, sağ tarafta küçük bir hazire, sol tarafta ise abdest mahalli görülür.
CAMİNİN DÖRT MISRALI KİTABESİ
Kare planlı caminin tek kubbesi kurşun kaplıdır. Kubbe, sekiz yüzlü bir kasnağa oturtulmuştur. Kasnağın dört yüzü, köşelerde olmak üzere yarım kubbeciklerle takviye edilmiştir. Kasnakta ayrıca dört pencere vardır.
Caminin son cemaat yeri ve sağ tarafı, on mermer sütunun taşıdığı bir revakla çevrilmiştir. Revakların üzeri düzdür. Kesme taştan yapılan caminin kemerli cümle kapısı üzerinde dört mısralı şu kitabe bulunmaktadır:
Şemsi Paşa eyledi bu camii bünyâd çün Umarız kim ola merhumun yeri dârü's-selâm Ulvi'yâ hâtif görünce didi kim târihi Secde-gâh olsun Habîb'in ümmetine bu makâm.
Bu dörtlük, ebcet hesabı ile 988 rakamını vermekteyse de, yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
VİTRAYLI PENCERELERİ İLE GÖZ KAMAŞTIRIR
Cami, alt üst pencereli olup üst pencereleri vitraylıdır. Çok güzel bir görünüme sahip yapının yarım kubbeleri ve mermer mihrabı stalaktitlidir. Caminin sonradan yapılan minberi ahşaptır.
Caminin kubbe göbeğine ve kasnağına güzel bir yazıyla ayetler yazılmıştır. Kesme taştan yapılan cami minaresinin şerefesinin altı stalaktitlidir.
Son cemaat yerine pek az çıkıntı yapan minare, caminin esas yapısı üzerine ve köşeye oturtulmuştur.