Mısır Piramitleri, genellikle Firavunların mezarları olarak inşa edilen yapılardır. Bilinen en eski piramit, Üçüncü Hanedan döneminde inşa ettirilmiş ve mimar Imhotep tarafından tasarlanmış olan Basamaklı Piramittir.
Piramitler zamanında çalıştırılan işçiler, mimarlar ve bu sırrı bilen her kim varsa öldürülmüşlerdir. Bu gizemli yapılardan Keops Piramidi dünyanın yedi harikasından birisidir.
Mısır Piramitleri, tüm detaylarıyla yüzyıllardır gizemini koruyan yapılardır. Kimler tarafından, nasıl yapıldığı tam bir soru işaretidir. Mısır piramitlerinin özellikleri keşfedildikçe insanlık bu yapılara daha da hayran kalmıştır. Sırrı hâlâ çözülemeyen Mısır Piramitlerinin bazı ilginç özellikleri şu şekilde:
Piramitlerin her biri 20 ton olan taşlardan inşa edildi. Bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıkta. Piramitlerin yapımında kullanılan bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar bulunur.
Piramit, kimin adına yapıldıysa, o kişinin öldükten sonra mumyalanarak piramit içerisindeki mezarının bulunduğu odasına, yılda sadece iki kez, doğduğu ve tahta çıktığı günlerde güneş girer.
Piramitler incelenirken ilk kez keşfedilen mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan 12 bilim adamı kanserden öldü.
Nedeni günümüzde hala çözülememiş bir başka olay ise, piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazların çalışmamasıdır.
Kirletilmiş su, birkaç gün piramidin içine beklediğinde, su arıtılmış olarak geri alınır.
Piramidin içerisine konulan süt, birkaç gün süreyle taze kalır ve ardından bozulmadan yoğurt haline gelir.
Bitkiler piramidin içerisinde normalinden daha hızlı sürede büyürler.
Piramidin içine bırakılmış su, beş hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir hale gelir.
Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden piramit içinde mumyalaşır.
Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir piramitin içinde daha çabuk iyileşme sürecine girerler.
Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu, ya içinde bulunan labirentte kayboldular ya da aynı yerde birkaç tur attılar. Ancak, içlerini gören hiç olmadı.