Tarihe tanıklık eden Osmanlı eserleri
Üç kıtada asırlar boyu hükmeden cihan devleti Osmanlı, Türk-İslam sanatını geliştirerek tüm dünyada şaheserlerini ortaya koydu. Dünya sanat tarihinde de önemli bir yere sahip olan Osmanlı, gittiği her yere, yüzyıllar geçse de silinmeyecek izler bırakarak medeniyetinin köklerini saldı. İşte sizler için tarihe tanıklık eden Osmanlı eserlerini derledik.
Sultan Abdülmecid döneminde eski ve ahşap yapıyı yıktırılarak yerine bugünkü kasrı yaptırıldı. 1857`de hizmete giren yeni Küçüksu Kasrı'nın mimarı Nikogos Balyan'dı. Bodrumuyla birlikte üç katlı olan kasır, 15x27 m.lik bir alan üzerine yığma tekniğiyle ve kargir olarak yapılmıştı. Bodrum katı kiler, mutfak ve hizmetçilere ayrılmış, diğer katlarsa bir orta mekâna açılan dört oda biçiminde düzenlenmişti.
PADİŞAHLARIN DİNLENME ALANI
Geleneksel Türk evi plan tipini yansıtan kasır, genellikle dinlenme ve av amaçlı olarak kullanılan bir "biniş kasrı" niteliğindeydi. Devlete ait diğer saray yapılarının tersine yüksek duvarlarla değil, dört yönde kapısı olan ve döküm tekniğiyle yapılmış zarif demir parmaklıklarla çevriliydi. Küçüksu Kasrı, Dolmabahçe ya da Beylerbeyi sarayları gibi sürekli yaşanmaya yönelik bir amaç taşımadığından dolayı yatak odası gibi mekânlara gereksinim duyulmamış, bugün görülen yatak odalarıysa Cumhuriyet Dönemi'nde devlet ileri gelenlerinin kullanması için düzenlenmişti.
Osmanlı, İstanbul'un fethiyle bir cihan imparatorluğuna dönüştü. Bu cihan imparatorluğunun merkezi ise Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sonra inşa ettirdiği ve günümüze kadar gelen Topkapı Sarayı'ydı. Padişahlara ev sahipliği yapan ve devletin idare merkezi olan Topkapı Sarayı, sade mimarisinin yanında dünyayı değiştiren siyasi ve sosyal hikâyelerin merkeziydi.
Topkapı Sarayı, sultanlarının ikametgâhı, devletin yönetim ve eğitim merkeziydi. Topkapı Sarayı, İstanbul fatihi Sultan II. Mehmed tarafından 1460-1478 tarihleri arasında yaptırıldı. Zaman içerisinde bazı ilavelerin yapıldığı Saray'da, Osmanlı padişahları ve Saray halkı 19. yüzyıl ortalarına kadar ikamet etmişti. 1850'lerin başında mevcut saray 19. yüzyılın devlet protokolü ve merasimlerine ilişkin gereksinimleri karşılamakta yetersiz kaldığı için Boğaz'daki Dolmabahçe Sarayı'na taşındılar. Ancak saltanat hazinesi, Mukaddes Emanetler ve imparatorluk arşivleri Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilip, bir baba ocağı olması ve Mukaddes Emanetler'i barındırmasından dolayı burada devlet törenleri yapılmaya devam edilmişti.
TOPKAPI SARAYI’NA İLHAM OLAN ESER
Topkapı'nın ilk inşa edildiği dönemde, Fatih Sultan Mehmet'in babası Sultan II. Murad'ın yaptırdığı fakat günümüze sadece kalıntıları ulaşan Edirne Sarayı'nın planından olduğu kadar ihtişamından da esinlenildiği bilinir. Birçok padişahın ikamet yeri olan, idari merkez olarak kullanılan Topkapı Sarayı'nın inşasına Fatih Sultan Mehmet zamanında başlanmıştır ve İlk ismi "yeni saray" anlamına gelen "Saray-ı Cedîd-i Âmire" olmuştu. Daha sonraları ise İstanbul Kalesi'nin Sarayburnu'ndaki kapılarından birinin ismi olan "Topkapı", bu ihtişamlı sarayın adına ilham oldu.