Tarihi fotoğrafların ışığında Çanakkale Zaferi
Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli kara ve deniz savaşlarından olan Çanakkale Harbi, Osmanlı'nın pençelerini gösterdiği son büyük savaş oldu. Çanakkale'yi büyük bir cesaret ile savunan Osmanlı hem Rusya'da rejimin değişmesine hem de savaşın uzamasına müsebbib oldu. Sizler için Harp Mecmuası'nda Çanakkale Harbi'ne dair yayınlanan özel, tarihi fotoğrafları bir araya getirdik.
Giriş Tarihi: 18.03.2022
21:04
Güncelleme Tarihi: 18.03.2023
09:05
Fotoğrafın altındaki metin: Başkumandanlık vekili Enver Paşa ve fahri süvari mülazımı Adliye Nazırı İbrahim Bey, Çanakkale harb cephesinde torpido ile 5. Ordu karargâhına giderlerken
◼ Osmanlılar için İstanbul dini ve siyasi sebeplerden dolayı her yüzyılda en önemli şehir oldu. İleride İstanbul'un işgale uğraması tehlikesine dair her zmaan bir ihtimam içinde olundu. Bilhassa Sultan II. Abdulhamid yaptırdığı "Hamidiye Tabyası" sı ile her türlü tehlikeye karşı bir nlem aldı.
◼ Ulu Hakan 1880 senesinden itibaren dünyanın büyük bir harbe gireceğini anlar ve siyasetini bu dengeler üzerine kurar. Çanakkale'ye yaptırılan tabya zamanında anlaşılamamış, anlamsız karşılanmıştır. Lakin savaş esnasında Ulu Hakan'ın değeri anlaşılır.
Birinci Dünya Savaşı hakkında bilinmeyen 30 gerçek
Fotoğrafın altındaki metin: Boru ve trampetlerle askerlerimizi şevkle hücuma saldıran bir alayın borazan takımı zafer eğlencesinde
Osmanlı padişahlarının mühürleri
Fotoğrafın altındaki metin: Çanakkale'de esir aldığımız İngiliz zabitleri ve askerleri
◼ Osmanlı Devleti I. Cihan Harbi boyunca birçok cephede binlerce asker esir aldı. Lakin bu askerlerin birine dahi kötü muamelede bulunulmadı. İtilaf Devletleri ise bilhassa esir aldıkları Osmanlı askerlerine karşı savaş suçu işledi.
Batı'nın karanlık sureti
Fotoğrafın altındaki metin: Çanakkale'de batırdığımız "Safire" tahtelbahrinin mühendisi olup zabitlerimizden birinin denize atladığı halde kurtaramadığı mühendis Bone'nin esir arkadaşları ve papaz efendiyle cenaze merasimi
◼ Müslümanlar tarih boyunca farklı dinlere karşı hoşgörü ile yaklaştı. Bilhassa Osmanlı tecrübesi muhtelif kavimlerin bir arada bulunarak ortaya bir medeniyet koymasını ifade eder. Bir Rumu, Ermeniyi Osmanlı yapan işte bu hoşgörü ve anlayıştır.
Osmanlı hoşgörüsünün yansıdığı Sultânî