Tarihi metinleri okumaya yardımcı olan sözlükler
Tarihî bir metni okumanın zor ve çok yönlü güçlüklerinin olduğunu biliyoruz. Bu güçlüklerin başında ise metinden kopuk ve anlamadan yapılan okumalar geliyor. Bu noktada devreye tarihi metinleri okumaya yardımcı olacak sözlüklerimiz giriyor. Bunların başında da tabi ki "Divanü Lügati't- Türk" örneğini verebiliriz. Peki, bir tarihi metni veya döneminde yazılmış bir evrağı veyahut da Lale Devri'nde yazılmış bir mektubu nasıl okuyup, anlayabiliriz? Konuyla ilgili olarak tarihi metin okumalarında yardımcı olacak sözlüklerimizi derledik.
Giriş Tarihi: 07.02.2019
09:07
Güncelleme Tarihi: 07.02.2019
09:50
Türk dilinin belli bir fikre binaen yazılmış ilk sözlüğü ve Türk adının ilk kez kullanıldığı sözlük olan Türkçe kelimelere tam alfabetik sıra veren Sâmî, sözlükteki kelimelerle ilgili deyimler üzerinde de durmuş, her kelimenin farklı anlamlarını belirtmeye çalışmış, gerekli durumlarda kendi verdiği örneklerle açıklama yoluna gitmiştir.
Arapça ve Farsça asıllı kelimelerin Türkçede kazandığı anlamlarına da yer veren müellif, Arapçada kullanılmadığı halde Türkçede galat olarak türetilmiş bir kısım kelimeleri eserinde göstermiştir. Çeşitli sanat ve bilim dallarına ait terimlerle kelimenin anlamını değiştiren özel tabirlerin farklı işaretlerle ayrıldığı bu kıymetli sözlüğün matbu Osmanlıca baskısını yapan yayınevlerinin yanında Latin harfli baskılarını yapan yayınevleri de vardır.
Hüseyin Kâzım Kadri'nin 4 ciltlik Türk Lügati de önemli bir eser. Onun ayrıcalığı ise lehçeler arası ve ansiklopedik, hatta folklorik özellik taşıması.
Ayrıca, Ali Nazima-Reşat (faik)'ın hazırladığı Mükemmel Osmanlı Lügati (1901); İbrahim Cudi'nin Lügat-i Cudi (1916) si; Mehmet Salahî'nin Kamus-i Osmani (1895-1904) si ilk akla geliveren eserlerdir.
Adından çok söz ettiren, fakat yayın hayatına bir türlü çıkma fırsatı bulamayan Veled Çelebi Sözlüğü'nün de varlığını unutmamak gerekiyor.
OSMANLICA-TÜRKÇE ANSİKLOPEDİK LÛGAT
Ferit Devellioğlu tarafından hazırlanan ve oldukça kullanışlı olan bu sözlük, bir ihtisas alanında kaleme alınmamış ya da çok ağır olmayan düz bir Osmanlıca metni okurken karşılaştığımız hemen hemen tüm kelimeleri bulmamıza yarayan pratik bir sözlük. Sözlükte, kelimeler çoğul şekilleriyle gösterilmiş, anlamları da kısaca verilmiş ve meşhur tamlamaların da açıklamaları yapılmış vaziyettedir.
Eski eserlerin taranmak suretiyle Türkçe kelimelerin fişlendiği ve anlamlarının yanı sıra eserde geçtikleri yerlerin gösterildiği bu mühim çalışma Osmanlıca sözlüklerde bulamadığımız Türkçe kökenli sözcükleri bulmamız için eşsiz bir kaynak hüviyetindedir. Türk Dil Kurumu tarafından 1965-1977 yılları arasında sekiz cilt olarak yayımlanan bu çalışmanın Cem Dilçin tarafından hazırlanmış Yeni Tarama Sözlüğü namında bir muhtasarı vardır. Ayrıca sözü geçen sekiz cildin tamamı Türk Dil Kurumu tarafından taratılıp sitelerine yüklenmiş.
Osmanlıca sözlüklerde bulamadığımız Arapça kelimeler için önemli bir sözlük. Kâmûs-ı Okyânûs, Fîrûzâbâdî'nin meşhur Arapçadan Arapçaya olan sözlüğünün Mütercim Asım Ahmed Efendi tarafından Türkçeye tercümesidir. Âsım Efendi çevirisini yaparken Kâmûs'ta eksik olan harekeleri kendisi tamamlamış; ayet, hadis ve şiir gibi metinlerden misaller eklemiş ve başka kaynaklardan yeni anlamlar ilave etmiştir. Sözcüklere Türkçe karşılık bulurken sadece yazı lisanından değil, halk dilinden de istifade etmesi çok önemlidir. Orijinal adı el-Okyânûsü'l-basît fî tercemeti'l-Kâmûsi'l-muhît olan eser Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı'nca Kâmûsu'l-muhît adıyla 6 cilt halinde neşredilmiştir.
OSMANLI DÖNEMİNDE FARSÇA SÖZLÜK ÇALIŞMALARI
Osmanlılar'da ilk Farsça sözlük çalışmaları IX. (XV.) yüzyılda başladı ve hemen hemen bütün sözlükler Farsça-Türkçe şeklinde düzenlendi. Geniş hacimli ilk sözlük olan Uķnûm-ı Acemî kelimelerin ilk ve son harflerine göre sıralanır. Eserin 892 (1487) istinsah tarihli bir nüshası Bodleian Library'de mevcuttur (diğer nüshaları için bk. a.g.e., III, 1962).
İran asıllı olup Osmanlı sarayında şehzadelere hocalık yapan Lutfullah b. Ebû Yûsuf Halîmî tarafından tertip edilen Ķā'ime adlı sözlük Baĥrü'l-ġarâ'ib adıyla da bilinir. İki bölümden meydana gelen eserin ilk bölümü Farsça-Türkçe bir sözlük olup ikinci bölümü aruz, kafiye, bedî' ve çeşitlerine dair bilgileri içerir.