Tarihin seyrini değiştiren 5 komutan
Kimi Haçlılara karşı mücadelesiyle tanınan İslam kahramanıydı kimi Hz. Peygamber'in Seyfullah unvanı verdiği meşhur kumandan… Tarihte yaşadıkları dönemlere damgasını vuran bu liderler, cesaretten nasibi almış önemli askerlerdi. Milletlerini zaferden zafere koşturmuşlar, ülkelerinin sınırlarını genişleterek tarihteki önemli dönüm noktalarının mimarları olmuşlardı. Sizler için tarihin seyrini değiştiren 5 komutanı derledik.
Giriş Tarihi: 03.02.2020
14:00
Güncelleme Tarihi: 03.02.2020
15:57
Hudeybiye Antlaşması sonrasında Müslümanlığı seçene kadar Kureyşlilerin saflarında, sonrasında Hz. Muhammed'in emrinde savaştı. Kureyşlilerin Uhud Savaşında yenilmemelerinde kilit rol oynadı. Müslüman olduktan sonra Bizans ve Sasanilere karşı zaferler kazandı. Bunların en dikkat çekeni Yermuk nehri kıyısında Bizans ordusunu bozguna uğrattığı savaş oldu.
Uhud, Yermuk, Humus ve Mute savaşları başta olmak üzere katıldığı yüzü aşkın savaşta yenilgiye uğramadı. Halid bin Velid savaş kaybetmemiş nadir komutanlardan olarak tarihe geçti. Irak ve İran'ı üç yıl gibi kısa bir süre içerisinde İslam devletine bağladı. Fetihleri Anadolu'da Kahramanmaraş'a kadar uzandı. 638 yılında Hz. Ömer tarafından ordu komutanlığından alınıp idari bir göreve verildi. Bir yıl sonra bu görevden istifa etti. 642 yılında Humus'ta vefat etti.
HALİD BİN VELİD'İN MÜSLÜMAN OLMASINDA DÖNÜM NOKTASI OLAN OLAYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Türklere Anadolu'nun kapılarını açan komutan: Sultan Alparslan
Selçuklu İmparatorluğu'nun tarihte oynadığı en büyük rollerden biri Anadolu'nun fethedilmesi ve bunun neticesinde buranın bir Türk vatanı haline gelmesiydi. Bu süreçte öne çıkan en önemli aktörlerse, 1071'de yaşanan Malazgirt Savaşı ve bu savaşta İslam ordusuna kumanda eden Sultan Alparslan'ın askeri yetenekleriydi . Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı Sultan Alparslan, Horasan Meliki Çağrı Bey'in oğludur.
Malazgirt'te 1071'de ordusundan 4 kat daha büyük Bizans ordusunu mağlup ederek Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Sultan Alparslan, devlet adamlığının yanında kahramanlığı, öngörüsü ve üstün savaş stratejileriyle ön plana çıktı.
Horasan Meliki Çağrı Bey'in son eşinden dünyaya gelen ve amcası Tuğrul Bey'in yerine 27 Nisan 1064'te Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Sultan Muhammed Alparslan, 42 yaşında elde ettiği büyük başarıyla dünya tarihinin geleceğine yön verdi.
Ordusundan 4 kat büyük Bizans ordusuna karşı 26 Ağustos 1071'de kazandığı zaferle tarihin seyrini değiştiren Sultan Alparslan, yürekli askerleriyle asırlarca konuşulacak taktiksel bir savaşla elde ettiği başarı sayesinde Anadolu'nun fethini kolaylaştıran süreci başlattı. Kazandığı zaferle Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Sultan Alparslan, tarihe geçti.
SULTAN ALPARSLAN SON BÜYÜK SEFERİNİ NEREYE DÜZENLEDİ? OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Kudüs'ün fatihi: Selahaddin Eyyubi
Selahaddin Eyyubi, Haçlılara karşı mücadelesiyle tanınan İslam kahramanı, Eyyubiler hanedanının kurucusu ve ilk hükümdarıdır. 1138'de Tikrit'te dünyaya geldi. Eyyubi devletini 1171'de kuran Selahaddin, 1187'de Kudüs'ü Haçlı işgalinden kurtardı.
Hazreti Ömer'in halifeliği döneminde fethedilmesinin ardından uzunca süre Müslümanların hâkimiyetinde kalan Kudüs , Birinci Haçlı Seferi sonunda 1099'da yeniden Hristiyanlar tarafından işgal edildi. Haçlı işgali altındaki şehir, işgale son verecek fatihini beklerken Kudüs'ü prangalarından kurtaracak komutan dünyaya geldi. Selahaddin Eyyubi, daha sonra ailesiyle Şam'a yerleşti ve burada yaşamaya başladı. Genç yaşlarında Büyük Selçukluların Halep Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi'nin komutanlarından olan amcası Esedüddin Şirkuh'un hizmetine girdi.
Nureddin Zengi'nin ordu komutanı olan amcası Esedüddin Şirkuh'un kumandasında 1164 ve 1169 yıllarında Fatımi egemenliğindeki Mısır'a yapılan seferlere katılan Selahaddin, usta bir kumandan ve devlet adamı olarak sivrildi. Nureddin Mahmud Zengi'nin Mısır'daki ordusunun kumandanı olan Selahaddin, Zengi'nin vekili olarak Mısır'ı ve Mısır'a bağlı yerleri müstakil bir hükümdar gibi yönetmeye başladı. Selahaddin, Mısır'a hakim olunca kendisine ve Türklere karşı direnen Fatımiler ile onları destekleyen Haçlılar ve Bizanslılarla mücadeleye girişti. Mısır'a tam anlamıyla hakim olan Selahaddin orduyu yeniden teşkilatlandırdı. Sünni medreseleri ve yeni kurumlar açtı. Fatımi bürokrasisini kademeli olarak tasfiye ederek, 1171'de Fatımi hilafetine son verdi.