Tarihte ‘ev’ imgesi: Peygamberimizden ev hakkında nakledilen hususlar
Ev, insanların geçmişten günümüze sığındıkları, güvenli buldukları ve yaşamlarını huzur içinde sürdürdükleri meskenlerin genel adıdır. Toplumun en temel yapı taşı olan aile kurumuna barınak olan evler, tarih boyunca ilgili doğa şartlarına ve ihtiyaçlara uygun şekilde inşa edildiler. Peki, Peygamber Efendimizin döneminde evlerin nasıl olduğunu, Resul-i Ekrem'in ev hakkında hangi hususlara değindiğini hiç düşündünüz mü? Ya da Osmanlı dönemindeki evlerin tipik özelliklerinin neler olduğunu?
Giriş Tarihi: 06.04.2021
18:19
Güncelleme Tarihi: 06.04.2022
14:10
EV NEDİR, NASIL TANIMLANMIŞTIR?
Ev kelimesinin sözlük anlamı "barınak, çadır" manasına gelir ve bazı lehçelerde "kadın" ve "aile" anlamlarında da kullanılır.
🔸 Anadolu'nun bazı bölgelerinde ev manasında kullanılan dünek ya da tünek kelimeleri ise "gecelemek" anlamına gelen tünemek fiilinden türemiştir.
🔸 Arapçada ev anlamında kullanılan "beyt" kelimesi de benzer anlam taşır.
🔸 Dâr ve mesken kelimeleri de "ev" manasında kullanılan diğer kelimelerdir.
🔸 Ev kelimesi, bir mimari yapıdan çok içinde insan, aile, hatta hayvan barındıran mekânı ifade eder.
🔸 Bu basit bir çadır ya da baraka olabileceği gibi bir saray da olabilmektedir.
🔸 Nitekim mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de "Allah hayvanların derilerinden sizin için evler (büyût) yaptı" şeklindeki ayette deri çadırlar ev manasında zikredilmiştir.
🔊Nahl suresi 80. ayetin tefsiri için tıklayın.
ESKİ KAVİMLERDE EVLER NASILDI?
Evlerin inşası ile ilgili hususlar, ihtiyaçlar, coğrafya ve iklim şartları ile belirlenmiş; mevcut malzeme, yapı ve plan bu unsurlar üzerinden şekillenmiştir.
🔸 Eski Mezopotamya ve çevresinde evler taş, tuğla ve kerpiç kullanılarak yapılırdı. Bunun yanında özellikle bataklık bölgelerinde kamış türü bitkilerden kulübeler de inşa edilirdi.
🔸 Bölgedeki ilk Müslüman şehirleri olarak bilinen Basra ve Kûfe, ilk başlarda sazdan yapılmış birer askeri garnizondu.
🔸 Burada yaşayan Müslümanlar sefere çıkacakları zaman evleri sökerek kamışları demetler halinde bağlar, savaştan döndüklerinde de tekrar kurarlardı.
🔸 Yemen gibi bölgelerde daha sağlam taş malzemeler bulunduğundan buralarda yüksek binalar ve kaleler yapılabiliyordu.
🔸 Dünya tarihinde ilk gökdelen olarak bilinen Gumdân adlı ünlü mermer binanın gölgesi, güneş doğduktan bir süre sonra 3 mile kadar uzayabiliyordu.
🔊 Müslüman Türk evlerinin muhtevası adlı podcasti dinlemek için tıklayın.
GÖÇEBE TOPLULUKLAR İÇİN EV
Göçebe topluluklar için evler, çeşitli malzemelerden yapılan, taşınma kolaylığı sağlayabilen çadırlardı.
🔸 Türkler, öküzler tarafından çekilen arabalar üzerine de kurulabilen yuvarlak çadırlarıyla övünmüşler ve bu evleri kerpiçten inşa edilen Çin yapılarından daha üstün görmüşlerdi.
🔸 Türklerin genellikle keçeden yaptıkları bu çadırlar, ilerleyen dönemde kubbe mimarisinin de ilham kaynağı olmuştu.
🔸 Günümüzde Afganistan'da basık, Anadolu'nun Harran bölgesinde sivri olarak inşa edilen kubbeli evler bu çadırların birer kopyası olarak görülürler.
🔸 Türkler yerleşik yaşama geçtikten sonra ise kerpiçten ve pişmiş kerpiç dedikleri tuğladan evler yapmışlardı.
🔸 Eski Türk evlerinde müstakil bir mutfağın, bir yatak ve bir oturma odasının yer aldığı; yatak odalarında yüklük ve mutfaklarda kap kacak koymak için rafların bulunduğu bilinir.
🔸 Bu evlerde oda duvarları hem süs amaçlı hem de ısı yalıtımı sağlaması için halılarla kaplanırdı.
VIDEO
ARAP TOPLULUKLARINDA EVLER NASILDI?
Arapların evleri, iki farklı yapıdaydı; taşınmaz, yapı tarzında inşa edilen evler ve taşınabilen, çadır tarzındaki evler.
🔸 Araplar, kendilerini oturdukları evlerin yapı malzemelerine göre de sınıflandırmışlar ; çadırda yaşayanlara malzeme olarak deve tüyü kullanıldığı için ehl-i veber, binada oturanlara ise evleri taş ve kerpiçten inşa edildiği için ehl-i hacer ya da ehl-i mader demişlerdir.
🔸 Genellikle göçebe hayatı yaşamaları nedeniyle Arapların çoğu çadır türünde evler kullanmışlardır.
🔸 Taş, kerpiç, ahşap, kamış gibi bitkiler, yerleşik ev tiplerinde kullanılan malzemelerdendir.
🔸 Müslüman âlim İbn Haldun, kaleme aldığı Mukaddime adlı eserinde, vahşi bir yaşam sürmek durumunda olan bedevilerin, ocak taşı yapmak için taşa ihtiyaç duymaları halinde bina ve konakları yıktıklarını; çadır kurmak için ağaca ihtiyaç duyduklarında konakların tavanlarını söktüklerini belirtmiş ve onların yaşamlarının binaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
🔸 Tuğla kullanımı bu coğrafyada yaygın değildir zira üretim maliyeti oldukça yüksektir.
🏡 Ünlü yazarların romanlarındaki ev imgesi
PEYGAMBER EFENDİMİZ DÖNEMİNDE EV
Peygamber Efendimizin (sav) Medine'ye geldiğinde, şehirde Yahudilerin yaşadığı taştan üç katlı evler bulunmaktaydı.
🔸 Kale olarak da kullanılabilecek büyüklüğe sahip bu evlere, ütüm, üçüm ya da kubâb deniliyordu.
🔸 Bu evler mutlaka dört köşe ve taştan olur; teras şeklindeki üçüncü kat, etrafında insan boyunca yüksekliğin olduğu mazgallı korkuluk duvarları ile çevrelenir ve sıcak gecelerde burada yatılırdı.
🔸 Alt kat hayvan ahırı ya da malzeme deposu olarak kullanılır, orta katta ise oturulurdu.
🔸 Peygamber Efendimizin (sav) Medine'ye gelişi bu tür binalardan gözlenmiş ve ilk ezan da yine böyle bir evin üzerinden okunmuştu.
🔸 Resul-i Ekrem'in (sav) bu evleri şehrin süsü gibi gördüğü ve yıkılmamalarını istediği rivayetler arasındadır.
🔸 Nitekim Peygamberimiz (sav) güzel yapılan işleri sevmiş; bina inşası konusunda sahabelerden Kays bin Talk el Hanefi'nin taş ustalığını takdir etmişti.
🏡 Geçmişten günümüze geleneksel Türk evleri