Tarihte küçük kan dolaşımını ilk kez tarif eden kişi: İbnü’n-Nefis
Kendi zamanındaki Suriye-Mısır tıp ekolünün en meşhur siması olan İbnü'n-Nefis, tıp tarihindeki en büyük başarılardan birine imza attı. "Küçük kan dolaşımı" keşfiyle ikinci "İbn-i Sina" unvanını aldı. Batılı hekimler İbnü'n-Nefis'i 300 yıl sonradan takip etti. Tarihte küçük kan dolaşımını ilk kez tarif eden kişi olan İbnü'n-Nefis'in hayatını derledik.
Giriş Tarihi: 26.11.2019
13:26
Güncelleme Tarihi: 26.11.2020
09:14
İslam dünyasında İbnü'n-Nefîs olarak bilinen alimin tam adı Ebü'l-Hasan Alâüddîn Ali b. Ebi'1-Hazm İbnü'n-Nefîs el-Karaşî ed-Dımeşkî'dir. Kareşiye'de doğduğu için Kareşî, Dımaşk'ta okuyup şöhretini orada kazandığı için de Dımaşkī nisbesiyle anılır. İbnü'n-Nefîs, XIII. asırda yaşamış önemli hekimlerdendir.
ÇOK SAYIDA ÖĞRENCİ YETİŞTİRDİ
Nûreddin Zengî'nin Dımaşk'ta inşa ettirdiği Bîmâristânü'n-Nûrî'de tıp tahsil etmiş ve yine aynı şehirdeki Dahvâriyye Tıp Medresesi'nin kurucusu Mühezzebüddin ed-Dahvâr'ın öğrencisi olmuştur.
Dımaşk'ta tahsilini tamamlayıp hekimlikte tecrübe ve ün kazandıktan sonra Mısır'a giden İbnü'n-Nefîs , Memlük Sultanı I. Baybars'ın özel hekimliğine ve devletin Suriye-Mısır hekimleri başkanlığına getirilmiş, ayrıca muhtemelen, Selâhaddîn-i Eyyûbî'nin 1181'de inşa ettirdiği Bîmâristânü'n-Nâsırî'de hocalık yaparak aralarında ünlü cerrah İbnü'l-İbrî'nin de bulunduğu çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir.
"İKİNCİ İBN-İ SİNA" OLARAK ANILDI
Tıp alanında Hipokrat'ın eserlerini Câlînûs'a tercih etmiş, ancak asıl ilgisini hayranı olduğu ve aynı zamanda tıptaki otoritesini aşmaya çalıştığı İbn Sînâ üzerinde yoğunlaştırmıştır; nitekim döneminde "ikinci İbn Sînâ" olarak anılması bu çabasının bir sonucudur.
İbn Sînâ'nın el-Ḳānûn fi'ṭ-ṭıbb'ı üzerine yaptığı araştırmalar yanında onun el-İşârât ve't-tenbîhât'ı ile bir mantık kitabı olan el-Hidâye'sine de şerhler yazmış, ancak kendisine filozofun eş-Şifâʾ adlı eseri için de bir şerh yazması teklif edildiğinde bu zor işe yanaşmamıştır.
İbn-i Sina'dan 1000 yıllık sağlık öğütlerini okumak için tıklayınız...
ÇALIŞMALARI BÜYÜK TAKDİR TOPLADI
Nahivci Bahâeddin en-Nehhâs'tan Zemahşerî'nin el-Ünmûzec adlı kitabını okuduktan sonra bu sahada orijinal yaklaşımlar içeren bir eser telif etmiş ve onun bu başarısı dönemin nahivcilerinden büyük takdir toplamıştır.
Öte yandan Şâfiî fıkhında Ebû İshak İbrâhim b. Ali eş-Şîrâzî'nin Kitâbü't-Tenbîh'ine şerh yazacak derecede bilgi sahibi olmuş ve Kahire'deki Mesrûriyye Medresesi'nde bu konuda ders vermiştir. Sübkî'nin Şâfiî fakihlerinin biyografilerini yazdığı eserinde onu da tanıtması bu alandaki yerini göstermeye yeterlidir.
YENİ BİR TIP AKIMI BAŞLATTI
Eserlerini genellikle başka kitaplara müracaat etmeden yazdığı söylenen İbnü'n-Nefîs'in hamamda yıkanırken dahi yazma isteğini dizginleyemediği ve Archimedes'i hatırlatır tarzda risâle kaleme aldığı rivayet edilmektedir. İbnü'n-Nefîs ilmî dirayetinin farkında olan bir hekimdir ve onun kendine karşı duyduğu güven hissini şu mübalağalı sözlerinde görmek mümkündür: "Eğer eserlerimin benden sonra on bin yıl değerini sürdüreceklerini bilmeseydim onları kaleme almazdım." İbnü'n-Nefîs'in ilmî şahsiyetini Suriye-Mısır tıp akımı şekillendirmiştir.
Eyyûbîler ve Memlükler zamanında yakın ilişki içine giren Suriye ve Mısır'daki tıp faaliyeti, Bîmâristânü'n-Nûrî ile Bîmâristânü'n-Nâsırî'nin ilmî birikimini ortak bir gelenekte birleştirmiş ve böylece anılan tıp akımının ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Bu akımın ilk önemli simalarından biri İbnü'n-Nefîs'in hocası Dahvâr gerek Dımaşk gerekse Kahire'de isim yapan öğrenciler yetiştirmiştir.