Tataristan'dan Osmanlı'ya uzanan şifalı eller
Dünya, 1912 ve 1913 yılları arasında gerçekleşen Balkan Savaşları'nda Türk kadının gücüne şahit olmuştur. Tataristan'ın başkenti Kazan'dan yola çıkan; Ümmü Gülsüm Kemalova, Petersburglu Rukiye Yunusova, Taşkentli Meryem Yakubova ve Rostoflu Meryem Pataşova isimli dört Türk kızı, özlemini duyduğu Osmanlı topraklarına cephe gerisinde Türk askerine yardım etmek için yola koyulurlar. İşte, Türk kızlarının verdiği örnek mücadele...
Giriş Tarihi: 21.12.2023
16:53
Güncelleme Tarihi: 21.12.2023
17:15
KADIRGA HASTANESİ'NDE BAŞLAYAN SERÜVEN
◾ Rusya'dan , Osmanlı topraklarına doğru hareket eden bu dört kızın asıl amacı, Hilâl-i Ahmer'de hemşire olarak çalışıp devlete yardım etmektir. Tabi bunun dışında bir emelleri daha vardır. İslam'ın umudu olan Türk yurdundaki hanımları bilinçlendirmeye ve uyanışa çağırmaktır.
◾ Balkan Savaşı'nın devam ettiği beş ay süresince Kızılay'ın Kadırga Hastanesi'nde hemşirelik yaparlar. Bu süreçte basının gündemindedirler. Çünkü onlar, Türklüğün bekası için kilometrelerce yol gelmişler ve yaralı askerler için ellerinden gelen her türlü yardımı yapmaktan asla çekinmemişlerdir.
◾ Tataristan o dönemler de bugün olduğu gibi Rusya'ya bağlıdır.
Hilâl-i Ahmer ne demek?
Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, 11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulmuştur. 1877 tarihinde ise "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti" adını almıştır. Aynı zamanda Hilal-i Ahmer, Kızılay manasına gelir.
ENVER PAŞA ZİYARETLERİNE GİTTİ
◾ Kızların hemşirelik yaptığı süreçte Enver Paşa, bizzat ziyaretlerine gelir ve yardımları için teşekkürlerini iletir. Onlar, bir yandan hemşirelik yaparken bir yandan da Türk kadınının içinde bulunduğu durumu değerlendirirler.
◾ Ümmü Gülsüm Kemalova ve arkadaşları yalnızca yaralı Türk askerlerine yardım etmekle kalmaz, Türk tarihindeki önemli olaylara öncülük yaparlar.
Enver Paşa kimdir?
Enver Paşa, Osmanlı'nın son yıllarında yaşamış ve orduda oldukça etkili olan Osmanlı askeri ve siyasetçisidir.
TÜRK KIZLARININ FAALİYETLERİ
◾ Ümmü Gülsüm ve beraberinde gelen üç genç kadın, Anadolu'da birtakım önemli faaliyetlerde bulunurlar. Türk Ocağı ve Tatar Talebe Cemiyeti gibi kuruluşları ziyaret etmelerini örnek gösterilir.
◾ Aynı zamanda bu genç kadınlar dönemin önemli simalarından olan; Halide Edib Adıvar, Ziya Gökalp, Yusuf Akçura gibi isimlerle birebir görüşmüşlerdir.
Türkistan'da bir ayaklanma: Basmacılar
PADİŞAHIN CUMA SELAMLIĞINA KATILDILAR
◾ İstanbul'a gelenler arasında gazateci ve fikir adamı Fatih Kerimi de bulunur. Kerimi'nin buraya geliş amaçlarından biri Balkan Savaşı 'nı yakından takip etmektir, diğer bir amacı ise Tataristan'da milliyetçilik adına yapılan faaliyetleri buradaki aydın zümreye duyurup destek almaktır.
◾ Dört Türk kızıyla yolları kesişen Kerimi, onlarla bir gün Sultan Reşad'ın cuma selamlığını seyrederler. Padişah geçerken onlara eliyle selam verir.
↪ Cuma selamlığında kızların üzerlerinde sıradan paltolar, başlarında da beyaz eşarp vardır. Bu, o dönemler için oldukça dikkat çekici olmuştur.
Cuma selamlığı nedir?
Cuma selamlığı, Osmanlı padişahlarının cuma namazlarına gidiş gelişlerine verilen isimdir. Bu, İslam devletlerinde yaygın bir gelenektir.
DÖNEMİN PADİŞAH VE SADRAZAMI TEŞEKKÜR ETTİ
◾ Padişah onların varlıklarından haberdardır. Hatta Başyaver Halid Hurşid Bey , yanlarına gelerek padişahın selamını ve ekseriyetle memnuniyetini iletir.
◾ Dönemin sadrazamı Mahmud Şevket Paşa da kızlara, "Türk milletine yardım için gösterdiğini fedakarlıklardan ötürü sizlere bilhassa teşekkürlerimi iletiyorum" şeklinde hislerini beyan eder.
Mahmud Şevket Paşa kimdir?
Mahmud Şevket Paşa, Osmanlı askeri ve devlet adamıdır. 31 Mart İsyanı olarak bilinen ayaklanmanın bastırılmasında etkili olmuş bir isimdir.
Sultan II. Abdülhamid'in saklı mirası