Arama
Titanic'in batışını 14 yıl önce neredeyse birebir tahmin eden kitap
Titanik, Olympic sınıf bir transatlantik yolcu gemisiydi. 15 Nisan 1912 gecesi Southampton'dan New York'a doğru yola çıkan Titanic, ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömülmüştü. Dünya denizcilik tarihindeki en büyük trajedilerden biri olarak kayıtlara geçen bu olayda 1.514 kişi hayatını kaybetmişti. Titanic'in hikayesi, aslında yıllar öncesine dayanan bir tesadüfle daha ilginç hale geldi. Denizcilik romanlarıyla tanınan yazar Morgan Robertson, 1897 yılında bir roman yazmaya başlar ve kitabına "Titan Kazası / Nafile" adını verir. Bu romanda, Titanic'in batışından tam 14 yıl önce, o dönem için oldukça ileri görüşlü bir şekilde Titanik'in felaketini betimler.
🔴 Kitapta tasvir edilen "Titan" gemisinde, görevlilerin kabinleri bile birinci sınıf otellerdeki konforla eşdeğerdi. Titan'ın inşası için en son teknoloji çelik sistemler kullanılmış, 19 su geçirmez bölmeyle donatılmıştı. Bu özellikler sayesinde, gemi 19 bölmesi su altında kalsa bile batmazdı ve o güne kadar bilinen hiçbir deniz olayı bu dev gemiyi etkileyemezdi.
🔵 "Bu gemiyi hiçbir güç batıramaz" söylemi Titanik için de söylenen en meşhur slogandı, gemiyi hiçbir gücün(!) batıramayacağına dair söylemler herkesin dilindeydi.
🔴 Titan, batmaz olarak kabul edildiği için yasal sınırda minimum cankurtaran botu taşıyordu, ancak bu botlar 500 kişiyi kurtarabilecek kapasitedeydi. Ne yazık ki, gemideki 2500 yolcu için bu sayı yeterli olmadı. Morgan Robertson'ın Titan'ı gerçek hayatta bir buz dağına çarparak batmıştı. Bu felakette 2987 kişi hayatını kaybetmişti. Hayatta yalnızca 13 kişi kalabilmişti.
🔵 Titanik'in de yolcu kapasitesi tıpkı Morgan Robertson'ın Titan romanında olduğu gibi 3000 kişiydi. Titanik gemisinde yalnızca 500 kişiye yetecek kadar filika vardı, bu da yasal zorunluluktu. Titanik'e fazla filika koymama nedenlerinden biri de geminin görüntüsünü bozacağını düşündükleri içindi, sonuç olarak Titanik battığında 2 binin üzerinde kişi hayatını kaybetmiş, yalnızca 710 kişi hayatta kalmıştı.
🔴 Robertson, Titan romanında geminin rotasını Liverpool'dan başlatarak New York'a varmayı hedefliyordu. Geminin kullandığı hat ise Kuzey Atlantik okyanusu üzerinde ilerliyordu.
🔵 Titanik de tıpkı romandaki gibi yolculuğuna yine İngiltere'de başlıyor ancak Liverpool yerine Southampton limanından hareket ediyordu ancak gideceği yer Titan romanında olduğu gibi New York olacaktı. Üstelik Titanik'in de kullandığı hat Kuzey Atlantik okyanusuydu ve her ikisinde kaza Kuzey Atlantik okyanusu üzerinde gerçekleşiyordu.
🔴 Kitapta geçen detayda, Titan hareket ettikten yaklaşık 8 saat sonra radarların tespit edemediği bir buz dağına çarpıyor ve Titan hızla su dolmaya başlayıp 2'ye ayrılarak okyanusun serin sularına batıyor. Kitapta bu kaza Nisan ayında gerçekleşiyordu. Buraya dikkat, Titan romanında gemi batarken gemide bulunan orkestra ilahi çalmaya devam eder.
🔵 Çarpıcı bir benzerlikle Titanik de Nisan 1912 tarihinde bir buz dağına çarparak okyanusa batıyor ve gemideki orkestra gemi okyanusa batana kadar müzik çalmaya devam etmiştir, inanılması güç bir tesadüfle.
🔴 Kitapta, Titan gemisi 800 fit uzunluğunda bir tasarımla betimlenirken, Titanik 882,5 fit uzunluğundaydı. Her iki geminin yapım aşamasında son teknoloji çelik alaşımlar kullanılarak üretilmişti.
🔵 Titan'ın ağırlığı 45,000 ton iken, Titanik 52,310 ton ağırlığındaydı. Titan, 19 su geçirmez bölmeyle donatılmışken, Titanik'te bu bölümlerin sayısı 16 idi. Her iki gemi de 3 pervaneye sahipti. Titan gemisinde 24 filika bulunurken, Titanik'te 16 normal filika ve ek olarak 4 adet katlanabilir filika bulunuyordu.