Turgut Cansever’in penceresinden Osmanlı şehri
"Bilge mimar", "muhakkik mimar", "düşünce adamı ve mimar" unvanlarıyla tanıdığımız Turgut Cansever, Osmanlı şehirleri üzerine yoğun çalışmalar yapmış, bu konu hakkında nadide eserler meydana getirmiştir. Elde ettiği dinamiklerle günümüz şehirlerini imar etme gayretinde olan Cansever, kendisi gibi uzman bilim insanlarıyla toplanarak şehirleri daha yaşanabilir kılmak adına bazı raporlar ortaya koymuştur. Peki, çalışmalarında ve zihin dünyasında temel oluşturan Osmanlı şehirleri hakkında Turgut Cansever'in düşünceleri nelerdir?
Giriş Tarihi: 30.04.2022
13:35
Güncelleme Tarihi: 30.04.2022
14:13
🔹 "Mülk Allah'ındır" kaidesinin şehir planlamasındaki önemli etkilerinden birisi de camiler etrafında gelişen merkezi yapılanmadır. Neredeyse bütün Osmanlı şehirlerinde bu merkeziyetçi tavır hüküm sürer.
🔹 Parçacıl bir dokuya da sahip Osmanlı şehirleri yeni bölge ve birimlerin eklenme ve çıkarılmasına olanak tanır . Yeni geleni dışlamama, yapısına uyumlu olmayanı değiştirme ve dönüştürme potansiyeli her zaman şehrin bünyesinde barındırır.
Mağrib mimarisine özgü İslami eserler
Devlet yapıları ve dini yapılar arasındaki fark
🔹 "Osmanlı şehirlerinde özellikle bina yapımında (kerpiç, ahşap, taş gibi) mahalli çözüm farklılıkları geliştirilmişti. Bu bağlamda belki de en bariz ayrımı, devlete ait ve dini binaların kalıcı malzemeyle (taş ve mermer) evlerin geçici malzemeyle (kerpiç ve ahşap) yapılması oluşturur."
Turgut Cansever
🔹 Devlet yapıları ve yaşam alanları arasındaki bu malzeme farkı, devlet yapılarının ve dini yapıların günümüze kadar ulaşmasını sağlarken, evlerin zaman içinde kaybolmasına yol açmıştır.
Kubbetü'l İslam şehirleri
Osmanlı şehrinde vakıf yapıları
🔹 Osmanlı'da şehrin merkezinde yer alan yapıların büyük çoğunluğu vakıflara aitti. Bu sayede çarşı ve ticaretten kazanılan değerler vakıflar yoluyla tekrar şehre kazandırılırdı.
🔹 Vakıfların yanı sıra Osmanlı şehirlerinde yer alan mahalle teşkilatı da toplumdaki bireyler arasında sağlıklı bir iletişim kurulmasını sağlardı. Bu yüzden Osmanlı beldelerini işgal eden sömürgeciler ilk mahalle teşkilatını ele geçirirlerdi.
Geçmişten günümüze İslam dünyasının kadim şehirleri
🔹 Tüm bu bahsedilen konular ele alındığında Turgut Cansever'in tabiriyle "Osmanlı şehirleri; katılım, sürdürülebilirlik ve adalet prensiplerini bünyelerinde barındıran, tüm zamanların tabiatla bir arada mükemmel etkileşimi başarmış zirve örnekleriydi ."
🔹 Bosna'dan Yemen'e kadar beliren bu şehirler, hususi bazı özellikleri ile diğer şehirlerden ayrılan, malzemesi dokusu ve kültürüyle yerelliği yansıtan şehirlerdi.
İslam beldelerinde şehir planlaması nasıl yapılırdı?
🔹 Osmanlı şehirlerinin o dönemde haiz olduğu mükemmel yapısı, o dönemdeki diğer dünya şehirlerinin nüfus sayıları ile karşılaştırıldığında da ortaya çıkar.
🔹 Örneğin fetihten önce 40 bin nüfusa sahip olan İstanbul, Kanuni döneminde 500 bin kişiye ulaşarak Avrupa'nın en büyük şehri haline gelir.
Osmanlı Türk mimarisini karanlıktan çıkaran ışık: Ekrem Hakkı Ayverdi